e
Banner


İzmir yeni limanlarla konteyner kapasitesini katlayacak
Deniz ticaretinin artık Ege’nin değişen ve gelişen yüzünde hak ettiği yeri almaya başladığını belirten İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, Alsancak, Aliağa, Nemport ve Ege Gübre’nin yanı sıra inşası devam eden Çandarlı ve Petkim limanlarının tamamlanmasının ardından İzmir’in konteyner kapasitesini katlayacağını söyledi. 
 




yusuf_ozturkİzmir’in Türkiye deniz ticareti içindeki yeri ve denizyolu yük taşımacılığında ulaştığı konumdan söz eder misiniz? 
Birkaç yıl öncesine kadar bölgemizde denizcilik ekonomisi ve deniz ticareti kavramlarından pek söz edilemezdi. Halbuki hepimizin bildiği gibi İzmir ve çevresi yüzyıllardır liman şehri olma özelliğini korumuştur. Özellikle İzmir Alsancak Limanı’nın ülke ve bölge ekonomisi içindeki rolü yadsınamaz. Bunun yanında Türkiye, kruvaziyer turizmi açısından son derece önemli bir bölgede, Akdeniz çanağında bulunuyor. Ege Bölgesi, kruvaziyer turizminde de önemli bir noktaya gelmeye başladı. 
Bunun yanında Aliağa bölgesinde 2014 yılı ilk 3 ayında 1136 gemi ile 10 milyon 558 bin 459 ton yük ve 2010 yılında hizmete girip toplam kapasitesi 1.5 TEU elleçleme kapasitesi olan Nemport ve Ege Gübre limanlarından 118 bin 484 TEU konteyner elleçlendi. İzmir Alsancak Limanı’nda ise aynı dönemde 500 gemi ile 2 milyon 478 bin 823 ton yük ve 167 bin 809 TEU konteyner elleçlendi. 
İlk fazı 2015, ikinci fazı 2016 yılı sonunda devreye girecek Petkim Konteyner Limanı; başlangıçta yıllık 1,5 milyon TEU konteyner elleçleme kapasitesine sahip olacak. Daha sonra bu kapasite 4 milyon TEU’ya kadar çıkabilecektir. Limana finansman maliyeti ile birlikte yaklaşık 400 milyon USD yatırım yapılacak ve limanı APM Terminals 28 yıl süre ile işletecektir. Liman tamamlandığında Ege Bölgesi’nde 11.000 TEU konteyner taşıyan gemilerin yanaşabileceği bir liman olacaktır. Bu yatırımdan dolayı yatırımcılara ve işleticilere teşekkürü bir borç biliyoruz.  
 
ÇANDARLI, TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK LİMANI OLACAK
Çandarlı ve Alsancak limanındaki projeler İzmir’i deniz ticaretinde nasıl bir konuma taşıyacak? 
Tamamlandığı zaman 12 milyon TEU konteyner kapasitesi ile Türkiye’nin en büyük limanı olacak olan Çandarlı Limanı’nın dalgakıranı 2011 yılında yapılmaya başlandı. Limanın asıl özelliği, kıtalararası transit konteyner limanı özelliklerinde olmasıdır. 5 Kasım 2013 tarihinde yapılan ihalede hiçbir firmanın teklif vermediği görüldü. Bu duruma neden olarak şartnamede; ihalede limanın ilk faz inşaatında 4 milyon TEU kapasitesine ulaşması istenmesi ile limanın çevre bağlantılarını sağlayacak otoyol ve demiryolu bağlantılarının da yüklenici firmadan istenmesi gösterilmektedir. Şartname üzerinde tekrar çalışıldığı biliniyor. Çandarlı Limanı’nın tamamlanmasıyla İzmir Alsancak Limanı’nın olumsuz etkileneceğini düşünmüyorum. Çünkü bölgeler ayrı ve iki liman da kendi kapasitesi oranında iş yapacaktır. 
İzmir Alsancak Limanı, Ege Bölgesi’nin en büyük limanı olarak 1954 yılından bu yana hizmet vermektedir. Yaklaşık 100 bin kişinin geçimini sağladığı limana imkanlar çerçevesinde zaman zaman yatırımlar yapılmaktadır. 2023 ihracat hedeflerine ulaşmak için ekonominin temeli olan maliyet analizleri en önemli kriterdir. İzmir Alsancak Limanı dengeleyici unsuru ile özellikle güney hinterlandı için olmazsa olmaz bir konumda bulunmaktadır. Türkiye’de limanların daha verimli hale getirilmesi için çeşitli çalışmaların yapıldığı bir dönemde Çandarlı mı yoksa Alsancak Limanı mı tartışmalarını doğru bulmuyorum. 
 
