e
Banner


EİB, Güneydoğu Asya'da lojistik merkezi kuracak
EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, pandemi döneminde Türkiye’nin tedarikçi konumuyla yakaladığı başarının sürekli hale getirilmesi için lojistik sektörünün güçlendirilmesinin zorunluluk olduğunu söyledi. EİB olarak İzmir Kemalpaşa’da kurulacak lojistik merkezi için STK’lar ile işbirliği içinde olduklarını belirten Eskinazi, Güneydoğu Asya'da bir lojistik merkezi kurulması için de çalışma yürüttüklerini açıkladı. 




eibEge İhracatçı Birlikleri (EİB) Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, 2022 yılı için bir önceki yıla göre yüzde 25 artışla 18 milyar dolarlık bir ihracat hedeflediklerini söyledi. Belirlenen bu hedefe Temmuz ayında ulaştıklarını vurgulayan Eskinazi, “2022 yılı Ocak-Kasım döneminde ihracatımızı yüzde 12,7 yükselterek 16 milyar 631 milyon dolar rakamına ulaştık. Son 1 yıllık dönemde de yüzde 13,6 ivmeyle 18 milyar 189 milyon dolarlık ihracatımız var. Tarım ihracatımız yüzde 17 artışla 6 milyar dolar, sanayi ihracatımız yüzde 9 artışla 9,4 milyar dolar, madencilik sektörümüzün ihracatı ise yüzde 12 artışla 1,1 milyar dolar oldu. 218 ülke ve bölgeye ihracat gerçekleştirdik. 137 pazara ihracatımızı artırdık. Almanya yüzde 8 artışla 1,7 milyar dolar, ABD yüzde 14 artışla 1,3 milyar dolar, İtalya yüzde 4 artışla 960 milyon dolarla ihracatımızda ilk sıradaki ülkeler” dedi.  
 
ABD İLE İŞ BAĞLANTILARI ARTIRILACAK 
 
İhracatta odaklanılan pazarlara ilişkin de bilgi veren Jak Eskinazi, uzun süredir özellikle Çin, Japonya ve Güney Kore olmak üzere Uzak Doğu ülkelerine yönelik çalışma yürüttüklerini söyledi. Eskinazi, “11 ayda Asya ve Okyanusya ülkelerine 1,1 milyar dolarlık ihracat yaptık. Uzak Doğu ülkeleriyle ihracatımız incelendiğinde; Ocak-Kasım döneminde Çin’e ihracatımız 267 milyon dolarla geçen senenin aynı döneminin ihracat seviyesini korudu. Japonya’ya yüzde 40 ivmeyle 122 milyon dolar, Güney Kore’ye 48 milyon dolar, Hong Kong’a 24 milyon dolar, Tayvan’a 10 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik” diye konuştu. 
Güney Asya’da; Hindistan’a ihracatı yüzde 85 artırarak 178 milyon dolara çıkardıklarını, Pakistan’a 70 milyon dolar, Bangladeş’e 32 milyon dolarlık ürün sattıklarını aktaran Eskinazi, Sri Lanka’da yüzde 40’lık bir büyüme yakaladıklarını ifade etti. Asya Pasifik bölgesinde Malezya’da yüzde 29’luk, Tayland’da yüzde 33’lük ihracat artışı yakaladıklarını belirten Eskinazi, “Ticaret Bakanlığımızın da desteği ile ‘Uzak Ülkeler Stratejisi’ doğrultusunda, özellikle dünyanın en büyük ithalatçısı ABD’de yeni iş bağlantıları kurmayı hedefliyoruz” dedi. 
 
SINIRDA KARBON VERGİSİ YANKI UYANDIRDI 
 
Jak Eskinazi, Uzak Doğu ülkeleriyle geliştirilmek istenen ilişkilere rağmen en büyük dış ticaret ortağının AB olmaya devam edeceğini söyledi. Ege İhracatçı Birlikleri tarafından AB ülkelerine 2022 yılı Ocak-Kasım döneminde yüzde 12 artışla 7 milyar 664 milyon dolar ihracat gerçekleştirildiğini aktaran Eskinazi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa Kıtası ise ihracatımızdan toplamda yüzde 52 pay alıyor ve 8 milyar 783 milyon dolar ihracatımız var. Avrupa Birliği, Yeşil Mutabakat kapsamında sürdürülebilirliğin çeşitli alanlarında hem kendi piyasasını hem de ticaret ortaklarını etkileyecek birçok eylemin hazırlığı içerisinde. Bizim için en çok yankı uyandıranı Sınırda Karbon Vergisi (CBAM) düzenlemesi oldu. Sektörlerimizin yeni düzenlemelerden en az şekilde etkilenmesi için birçok yatırımın hayata geçmesi gerekiyor. Öncelikli olarak acil dönüşüme ihtiyacı olan karbon-yoğun sektörlerden başlayarak, AB ile ticaretimizde yüksek payı olan diğer sektörleri (tekstil gibi) desteklenmesi gerekiyor. Bu süreçte, sadece AB stratejisinden derhal etkilenen sektörlere değil, gelecekte de potansiyel etkilenecek sektörlerin de farkındalıklarının artırılması ve teknik kapasitelerinin geliştirilmesi elzem.” 
 
