e
Banner


Havaş gıda ihracatının önünü açıyor!
Havaş, kargo kabulünde randevu sistemi, ısı kontrollü depolama çözümleri ve frigorifik araçlarla yapılan taşımalarla gıda lojistiğinde kayıpların önüne geçiyor. Toplam ihracat kapasitelerinin yüzde 15 gibi önemli bir oranını gıda ürünlerinin oluşturduğunu vurgulayan Havaş Antrepo Müdürü Murat Diren, bu başarıda yaptıkları yatırımların, hizmet iyileştirmelerinin ve sundukları imkanların önemli bir etkisi olduğunu söyledi. 




havaÅ�Havaş, gıda ürünlerinde yanlış taşıma ve depolama çözümleri nedeniyle oluşan kayıpların önüne nasıl geçiyor? 
 
Havaş olarak gıda kayıplarının önüne geçmek için farklı ısı derecelerine ayarlanabilen ısı kontrollü alanlarda depolama hizmeti sağlamaktayız. Bu özel depolama alanlarımıza ek olarak kargo kabulünde randevu sistemi ile erken bilgilendirme ve randevuya göre hazırlık yapabilme kabiliyeti sunuyoruz.
Kargo binası ile uçak park pozisyonu arasında soğuk zinciri devam ettirmek üzere özel ekipmanlarla taşıma yapmaktayız. Türkiye genelinde hizmet veren geçici depolama yerlerimiz arası Gümrüklü Kargo Taşımacılığı sürecinde yine frigorifik Tır yatırımımızla ürünlerin soğuk zincirini devam ettirip, ürün kayıplarının olmaması için elimizden gelen desteği müşterilerimize sunuyoruz.
 
‘SOĞUK ZİNCİRDE DEVAMLILIK SAĞLIYORUZ’ 
 
Gıda lojistiğine yönelik gerçekleştirdiğiniz özel yatırımlar neler?
 
Gıda ürünleri +2 ile +8 C derecede ve +15 ile +25 C derecede değişik ısılarda saklanabilmekte, bazı ürünler ise doğrudan sıfırın altındaki derecelerde saklanmak üzere hazırlanıp sevk edilmektedir. Farklı ısı gerekli ürünlerin depolanmasını kamera takipli, ısı ve nem sensörlü odalarımızda kontrolümüz altında tutuyoruz. İlgili depolama alanlarımızın mekanik sistemleri kontrol edilmekte ve bakımları düzenli olarak yapılmaktadır. Depolarda meydana gelebilecek arıza durumlarında, anında müdahale edecek alarm ve bu arızaları bildirimler oluşturup kayıt altında tutarak en kısa sürede onaracak senaryoları yerine getirebiliyoruz.
Soğuk zincirin devamı sağlanarak sürekli değişken ısı aralıklarında taşıma ve depolama gıda için en önemli noktalardan biridir. Bu noktada Havaş olarak iki önemli yatırım ve geliştirmemiz var. Bu doğrultuda Online Araç Randevu Sistemi (OARS) ile kargonun kabulü esnasında, gıda ürünü depolama alanlarımıza gelmeden önce ilgili gıda türüne ilişkin bilgiler sistemimize düşmektedir. Böylece gıdayı depolarımıza taşıyan aracın alana girişinden itibaren bekletilmeden kargo rampasına alınıp boşaltılması ve en kısa sürede güvenlik taramaları tamamlanıp depo içinde uygun ısı kontrollü alana alınması yönünde destek vermekteyiz. Gıda ürünleri bu sistemimizle birlikte geldiği araçta uzun süre kalmadan ve araçta oluşabilecek ısı değişimleriyle bozulma ve kayba uğramadan teslim edilmektedir.
Havaş olarak hayata geçirdiğimiz bir diğer projemiz ile ihracat ve ithalat ürünleri için frigorifik kasalı araçlarımızla uçak-kargo tesisi-uçak arası taşıma yapmaktayız. Yoğun hava kargo trafiği olan İstanbul Havalimanı’nda apron alanı yaz ve kış aylarında bozulabilir ürünlerin sevki açısından zorlayıcı şartlara sahip. Sadece yaz aylarında ısı kontrollü alana ve ekipmana gerek duyulduğu düşünülse de +15 ila +25 C derecede olması gereken bir ürün için kış aylarında -1/-2 C derecede de aynı şekilde ısı kontrollü alan ve ekipman gereklidir. Apron taşıması için bu ihtiyaçtan yola çıkarak yatırım yaptığımız frigorifik kasalı araçlarımızla operasyonlarımızı gerçekleştiriyoruz. Böylece tesislerimizdeki ısı kontrollü alanlardan çıkan ürünlerin frigorifik araçlara alınıp uçağa yüklenene kadar soğuk zinciri devam ettirilmektedir. Uçakla gelen ürünlerin soğuk zincirini uçak altından frigorifik araçlarımızla operasyonu gerçekleştirerek ürünlerin kargo tesisine götürülmesi ve müşteriye teslim edilmesine dek sürdürmekteyiz.
Tesislerimizde de yeni yatırımlarla hizmetlerimizi geliştiriyoruz. Bazı uçak tiplerine palet-konteyner olarak adlandırılan yükleme birimleriyle hizmet sağlanıyor. Bu palet-konteynerler hazırlanıp uçağın geliş saatine dek apronda bekletilirse gıdaların bozulma riski oldukça yükselir. Bu doğrultuda ısı kontrollü alanlarımızın bir kısmını uçak palet-konteyneri bekletme alanı olarak tasarladık. Böylece gıda ürünlerini yine soğuk zincir içinde bekletip, uçağın gelişine yakın frigorifik araçlarımızla sevk ederek bozulma riskini minimumda tutmaktayız.
 
