Tekstil sektörünün Anadolu açılımını yurtiçinde yeni ofis ve depo yatırımlarıyla destelemeye hazırlanan şirket, yurtdışında ise Hint Yarımadası, Afrika gibi zor bölgelerde yarattığı sistem ve attığı yeni adımlarla müşterilerine daha efektif hizmetler sunuyor. 

Adını yüzyıllar boyunca imparatorluklara başkentlik yapmış olan İstanbul'da, gücün, bilimin ve ihtişamın sembolü olan Galata Kulesi'nden alan Galata Taşımacılık; teknoloji ve insan kaynaklarına odaklanmış yatırımları ve her geçen gün artırdığı hizmet kalitesi ile müşterilerine 'lojistikten çok daha fazlası'nı sunmak için çalışıyor. 1997 yılında “Biz her zaman gidecek bir yer buluruz” sloganıyla alanında bir dünya devi olan İtalyan Albini&Pitigliani'nin iştiraki olarak Türk lojistik sektörüne adım atan Galata Taşımacılık, bugün 5 kıtada 175 ülkede 196 ofisiyle ve 2 milyon 469 bin 501 noktaya ulaşıyor. Türkiye’de Atatürk Havalimanı, Bursa, İzmir’de bulunan ofisleri ve Adana temsilciği ile hava, kara ve denizyolunun yanı sıra gümrükleme depolama, dağıtım ve sigortacılık alanlarında hizmetler sunan şirket, bu yılın başında %50’sini satın aldığı Tunus’taki acentesiyle ilk yurtdışı yatırımını da gerçekleştirmiş bulunuyor. 

 

EFEKTİF ÇÖZÜMLER SUNUYOR 

Kurulduğu yıldan itibaren oluşturduğu taşıma modelleriyle tekstil sektörünün işini kolaylaştırmanın yanı sıra lojistik sektörüne de örnek olan Galata Taşımacılık, örneğin tekstilde önemli bir üretim merkezi olan Bangladeş'ten Türkiye'ye ilk servis açan şirket olma unvanını elinde bulunduruyor. 

Tekstil sektöründeki müşterilerinin ihtiyaçlarını biliyor ve bu kapsamda hem ithalatçı hem de ihracatçı firmalara farklı çözümler sunduklarını belirten Galata Taşımacılık CEO'su Vittorio Zagaia, “Tekstil Alpi Group’unda en etkin olduğu sektörden birisi olduğundan acentelerimizle birlikte ithalatta bilinen birçok perakende firmasına, ihracatta ise sayısız yurtdışı alım grubuna çözüm sunuyoruz. İhracatta depolarımızda kalite kontrolden etiketlemeye, paketlemeden sipariş elleçlemesine, yurtdışında kapıya kadar teslimata kadar birçok alanda hizmet sunarken, aynı hizmetleri ithalatta perakende sektörü için tüm Türkiye’yi içine alacak dağıtım sistemimizle sunmaktayız” diyor. 

 

İLK YURTDIŞI YATIRIMINI TUNUS’A YAPTI 

Türkiye’nin tekstil ihracatı yaptığı dünyadaki tüm ülkelere gerek karayoluyla, gerekse de hava ve denizyoluyla taşıma hizmeti sunduklarının altını çizen Zagaia sözlerini şöyle sürdürüyor: “Avrupa, Çin ve Amerika’nın yanı sıra bilhassa Hint Yarımadası’nda (Hindistan, Bangladeş, Sri Lanka ve Pakistan) yaptığımız ciddi yatırımlar ve oluşturduğumuz sistemle tekstil ithalatçısına hizmet veriyoruz. Bunun yanı sıra Kuzey Afrika’daki üretim kapasitesinden dolayı bu taraftan yaptığımız taşımalar adeta bir Avrupa ülkesine ihracat taşıması yapar gibi düzenlidir.” 

Galata Taşımacılık'ın önemli stratejilerinde birisini de yurtdışı açılımlar oluşturuyor. Bu yılın başında Tunus’taki acentelerinin %50’sini satın alarak ilk yurtdışı yatırımlarını da gerçekleştirmiş olduklarını belirten Vittorio Zagaia, “Afrika’ya ilk giren ve direkt Kuzey Afrika’ya servis başlatan bir şirket olarak, bu yatırım bizim için zaten kaçınılmazdı. Türkiye Afrika ticaretinde sadece %2 oranında pay almakta. Önümüzdeki dönemde ticari hacmimizin artacağını düşünerek müşterilerimize daha efektif bir hizmet sunabilmek adına bu yatırımı gerçekleştirmeyi uygun bulduk” diyor. Zagaia 2013 yılını 100 binin üzerinde taşıma ile kapattıklarını da sözlerine ekliyor. 

 

ANADOLU AÇILIMINI YATIRIMLARLA DESTEKLEYECEK 

Vittorio Zagaia, tekstil sektörünün Galata Taşımacılık cirosu içindeki payının yaklaşık %40 oranında olduğunu söylüyor. Türkiye’nin dünya tekstil markalarının perakende alanında oldukça cazip bulduğu bir ülke olduğunu belirten Zagaia “Biz de bu kapsamda önümüzdeki dönemde depolama ve dağıtım konusunda yatırım yapmayı öngörüyoruz. Bu da ithalat ayağında cirosal bir artış yaratacaktır. İhracatta ise kurlarda bir değişiklik olmazsa, Türkiye’nin dünya tekstil sektöründe payını artıracağına inancamız tamdır” diyor

Özellikle de yarattığı istihdam düşünüldüğünde tekstil sektörünün Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden biri olduğunu vurgulayan Vittorio Zagaia, şunları aktarıyor: “Hal böyleyken ülke olarak bu sektörü desteklememiz şart. Nitekim Anadolu’daki yatırım avantajları tekstil sektörüne ihracatta, maliyetlerin düşürülmesi adına önemli bir destek olacaktır. Bizim de bu doğrultuda, Anadolu’ya kayacak olan ya da kayması beklenen sektörün yurtdışına aynı hız ve kalitede hizmet sunması ve rekabetçiliğini koruyabilmesi için ulaşımda sıkıntı yaşanmaması adına yurtiçinde varolan ofis sayımızı arttırarak destek sunmayı hedefliyoruz.” 

 

TAŞIMACILIK KANALLARINI GÜÇLENDİRMELİYİZ 

Türkiye lojistik şirketlerinin tekstil lojistiği alanındaki hizmet kalitesine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Vittorio Zagaia, “Türkiye uluslararası taşımacılıkta Avrupa ile rahatlıkla boy ölçüşecek seviyededir. Bizim en büyük eksikliğimiz ulusal taşımacılık kanallarının efektif çalışmamasıdır. Buna göre yurtiçinde yapılması gerek yatırımlar var. Bunu pek tabi ki, özel sektör yapabilir. Ancak bu alanda devletin sektörümüze teşvikler ve kolaylıklar sunması gerekmektedir. Yatırımları devam eden otobanlarımızın biran önce tamamlanması ve Avrupa’ya nazaran eksikliğimiz olan bu faktörün hızlıca iyileştirilmesi gerekmektedir” diyor.