İzmir’in deniz ticaretindeki payının daha fazla artırılması için başka hangi adımların atılması gerekiyor? 
İMEAK DTO İzmir Şubesi olarak konteyner başta olmak üzere, klasik liman hizmetleri dışında kruvaziyer, yat turizmi gibi denizciliğin diğer konularının da özendirilmesi gerektiğine inanıyoruz. İzmir’de ayrıca, deniz sporlarının bütün bölümleri değerlendirilerek gerek spor bakımından gerekse turizm açısından geliştirilmesi sağlanmalıdır.   
Bundan sonra faaliyetlerimiz başta Alsancak Limanı’nın rehabilitasyonu olmak üzere, Nemrut körfezindeki iskelelerin ve yapımı devam eden Petkim ve Çandarlı limanlarının, Dikili, Çeşme ve Kuşadası limanları ile deniz taşımacılığı, marinalar, yatçılık ve hatta gemi söküm sanayi gibi deniz ticaretini her yönden geliştirmek olacaktır. Kısacası, denizcilik ekonomisi ve ticareti artık Ege’nin değişen ve gelişen yüzünde hak ettiği yeri almaya başladı ve bu yöndeki çalışmalarımız artarak devam ediyor. Bu durumu ülke ekonomisi adına bir kazanç sayıyoruz. Ancak, bölgemiz limanlarının daha verimli ve etkin olarak kullanılabilmesi için şu adımların da atılması gerekiyor. 
İzmir Alsancak Limanı’na, Barselona ve Yokohama limanlarında olduğu gibi, halkın limanla bütünleşebileceği yaşam ve kültür alanları sağlanması, yük ve yolcu taşımacılığına devam edilmesi,
İzmir/Aydın/Denizli, İzmir/Ankara ve İzmir/İstanbul otoyollarının tamamlanması,
İzmir’in güney ve kuzeyine hizmet verebilecek lojistik merkezlerin yapılması,
Nemrut limanlarıyla ana aktarma limanı olarak tasarlanan Kuzey Ege Çandarlı Konteyner Limanı ile otoyol ve demiryolu bağlantıların sağlanması, 
İzmir ve çevresindeki limanların birbirleri ile değil, global rakipleri ile rekabet edebilmesi için ortak politikalar oluşturulması,
Her limanın/terminalin, her yükü elleçlemesi yerine, ihtisaslaşma, odaklanma ve farklılaşma ile daha çok değer yaratılarak, rekabetçi üstünlük sağlanması. 
 
TAŞIMALAR KONTEYNER VE RO-RO’YA KAYDI  
Türkiye’de denizyolu taşımacılığının geleceğini nasıl görüyorsunuz? 
Türkiye'deki deniz taşımacılığı bütün dünyada olduğu gibi genel kargo taşımacılığından konteyner ve Ro-Ro taşımacılığına yönelmiştir. Konteyner ve Ro-Ro taşımacılığının önem kazanmasındaki en önemli etken, değişen ekonomik şartlar ve teknolojik gelişmelerin deniz ticaretini etkilemesidir. Gemilerin süratlenmesi en uzak pazarlara bile kolay ulaşılmasını sağlamıştır. Türkiye için en uygun denizyolu ulaştırma sistemi kabul edilen konteyner ve Ro-Ro taşımacılığının önem kazanmasının bir başka nedeni ise ülkede ihracata yönelik büyüme politikalarına yönelinmesidir.  
Ayrıca, bugüne kadar karayollarına yapılan yatırımlar ile bu yatırımların değerlendirilebileceği bir taşıma niteliğinde olan Ro-Ro taşımacılığı, ülkemiz koşullarına uygun denizyolu ulaştırma sistemi olarak görünmektedir. Bunun yanında, deniz taşımacılığının, genel kargo taşımacılıktan konteyner ve Ro-Ro taşımacılığına kayması, kara, deniz ve hava taşımacılığının bütünleşmesi olan kombine taşımacılığın değer kazanmasına neden olmuştur.
 
 
 
 



SEKTÖRLER VE LOJİSTİK

  • Otomotiv
  • Enerji
  • Gıda
  • Akaryakıt
  • Tekstil
  • Kimya
  • İnşaat
  • Lastik
  • İhracat