e
Banner


Rüzgar lojistiğinin boyutu ve rotası değişiyor
Rüzgar enerjisinde büyüyen türbin parçalarının ve yatırımlarda değişen rotaların lojistik süreçlerini daha da komplike hale getirdiğini vurgulayan Vestas Türkiye Lojistik Koordinatörü Ömer Gürkan, sevkiyatlarda blade lifter, clamp truck ve dolly trailer kullanımının artacağını, limanların rüzgar endüstrisine daha fazla yer ayırmak zorunda kalacağını söyledi. 




VestasRüzgar enerjisi sektörünün mevcut durumu nedir? Bu yatırımlar içinde lojistik nasıl pay alıyor ve rol oynuyor? 
Yenilenebilir enerji, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de gün geçtikçe önem kazanan, gelecekte dünya elektrik tüketiminin önemli bir kısmının karşılanacağı enerji çeşidi olarak öngörülmektedir. Ülkemizde de son yıllardaki devlet teşvikleri ile bu oran artmaktadır. Bulunduğumuz mevcut durumda, birçok yatırımcı firmamızın elindeki lisansların yanında, devlet mekanizması olan YEKA ihaleleri ile de Türkiye’deki kurulu rüzgar gücü ciddi bir ivme ile artmaktadır. Ülkemizde 2023 itibari ile mevcutta kurulu güç 12 GW’ı aşmış bulunmaktadır. Türkiye’nin Milli Enerji Planı, 2035 yılına kadar 35 GW kurulu rüzgar kapasitesine ulaşmayı hedefliyor; bu da yılda yaklaşık 2 GW rüzgar enerjisi kurulumu anlamına gelmektedir. 
Bu yatırımlar içinde lojistiğin payı hiç de azımsanacak düzeyde değildir. Türbin rotor çaplarının büyümesi, taşınan komponentlerin boyutlarının büyümesi gerek lojistik maliyetlerini arttırmakta gerekse de bizleri yeni çözümler bulmaya itmektedir. Lojistik maliyetlerinin toplam türbin maliyetleri içindeki payı yıldan yıla artmakta, türbin tiplerine göre tüm maliyetlerin yüzde 10’u ila 15’i arasında bir yer tutmaktadır.
 
Değişen yatırımlar lojistik süreçlerde ne tür ihtiyaçlar doğuruyor? Karşılaşılan sorunlar neler?
Belirttiğim gibi, türbinler yıllar geçtikçe gelişmekte ve boyutları hızla büyümektedir. 22 metre kanat boyları ile başlayan RES lojistiği, 2017 başı ile beraber 62 metre, 2020 ortası ile beraber 80 metrelere ulaşmış, yakında gelecekte de muhtemelen 90 metrelere ulaşacaktır. Aynı şekilde diğer komponentlerin boyutları ve ağırlıkları hızla artmaktadır. Bu da rüzgar lojistiğini gün geçtikçe daha komplike hale getirmektedir. Tabi ki artan boyutlar ve ağırlıklar bizleri yeni lojistik çözümler bulmaya itmektedir. Operasyonlarımızda, limanlarımız, taşıma firmalarımız ve lojistiğin yapılacağı yollarımız büyük önem taşımaktadır. 
Gemi tahliyelerinde kullanılan limanlarımızdaki liman postalarının kalitesi, liman stok kapasiteleri, rıhtım yoğunlukları, liman giriş çıkışlarındaki engeller, limanlarda karşılaştığımız temel sorunlar olarak ele alınabilir. Ayrıca bazı limanlardaki yüksek maliyetler de rekabetçiliğimizin önüne geçebilmektedir.
Nakliye firmalarımızda yabancı dil bilen ve tecrübeli personel sayısının artırılması gerekmektedir. Ayrıca nakliye firmalarımız yol ölçümleri ve raporlamalarında daha kesin sonuçlara ulaşmak için, gelişmiş teknolojik programlar kullanmak zorundadırlar. Ayrıca hızla gelişen ve değişen bu pazara uyum sağlamak için araç ve personel yatırımlarını zamanında yapmaları da piyasaya uyum sağlamaları açısında çok büyük önem arz etmektedir. 
Tabi ki büyüyen türbin parçalarının gerek ana yollarda gerekse de saha yollarında taşınması da gitgide zorlaşmaktadır. Ülkemizde son yıllarda yapılan yol yatırımları ve duble yollar büyük oranda bu sıkıntıyı aşmamıza yardımcı olsa da, yatırımcı firmaların saha yollarındaki operasyonel zorlukları, buna paralel olarak artan masrafları ve tabi ki kurumlardan alınacak izinler süreci gitgide daha zorlaştırmaktadır. 
 