Gıda lojistiği iş hacminiz içinde nasıl bir pay alıyor? 
 
Ülkemiz et, süt, süt ürünleri, meyve-sebze, işlenmiş gıda ürünleri ile bitkisel ürünler açısından büyük bir çeşitliliğe ve üretim kapasitesine sahip. Bu nedenle gıda sektörü ürünleri ihracat rakamlarında oldukça önemli bir yer tutmaktadır. Havaş geçici depolama yerleri oranlarımıza baktığımızda toplam ihracat kapasitemizin yüzde 15 gibi önemli bir oranını gıda ürünleri oluşturuyor. 
Bu ciddi oranda; yaptığımız yatırımların, hizmet iyileştirmelerimizin ve sunduğumuz imkanların önemli bir etkisi olduğunu söyleyebiliriz. Bu sayede müşterilerimize sunduğumuz imkanlarla ilgili pazara yönelmelerini sağlıyor, kapasite ve potansiyel yaratımlarına destek oluyoruz. Bu uygulama ile üreticiye kadar uzanabiliyoruz. Yaptığımız uygun şartlardaki taşıma ve depolama çözümleri ile gıdalardaki kayıp ve bozulma oranını en aza indirerek ticareti geliştiriyoruz. Müşteri memnuniyeti ile ticaret hacmi de bu sayede büyüyor.
 
‘ARTAN OPERASYONLAR YATIRIMI TEŞVİK EDİYOR’
 
Gıda lojistiğine yönelik ajandanızda neler var? 
 
İleriye yönelik yatırımlarımızı büyümeye açık olarak dikkatli bir şekilde projelendiriyoruz. Gıda ürünlerinin taşımacılığı ve depolanması zorlu, riskli, yatırımı ve işletmesi maliyet açısından önemli bir iş kolu. Zorlu ve uygunsuz koşullarla karşılaşan ürünleri kaybetmek söz konusu. Bunun karşılığı olarak dikkatli, gelişmeleri ve yenilikleri takipçi, en kısa sürede sisteme dahil edip entegrasyonu sağlamaya açık olmalısınız. Buna yönelik oluşturulan özel alanlar, kontroller, takip sistemleri, devamlılık ve sürdürülebilirlik için yapılacak yatırımlarla önemli maliyetleri yerine getirmelisiniz.
Havaş olarak, büyüme planlarımızı bu yönde yapıyoruz. Hacim artışı, turn-over süresi, çeşitlilik ve buna göre oluşabilecek ayrım koşulları ve diğer tüm şartlara bakarak depolama hacmi artışı; kabul ve sevk süreci iyileştirmesi, gerekli ulusal ve uluslararası belgelendirmelerin temini gibi tüm konulara dikkat ediyoruz. Hızlı aksiyon durumlarında süreçleri dikkatli yürütüyor; karşılaşılabilecek zorlukları ve tekrar düzeltme/önleme gerektirebilecek aksamaları çözüme baştan ulaştırma yönünde çalışmalarımızı yürütüyoruz.
İhracat kapasitemizin yüzde 15 gibi önemli bir oranını oluşturan gıda ürünlerinin pay dağılımı coğrafyaya göre değişiyor. Bu doğrultuda İstanbul, uçuş ve network olarak Türkiye’nin hava kargo hizmetinde en büyük hacme sahip. Bitkisel ve hayvansal gıda üretimine yakın olan Ankara, Antalya ve İzmir alanlarımız önemli potansiyele cevap veriyorlar. Bu bölgelerde dönemsel olarak oranın yüzde 50’lere ulaştığını görüyoruz. Dondurulmuş su ürünü, meyve, sebze gibi ihracat ürünlerinin dönemlere göre sevki başladığında artan yoğun operasyonlarımız bu bölgelere de aynı yatırımları yapmamızı teşvik ediyor.
 
