e
Banner


Boltas, taşımalarının 5’te 1’ini otomotiv oluşturuyor
Yıllık uluslararası taşıma kapasitelerinin yüzde 20’sini otomotiv sektörünün oluşturduğunu vurgulayan Boltas Stratejik Planlama Grup Müdürü Levent Özkuşçu, gerçekleştirdikleri özel yatırımlarla otomotiv endüstrisine çevreci, maliyet etkin, hızlı ve güvenli çözümler sunduklarını söyledi. 




BoltasBoltas, otomotiv endüstrisinin lojistik süreç yönetimine nasıl katkı sunuyor?
Otomotiv yedek parça lojistiği üretim, satış ve servis süreçlerinin yönetiminde kritik bir rol oynuyor. Lojistik süreçlerin doğru yönetilmesi, müşteri memnuniyetini artırırken tedarik zincirindeki hataları da en aza indiriyor. Bu noktada operasyonel verimliliği sağlayabilmek için alanında uzman bir lojistik şirketi ile çalışmak gerekiyor. BOLTAS olarak sunduğumuz entegre lojistik servisler ile üretim süreçlerine ihtiyaç duyulan hizmetleri sağlıyoruz. Optimizasyon sağlayarak, maliyet avantajı yaratıyoruz. Tedarik zincirinin her aşamasında en son teknolojiyi kullanarak, stok yönetimi ve sipariş takibi konusunda tam şeffaflık sağlıyoruz. Gerçek zamanlı veri analitiği ve otomatik raporlama sistemlerimiz sayesinde, müşteri taleplerine hızlı ve doğru yanıt verebiliyoruz. 
45 yılı aşkın sektörel tecrübemizle beraber 1.500’ü aşkın araç ve ekipman havuzumuz, 500’ü aşkın deneyimli çalışanımızla otomotiv sektörüne çevreci, maliyet etkin, hızlı ve güvenli çözümler sunuyoruz. Önemli üretim ve ticaret merkezleri konumundaki İstanbul, Kocaeli (Dilovası), Ankara, İzmir ve Mersin’deki ofis ve depolarımızın yanı sıra sektörde dış ticaretin yoğunlaştığı Almanya, Fransa, İtalya ve Romanya’da da ofis ve depolarımızla ithalatçı ve ihracatçılarımıza bütün Avrupa ülkelerinde kapıdan kapıya teslimat imkânı sunuyoruz. Sadece Avrupa ülkelerine değil, Orta Doğu ve BDT ülkelerine de hizmet veriyoruz.
Operasyonlarımızda, çevre hassasiyetlerini de göz önünde bulundurarak zamanında teslimat, güvenlik ve maliyet avantajları nedeniyle Ro-Ro ve demir yoluna entegre intermodal taşımaları tercih ediyoruz. Ancak müşteri talepleri ve servis durumuna bağlı olarak kara yolu, minivan ve hava kargo hizmeti de veriyoruz. Deniz yolu taşımalarımızla ise Kuzey Amerika ve Asya-Pasifik ülkeleri başta olmak üzere dünyanın bütün limanlarına ulaşabiliyoruz. 
 
Otomotiv lojistiği iş hacminiz içinde nasıl bir pay alıyor? Operasyonlarınızın yoğunlaştığı bölgeler hangileri?
Yıllık 30 bini aşkın uluslararası taşıma sayımızın yüzde 20’sini otomotiv taşımaları oluşturuyor. En çok Almanya, İtalya, Fransa, Romanya, Çekya ve Polonya başta olmak üzere Avrupa hatlarında taşımacılık yapıyoruz. Ancak deniz yoluyla Kuzey Amerika ve Asya ülkelerine de hizmet veriyoruz.
 
TEKNOLOJİYE 2 MİLYON EURO YATIRIM 
Otomotiv lojistiği hizmetleriniz için gerçekleştirdiğiniz özel yatırımlar neler? 
PwC’nin son hazırladığı rapora göre otomotiv sektöründeki CEO'ların %46’sı, mevcut şekilde yollarına devam ettikleri takdirde, önümüzdeki on sene boyunca şirketlerinin ekonomik olarak varlıklarını sürdürüp sürdürmeyeceklerinden emin olmadıklarını söylüyor. 2025 yılında, üretken yapay zekânın, çalışanların işteki zamanlarında verimliliği artırmasını (%58) ve şirketlerinin ürün veya hizmetlerinin kalitesini iyileştirmesini (%52) bekliyor. Ancak, üretken yapay zekânın siber güvenlik riskini ve ön yargıyı artıracağından ve başka zorluklar yaratacağından da endişe duyuyorlar. Bu veriler bize otomotiv sektöründe etkinliği artırmak için teknolojiye yapılan yatırımların oldukça önemli olacağını söylüyor. Boltas olarak bu konuda hatırı sayılır bir bütçe yönetimi yaparak, sürekli olarak teknolojiyi takip eden bir yaklaşım sergiliyoruz. Verimlilik artırmaya, gerçek zamanlı raporlamaya, sürdürülebilirliği desteklemeye öncelik veren teknoloji yatırımlarımız, yıllık 2 milyon Euro seviyesinde.
Ayrıca uzun yıllardır hizmet verdiğimiz İtalya’da, bu sene yeni bir depo yatırımımız oldu. Bu depomuzla Türkiye merkezli ihracat ve ithalat müşterilerimize aktarma merkezi olmanın ötesinde stok tutma imkânı sağlayarak, müşterilerimizin beklentilerine daha hızlı yanıt vermelerini sağlayacak bir altyapıya ulaştık. 
Bunlara ek olarak Tuzla Orhanlı’da yaptığımız ve inşaatına bu yılın sonunda başlamayı hedeflediğimiz lojistik üssü projemiz, yine aynı şekilde hizmet verdiğimiz otomotiv müşterilerimizin ihtiyaç ve beklentileriyle örtüşecek donanımda olacak. 
 
