Banner


Tedarik zinciriniz çevik mi?
Emine Taşçı Kaya - GSK Tüketici Sağlığı Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Tedarik Zinciri Strateji ve Transformasyon Kıdemli Direktörü




Emine TaÅ�çıCovid-19’un tedarik zincirlerinde gündeme getirmiş olduğu en büyük iki konu hiç şüphesiz ki çeviklik ve değişimle başa çıkmak oldu. Hem çeviklik hem de değişimle baş edebilmek elbette ki ne organizasyonlar ne de tedarik zincirleri için yeni bir konsept değil. Ancak, uzun yıllardır tedarik zinciri dünyasında belki de en çok bahsedilen konu olan çeviklik aslında nedir? 
Tedarik zincirinde çevikliği tanımlamak ve kabul görür ortak bir tanıma ulaşmak hiç kolay değil. Söz konusu çeviklik olunca karşımıza birçok farklı tanım ortaya çıkmaktadır. Fakat bu tanımlar içinde en çok kabul görene bakacak olursak çevikliği, talep ve arzda ortaya çıkan beklenmeyen değişikliklere maliyetler ve ürün kalitesini etkilemeden cevap vermek olarak tanımlayabiliriz.  
 
“Çoğu yerde çevikliğin hız ile direkt ilişkilendirildiğini görmekteyiz. Çeviklik, gerçekten hızlı olmak mı demektir? Elbette ki hayır.”
 
Eğer talepteki dalgalanmalara ve artışlara tedarik zincirine ek maliyetler yükleyerek cevap veriyorsak, çevik bir organizasyon olduğumuzu iddia etmemiz doğru olmaz. Aynı şekilde, hızlı olmak adına sürekli kalite sorunları olan ürünler üretiyor ya da tüketiciyi yanlış ürünlerle buluşturuyorsak çevik bir tedarik zincirinden bahsemedeyiz. 
 
“Peki, çevik tedarik zincirlerinin özellikleri nelerdir?” 
 
Duyarlılık: Tedarik zincirleri, dalgalanan ve stabil olmayan talep ve arz ile ilgili meydana gelen değişiklikler nedeniyle sürekli değişime uğramaya devam etmektedir ve bu değişim günümüzün hızlı dünyasında hiçbir son bulmayacak gibi görünmektedir. Değişim kaçınılmaz ise tedarik zincirlerinden en büyük beklenti meydana gelmesi olası değişiklikleri en kısa zaman içinde fark ederek proaktif olarak çözümler sunması olmuştur.  
 
Adaptasyon: Makro ve mikro bazda meydan gelen değişikliklere karşı kendini hızla yenilebileyen, çağın sunduğu teknolojik değişiklikleri kendi bünyesine adapte edip uygulayabilen bir tedarik zincirinin adaptasyon özelliğinin yüksek olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Örneğin, talep öngörü ve planlama alanında oldukça gündemde olan yapay zeka kullanımı ile talebi hızlı bir şekilde tahmin ederek binlerce SKU için doğru ve güvenilir bir talep tahmini yapabilmek adaptasyon özelliği için güzel bir örnek oluşturmaktadır.
 
Esneklik: Tedarik zincirlerinde esnekliği, tedarik zincirinin genelde geçici olarak oluşan iç ya da dış ortamda meydana gelen  değişimleri yönetme kabiliyeti olarak tanımlayabiliriz. Bu durumu en çok hammadde krizlerinde deneyimleme şansımız olabiliyor. Bir hammadde tedarikçisinden aldığımız hammaddeyi ekonomik, ticari ya da kaliteye bağlı sebeplerden dolayı artık tedarik edemediğimiz bir durumda farklı bir tedarikçiye yönelmemiz kaçınılmaz olmaktadır. Ancak, sorun şu ki yeni tedarikçiyi sisteme entegre etmek her zaman o kadar kolay ve kısa bir süreç olmayabilir. İşte bu noktada esnek bir tedarik zinciri olası hammadde krizlerini göz önünde bulundurarak esnek bir tedarik sistemini kriz oluşmadan önce devreye almıştır. 
 