YATIRIMLAR FARKLI KITALARA KAYIYOR 
Rüzgar enerjisi yatırımlarında ve lojistiğinde cazibesini arttıran pazarlar hangileri? Türkiye rüzgar enerjisi lojistiğinde nasıl bir konuma sahip?
Rüzgar enerji yatırımlarında son yıllarda rota oldukça farklı kıtalar ve ülkelere kaymış gibi gözükmektedir. Ortadoğu’da Suudi Arabistan’ın yakın geçmişte başlattığı Rüzgar Enerji seferberliği devam etmekte ve önümüzdeki 10 yıl için ciddi bir kurulu güç yaratma planları bulunmaktadır. Ayrıca Afrika kıtasında Güney Afrika ciddi bir hacim ile bu atılıma ayak uydurmaktadır. Türki Cumhuriyetler’de de ciddi bir hacim artışı göze batmaktadır. Avrupa’da Doğu Avrupa, Latin Amerika’da da Brezilya rüzgar enerjisine ciddi yatırımlar yapmaktadır. Amerika da IRA ve Avrupa’da beklenen politik düzenlemeler bu bölgelerde ciddi artış olacağını öngörmektedir.
Ülkemiz bu sektörde on yıllarca önceye dayanan bir tecrübeye sahiptir. Halen Avrupa’nın kurulu güç olarak en büyük ülkelerinden biri olan Türkiye, Enerji Bakanlığı’nın verdiği destek ile, her sene düzenli olarak yaptığı kurulumlar sayesinde, önümüzdeki senelerde de rüzgar enerji sektöründe adından söz ettirmeye devam edecektir. 
 
Rüzgar enerjisi lojistiğinde gelecek trendler hakkında neler söylemek istersiniz? 
Rüzgar enerji lojistiğinde türbin parçaları büyüdükçe, sevklerde kullanılan ekipman ve araçlarda da farklılıklar göreceğiz. Kanat uzunluklarının artması ile blade lifter kullanımı artacaktır. Artan kule çapları bizleri daha fazla clamp truck kullanmaya itecektir. 
Kanat taşımalarında daha rahat manevra yapmak ve yapılacak yol modifikasyonları azaltma için dolly trailer kullanımı artacaktır.  
Firmalar bu doğrultuda yatırımlarını arttırarak gelecekteki muhtemel talep değişikliklerine uyum göstermek durumunda olacaklardır.
Aynı zamanda limanlar, rüzgar endüstrisine daha fazla yer ayırmak zorunda kalacaklardır. Rüzgar ekipmanı ihracat ve ithalatı için yüklenen gemilere ayrılan bir rıhtım ve sadece türbin komponentlerine ayrılmış stok alanları görmeye başladık. Önümüzdeki senelerde bu durum ile daha da sıklıkla karşılaşacağız. Ayrıca ekipmanların ağırlıklarının artması ile de daha büyük çapta vinçler kullanılacaktır.  
Yenilenebilir enerji, dünyamızın geleceği için çok önemli bir yer tutmaktadır. Temiz enerji çocuklarımıza bırakacağımız en büyük miraslardan biridir. İnanıyorum ki Vestas olarak önümüzdeki on yıllar boyunca dünyanın iyiliği için hizmet vermeye devam edeceğiz. 
 