Gıda lojistiğinde Türkiye’deki yasal düzenlemeler yeterli mi? Taraflara düşen sorumluluklar neler?
 
Gıda lojistiğinde yasal düzenlemelere ilişkin önemli adımların atıldığını görüyoruz. Ülkemizin gıda açısından kendine yeterli olabilmesi önemli ve stratejik bir durum. Bu yönde ciddi kararlar alınarak ileri aşamalara gelindiğini ve çözümler üretildiğini düzenlenen mevzuatlarda, sektörü bir araya getiren çalıştay ve toplantılarda görmekteyiz. 
Tüm ilgili kişi, kurum ve kuruluşların israfın önlenmesinde üzerine düşen sorumlulukları var. Ülkeler tarımı destekleyici, hayvansal ürün üretimini geliştirici politikalarını, üreticiden tüketiciye ve ihracatçıya kadar görüş ve talepleri alarak destekleyici düzenlemeleri sürdürmelidir. Üretici ise oluşturulan tarım ve hayvancılık politikasına göre üretimini yapmaya özen göstermelidir. Sürdürülebilir üretim politikalarıyla kazanç elde etmek üzerine çalışmalarını planlamalıdır. İhracatçı, küresel alanda talep ve ihtiyaçları gözlemleyerek bu doğrultuda üretim politikalarını oluşturup, üreticiyi destekleyici fikirler sunmalıdır. 
Nakliyeci ve depolayıcılar gerekli yatırımlarla ürünü korumalı, ürünün çıkışından teslimatına dek en az kayıpla teslimi sağlayıp tercih edilir olmayı ve israfı önleyici operasyon yürütmeyi amaç edinmelidir. 
 
EĞİTİM VE DEVLET DESTEĞİ ÖNCELİKLİ UNSURLAR  
 
Gıda lojistiğinde sorunların çözümüne yönelik eğitimin ve devlet desteğinin önemine dikkat çeken Havaş Antrepo Müdürü Murat Diren, şunları aktardı: “Gıda lojistiğine yönelik sorunların çözümü için eğitim en önemli unsurdur. Üreticiden nakliyeciye, ihracatçıdan gümrük işlemlerini yapan müşavire, depo çalışanından uçak yükleyicisine dek herkes gıda lojistiği süreciyle ilgili operasyonların nasıl yapılması gerektiğine dair bilgi sahibi olmalıdır. Soğuk hava zinciri içinde olması gereken bir ürün, daha uygun fiyatlı taşımacılıktan dolayı frigorifik araç yerine normal brandalı araçla getirildiğinde, üzerinde ‘Perishable-Bozulabilir’ etiketi ve ısı göstergeleri yazılıyken ürün genel kargo alanlarında depolandığında, uygun kargolama koşulları sağlanmayarak soğuk zincirde çalışan personellere ‘Bozulabilir Kargo Hizmeti’ eğitimi verilmediğinde ve depolama yerlerinde periyodik bakımlar yapılmadığında gıda lojistiğinde bozulma ve kayıplar kaçınılmazdır.
Operasyonel sürece ek olarak devlet desteği diğer bir önemli konu. Bu özel hizmetlerin karşılığında maliyetlerin kontrol edilebilir olması için teşvik, indirim, destek politikalarının geliştirilmesi, iyileştirilmesi ve sunulması, süreç içerisinde yer alan herkesin operasyonlarını iyileştirmesine katkı sağlayacaktır. Gıda lojistiğine ilişkin alınacak karar ve uygulamalarda sektörün bir araya gelmesi sağlanıp güçlü ve zayıf yanlar, fırsatlar, tehdit olacak alanlar araştırılıp hareket edilmesi gereklidir. Böylece güçlü ve sürdürülebilir, dayanıklılığı yüksek bir gelişim sağlarız.” 
 



SEKTÖRLER VE LOJİSTİK

  • Otomotiv
  • Enerji
  • Gıda
  • Akaryakıt
  • Tekstil
  • Kimya
  • İnşaat
  • Lastik
  • İhracat