ORTA KORİDOR VE TÜRKİYE’NİN ÖNEMİNİ ARTTI
 
Jak Eskinazi, bölgedeki ihracatın yüzde 55’inin denizyoluyla yapıldığını ifade etti. “Üreticilerimiz, dünyada her zaman güçlü tasarım ekipleri, esnek üretim becerileri, hızlı teslimat, müşterilerin talep ettiği sosyal uygunluk sertifikalarına sahip olma gibi avantajlarıyla öne çıkıyor” diyen Eskinazi, pandemi döneminde Türkiye’nin artan önemine dikkat çekerek şunları aktardı: 
“Pandemi döneminde hammadde fiyatlarının yanı sıra navlun fiyatlarında da önemli artışlar yaşandı ve bu tedarik tarafında önemli sorunlara neden oldu. Uzak coğrafyalardan yapılan ticaret olumsuz etkilenirken, tedarikte yaşanan sıkıntılar ve gecikmeler yakın coğrafyadan tedarike yönelimi artırdı. Özellikle ana pazarımız Avrupa Birliği’nin yakın coğrafyadan alımı tercih etmesi sayesinde siparişlerimizde önemli artışlar yaşandı. Türkiye, hem pandemi döneminde hem Rusya-Ukrayna savaşında ihraç pazarlarına yakınlığı sayesinde başarılı oldu.  Mc Kinsey’nin pandemi öncesinde yayımladığı raporunda da belirtilmişti. Rapora göre Avrupalı markaların yöneticileriyle yapılan bir anket çalışmasında şirketlerin 2025 yılında tedariklerini yakın coğrafyadan yapmayı düşündükleri belirtilerek, Türkiye’nin payı yüzde 29 olarak gösterilmişti. Bugün bir yabancı alıcı Türkiye’de hammaddeden bitmiş ürüne kadar ihtiyacını hızlı bir şekilde karşılayabiliyor. Dünya Bankası'nın Ukrayna'daki Savaşın Küresel Ticaret ve Yatırım Üzerindeki Etkisi (2022) adlı yeni raporuna göre; lojistik aksamalar Rusya ile Avrupa arasındaki neredeyse tüm ticaret akışlarını etkileyerek önemli gecikmelere ve zaten yüksek olan küresel navlun fiyatlarının şişmesine neden oldu. Çin'i Kazakistan, Rusya üzerinden Avrupa'ya bağlayan Kuzey Koridoru boyunca Çin-AB sevkiyatları, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden bu yana yüzde 40 azaldı. Bu durum, Türkiye'nin hem Rusya'yı hem de İran'ı baypas eden Trans-Hazar Orta Koridor girişiminin önemini artırdı.”  
 
‘LOJİSTİK SEKTÖRÜMÜZÜ GÜÇLENDİRMEK ZORUNDAYIZ’ 
 
Jak Eskinazi, Türkiye’nin yakaladığı bu avantajlı konumunun sürekli hale getirilmesi için lojistik ve diğer alanlarda atılması gereken adımlar olduğunu vurguladı. “Dünyadan ülkemize yönelik talep artışına cevap verebilmek için lojistik sektörümüzü güçlendirmek zorundayız” diyen Eskinazi, sözlerini şöyle sürdürdü: “İzmir Kemalpaşa'da kurulması planlanan Lojistik Merkeziyle ilgili 3 STK ortak çalışıyoruz. Burası hızlı bir şekilde devreye girdiğinde İzmir lojistik üs haline gelecek. Tarımda, tarladan markete gelinceye kadar gıda ürünlerinin üçte biri ziyan oluyor. Besin tedarik zincirinde kaybı ve israfı azaltmak için devlet nezdinde yeni stratejilerin geliştirilmesi gerekiyor. Üretimden depolama, taşıma ve tüketime kadar zincirin bütün halkalarının tabandan iyileştirilmesi için uğraşmalıyız. Aynı zamanda Güneydoğu Asya'da bir lojistik merkezi kurmak için de çalışıyoruz.” 
 
‘NAVLUNDAKİ DÜŞÜŞ NORMALLEŞMENİN HABERCİSİ’ 
 
Küresel resesyon ile navlun fiyatlarının düşüşe geçtiğine dikkat çeken Jak Eskinazi, “Yani dünya normalleşiyor. Geçen yıl zirveye ulaşan navlun fiyatları şu anki enflasyonist eğilimin aslında öncü bir göstergesiydi. Pandemi başladıktan sonra nakliye maliyetleri katlanarak arttı. Dünya genelindeki tedarik sorunları ve navlun maliyetleri de enflasyon üzerinde baskı oluşturdu. IMF’nin bir raporuna göre son 30 yılda 143 ülkeden aldığı verilere göre navlun maliyetleri iki katına çıktığında enflasyon yaklaşık yüzde 0,7 arttı. Navlun fiyatlarının zirve yapmasından yaklaşık bir yıl sonra enflasyon en yüksek seviyeye ulaşıyor ve bu durum bir buçuk sene kadar sürüyor.  Konteyner navlun fiyatları şu an 2020 seviyelerine geriledi, bazı rotalarda yüzde 70'e kadar düştü. Bu global enflasyon için iyi bir haber” dedi. 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 



SEKTÖRLER VE LOJİSTİK

  • Otomotiv
  • Enerji
  • Gıda
  • Akaryakıt
  • Tekstil
  • Kimya
  • İnşaat
  • Lastik
  • İhracat