VESTAS 177 GW'LIK RÜZGAR TÜRBİNİ KURULUMU GERÇEKLEŞTİRDİ 
Vestas hakkında kısaca bilgi verir misiniz? 
Vestas’ın geçmişi 1898 yılına dayanmaktadır. Hand Smith Hansen’ın Danimarka’da 1898’de hidrolik aksamlar üreterek başlamış olduğu bu macera 1945 yılında oğlu Peder Hadsen’ın Vestas isimli firmayı kurması ile devam etmiştir. Vestas 1979 yılında Danimarka’nın Lem şehrinde dünyanın ilk rüzgar türbinlerinden birini kurmuştur. 2024 itibari ile 29 binden fazla çalışanı ile ABD’den Çin’e, Rusya’dan Avustralya’ya, Brezilya’dan Hindistan’a kadar tüm kıtalarda ve toplam 88 ülkede rüzgar türbini bulunan bir dev haline gelmiştir. 
Vestas, son 40 yılda tüm dünyada 177 GW'lık rüzgar türbini kurulumu gerçekleştirdi; bu, dünyadaki diğer şirketlerin hepsinden daha fazla. Kurulu türbinlere de servis veren Vestas, bugüne kadar 57 binin üzerinde türbine hizmet veriyor. Vestas, Corporate Knight'ın Global 100 Sıralamasına göre üst üste üçüncü yıldır dünyanın en sürdürülebilir enerji şirketleri sıralamasında da birinci sırada yer alıyor.
Ülkemizde de ilk rüzgar türbinini 1984 yılında kuran firma da Vestas’dır. Türkiye bu konuda öncü ülkelerden biri olup, dünyada rüzgar türbininin kurulduğu 6. ülkedir. Ayrıca Vestas 1998 yılında tamamladığı Çeşme Güçbirliği Ares projesi ile Türkiye’de 2. yap-işlet-devret projesine imza atmıştır. Türkiye Vestas olarak merkez ofis ve sahalarımızda 200’den fazla çalışan ile hizmet vermekteyiz. 57 sahamızda 809 türbin ve toplam 2.1 GW’ı aşan kapasitemiz bulunmaktadır. 
 
YOĞUNLUK RİSKİNİ HACMİ PAYLAŞTIRARAK AŞIYOR 
Tedarik zinciri ve lojistik süreçleri nasıl yönetiyorsunuz? Lojistik ve satınalma süreçlerini nasıl gerçekleştiriyorsunuz? İş ortaklarını hangi kriterlere göre seçiyorsunuz?
Vestas Türkiye olarak lojistik satınalmamızı yaparken, yurt dışı satınalma departmanımız ile koordineli bir şekilde ihalelere çıkarak, proje özelinde en uygun olacağına inandığımız firmalar ile çalışmaya gayret etmekteyiz. İhalelerimizi elektronik portal üzerinden yapmakta ve ihalelerimize ancak tedarikçi sistemimize kayıt olabilecek yetkinlikteki firmaları davet etmekteyiz. 
Rekabetin en üst düzeye çıktığı bu zamanlarda, fiyat odaklı olduğumuz kadar, nakliye firmalarının, projelerin bulunduğu coğrafyadaki tecrübelerine, proje özelindeki türbin tipini daha önce taşıyıp taşımadıklarına, geminin tahliye edileceği limandaki operasyonel kabiliyetlerine kadar birçok farklı etkene bakmaktayız. Aynı zamanda nakliye firmalarının dönemsel yoğunluklarını göz önüne alarak, elimizdeki hacmi paylaştırmaya da çalışıyoruz. 
Komponentlerimizin üretildiği ülkelerden limana taşımaları, gemi yüklemeleri, Türkiye’de liman tahliyesi, gümrük ve sahaya taşıma süreçlerinde tedarik zincirinin doğru işlemesi, maliyetlerimizi de minimize etmek açısından çok büyük önem taşımaktadır. Vestas’ın gelişmiş tedarik zinciri organizasyonu bizlere bu konuda çok yardımcı olmakta ve malzemelerimizin en kısa zamanda, en az maliyet ile sahalarımıza sevk edilmesine yardımcı olmaktadır. 
 



SEKTÖRLER VE LOJİSTİK

  • Otomotiv
  • Enerji
  • Gıda
  • Akaryakıt
  • Tekstil
  • Kimya
  • İnşaat
  • Lastik
  • İhracat