Hız: Bir tedarik zincirinin yeni gereksinimlere en kısa sürede cevap verebilme yeteneğidir. Sürdürebilirlik konusunda oldukça duyarlı bir pazarda rekabet eden bir organizasyonun, üretim süreçlerinin ve nihai ürününün çevreye verdiği zararı minimize etmek adına ürün tedarik zincirinde yapacağı hızlı konfigürasyon değişiklikleri çeviklik ve hız ilişkisi için iyi bir örnek teşkil edecektir.  Hepimiz çok iyi biliriz ki bu tür kararları alıp, uygulamaya koymak çevik olmayan bir tedarik zinciri ve tedarik zinciri organizasyonu için yıllar alabilir. Ancak, çevik yapıda bir tedarik zinciri hem üretim süreçlerini hızlı bir şekilde revize edebilir hem de ürün ambalajını doğaya dost bir hale getirmek için hızlı aksiyonlar alabilir. 
 
Uçtan uca koordinasyon:Benim görüşüme göre çevik tedarik zincirinin en önemli özelliği uçtan uca koordinasyon yeteneğidir. Tedarik sürecinden başlayarak ürünlerin son kullanıcıya ulaştırılmasına kadar olan süreçte görev alan bütün oyuncular birbiri ile ne kadar entegre ise çevikliğe bir adım daha yakınsınız demeksinizdir. Talep planlama birimi ile üretimin bağlarının olmadığı, müşteri hizmetleri ile lojistik birimlerinin birbirinden bağımsız hareket ettiği bir ortamda çeviklikten bahsetmek neredeyse imkansızdır. Çevik bir tedarik zincirinde bütün tedarik zinciri oyuncuları aynı hedef doğrultusunda entegre bir şekilde çalışmalıdır ve her birimin mutlak önceliği müşteri memnuniyeti olmalıdır.  
 
Buraya kadar olan bölümde hem çevikliğin tanımından hem de özelliklerinden bahsettik. Çevik bir tedarik zinciri eminim ki bu yazıyı okuyan her tedarik zinciri profesyoneli için oldukça cazip ve ulaşılması istenilen bir durum ve kendinize nasıl çevik bir tedarik zinciri yapısına ulaşabiliriz, ya da çevik bir tedarik zincirine sahip olup olmadığımızı nasıl anlarız gibi sorular soruyor olabilirsiniz. 
 
“Çevik bir tedarik zinciri kurmak için atılması gereken ilk adım çevikliğin organizasyon genelinde tanımlanarak hangi alanlarda çeviklik kazanılmak istendiğinin belirlenmesi gerekmektedir.” 
 
Çeviklik daha önce de belirtiğimiz gibi sadece hızdan ibaret değildir ve birçok süreci içerisinde barındırır. Çevikliğin doğru tanımlanması ve hangi süreçlere öncelik verilerek odaklanması gerektiği iyi bir şekilde analiz edilerek organizasyon genelinde üst yönetimin sponsorluğunda detaylı bir şekilde planlanmalıdır. İlk aşamada çeviklik sadece yeni ürün lansmanlarında hız kazanabilmek, müşteri teslimatlarında rekabetçi bir konuma geçmek ya da değişken müşteri taleplerinin yönetilebilmesi için planlanacağı gibi bütün üretim süreçlerinin gözden geçirilerek üretim alt yapısı ve buna bağlı tüm tedarik süreçlerinin revize edilerek toplam tedarik süresinin düşürülmesi hedeflenerek de kazanılabilir. Burada önemli olan çevikliğin uçtan uca tedarik sürecinin hangi nokta ya da noktalarında en çok katma değer yaratacağının belirlenmesi olmalıdır. 
 
İkinci aşamada, pilot uygulama alanları seçilerek “çevik” proje yönetimi prensipleri doğrultusunda uçtan uca tedarik zincirini kapsayan bağımsız, kendi alt hedeflerini ve çalışma yöntemlerini belirleyen mini proje grupları oluşturmak doğru bir adım olacaktır. Oluşturulan proje grupları tercihen tamamen çeviklik projesine dedike olup hızlı karar alıp aldıkları kararları uygulamaya geçirebilmelidir. Optimal olarak bu proje gruplarının azami olarak altı aylık bir zaman dilimi içinde belirlemiş oldukları aksiyonları hayata geçirmelidir. 
 
Pilot proje grupları ile önceden belirlenmiş çeviklik hedeflerine ulaştıktan ve faydaları doğru bir şekilde analiz edip onayladıktan sonra tedarik zincirinize çevikliği daha geniş bir alana yayma zamanı gelmiş diyebiliriz. Pilot uygulamalara hızlı ve etkin sonuçlar almak organizasyon genelinde daha yaygın bir şekilde çeviklik uygulamasına geçmekten nispeten daha kolaydır. Organizasyon genelinde uygulamaya geçmeden önce yapılması gerekenleri sıralayacak olursak:
Çeviklik tanımı tekrar gözden geçirilerek revizyona ihtiyaç olup olmadığı belirlenmeli ve üst seviyede hedefler üzerinde mutabık kalınarak organizasyon genelinde şeffaf bir şekilde duyurulmalıdır. 
Çevikliğin hangi ürün grupları ya da süreçler için uygulanacağına analitik metod ve analizler ile detaylı veri çalışmaları yapılarak karar verilmelidir.
Proje kapsamında yer alan ekiplere çevik proje yönetimi, yalın tedarik zinciri, değer akış haritalama gibi konularda eğitimler verilmelidir.
Tedarik zinciri organizasyonu içinden çeviklik elçileri seçilerek proje gruplarının desteklenmesi sağlanmalıdır.
Pilot uygulamalardan elde edilen deneyimler dökümante edilerek çevik tedarik zinciri prensiplerini de içeren bir oyun kitabı hazırlanarak proje gruplarının kullanımına sunulmalıdır. 
“Tedarik zincirinin çevikliğini ölçebilmek bazı belli başlı tedarik zinciri endikatörlerini kullanarak mümkündür.” 
 
Bu endikatörlerin en başında uçtan uca tedarik süresi gelir. Basit anlamda bu metrik, bütün tedarik zinciri süreçlerinin nihai ürünü müşteri kullanımına hazır edebilme süresi olarak tanımlanabilir. Günümüzün rekabetçi piyasalarında bütün süreçlerimizi optimize ederek ürünümüzü müşterilerimize en optimum şekilde ulaştırmak tedarik zincirinin en önemli görevi olarak kalmaya devam edecektir. 
 
“İkinci önemli metrik ise baştan uca tedarik zinciri toplam servis maliyetidir.”
 
Çevikliğin yüksek maliyetler ile sağlanmaya çalışması, çeviklik tanımında da bahsettiğimiz gibi çeviklik ilkesi ile örtüşmemektedir. Örneğin, normal şartlar altında deniz ya da kara nakliyesi ile gerçekleşen bir lojistik sürecinin havayolu nakliyesine dönüştürülerek hız kazandırılmaya çalışması çeviklik olarak tanımlanamaz. 
 
Bir tedarik zincirinin emniyet stoklarının üzerinde gerçekleşen olası talep artışını hangi sürede karşılayabildiği de bir diğer çeviklik göstergesidir. Son olarak, mükemmel sipariş teslim oranı da müşteri deneyiminin en temel çeviklik hedefi olması nedeniyle sürekli göz önünde bulundurulması gereken önemli bir göstergedir. 
 
“Elbette ki çevik tedarik zinciri dönüşümü kısa zaman içinde tamamlanacak bir proje değildir.” 
 
Dönüşümün tam anlamıyla gerçekleştirilmesi yoğun bir efor, istek ve yatırım gerektirmektedir. Genel olarak çeviklik konusu tedarik zinciri stratejisinin temel bir parçası olmalıdır ve kesinlikle üst yönetim tarafından desteklenmelidir. Çevikliğin kağıt üzerinde kalması, yapılan dijital yatırımların genel tedarik zinciri stratejisi ve çeviklik hedefleri ile örtüşmemesi, müşteri deneyiminin tedarik zincirinin merkezine yerleştirilmemesi ve organizasyon genelinde düşünce yapısının geleneksel çizgide kalması çevikliğin önündeki en önemli engeller olarak görülmektedir. 
 
Mutlaka tedarik zincirinde çeviklik uygulaması sırasında birçok engel ve öngörülemeyen sorun ile karşı karşıya gelinecektir. Unutmamak gerekir ki çevik tedarik zincirine geçiş uzun soluklu bir yolculuktur ve ancak kararlı ve emin adımlarla ilerleyen tedarik zinciri organizasyonları bu yolda başarı elde edecek ve tedarik zincirlerini rekabetçi bir konuma getirebilecektir.  
 
 
 
 



SEKTÖRLER VE LOJİSTİK

  • Otomotiv
  • Enerji
  • Gıda
  • Akaryakıt
  • Tekstil
  • Kimya
  • İnşaat
  • Lastik
  • İhracat