Otomotiv endüstrisi bu süreçte durgunluk, yoğun rekabet, yüksek maliyet gibi sorunlarla uğraşıyor. Ayrıca Türkiye otomotiv endüstrisinde ise ihracat azalırken, iç pazarda ithalatın payı artıyor. Bu görünüm lojistik sektörünü nasıl etkiliyor? 
Otomotiv ithalatının yoğunlaştığı Almanya, Fransa ve İtalya’da ofis ve depolarımızla güçlü bir lojistik altyapı ve yaygın bir ağ kurduk. Bu ülkelerde özmal araç ve ekipmanlarımız, deneyimli personelimizle hizmet veriyoruz. Türkiye’de güçlü bir yurt içi dağıtım ağına da sahip olduğumuz için ithalat taşımalarından giderek daha çok pay alıyoruz. Ayrıca Avrupa’daki yapılanmamız sayesinde ihracat taşımalarımız da sektör ortalaması kadar azalmıyor.
 
Otomotiv lojistiği pazarında büyüme planlarınız neler? 
Türkiye’de ve Avrupa’da, otomotiv lojistiği alanında geniş bir müşteri portföyüne ve güçlü bir pazar varlığına sahibiz. Stratejik olarak konumlandırılmış depo ve dağıtım merkezlerimiz ile sektörün önde gelen otomotiv üreticilerine ve tedarikçilerine yüksek kaliteli lojistik çözümler sunuyoruz. Uluslararası taşımacılık ve tedarik zinciri yönetimi konusundaki deneyimimiz ve geniş hizmet ağımız, global müşterilere etkili çözümler sunmamıza olanak tanıyor. Gelecek 5 yıl içinde, mevcut pazarlarımızda kendimizi daha da geliştirmeyi ve müşterilerimizin ihtiyaçları doğrultusunda yatırımlar yaparak sektördeki çözüm ortağı yaklaşımımızı daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz.
 
LOJİSTİK SÜREÇLER YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 
Otomotiv endüstrisinin gündeminde neler var? Otomotiv lojistiğinde yeni trendler neler olacak? 
Otomotiv endüstrisi, hızla değişen dünyada sürdürülebilirlik, dijitalleşme ve müşteri odaklılık gibi önemli konulara yoğunlaşıyor. Bu dönüşüm, lojistik süreçlerinde de köklü değişimler yaratıyor. Elektrikli araçların artan üretimi ve otonom sürüş teknolojilerindeki gelişmeler, lojistik süreçlerini yeniden şekillendiriyor. Batarya ve şarj istasyonları ekipmanları gibi özel taşımalar ortaya çıkıyor. Öte yandan çevresel düzenlemeler ve tüketici bilincindeki artış, otomotiv lojistiğinde sürdürülebilirliğin önemini de artırıyor. Karbon ayak izini azaltmak için elektrikli araçlar, geri dönüşüm ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı gibi uygulamalar yaygınlaşıyor. Yapay zekâ, büyük veri analitiği ve nesnelerin interneti gibi teknolojiler, lojistik süreçlerin optimize edilmesi, tahminleme ve risk yönetimi gibi alanlarda önemli rol oynuyor. Müşterilerin isteklerinin tüm unsuruyla ele alındığı bir dönemde, lojistik süreçler de kişiselleşmeye yöneliyor. Sipariş yönetimi, envanter kontrolü ve teslimat planlaması gibi süreçler, bu doğrultuda yeniden yapılandırılıyor. Biz de bütün bu trendleri yakından izliyor, gelecek planlarımızı ve yatırımlarımızı teknoloji odaklı olacak şekilde değişime uygun olarak şekillendiriyoruz.
 
AKILLI, YEŞİL VE MÜŞTERİ ODAKLI ÇÖZÜMLER ÖNE ÇIKACAK 
Boltas Stratejik Planlama Grup Müdürü Levent Özkuşçu, otomotiv lojistiğinin geleceğinin, daha akıllı, daha yeşil ve daha müşteri odaklı olacağını vurguladı. Elektrikli, hibrit ve otonom araçların daha fazla kullanılmaya başlayacağını aktaran Özkuşçu, “Üretilen araçların ve ekipmanlarının bir noktadan diğerine taşınmasının ötesinde, geri dönüşümün ağırlığı da artacak. Araçların ve yedek parçaların geri dönüşümü, etkin atık yönetimi gibi kavramlar, sürdürülebilir lojistik için daha da önem kazanacak. Sürücüsüz teslimatlar, rota optimizasyonu, akıllı sözleşmeler, şarj altyapısı, blockchain teknolojisi daha da yaygınlaşacak. Bu dönüşüme ayak uydurabilen ve yeni teknolojileri benimseyen şirketler, sektörde daha fazla öne çıkacak, büyüme fırsatları yakalayacak. Tüm bu süreçlerin sektörü önümüzdeki yıllarda daha karmaşık ancak dinamik bir konuma taşıyacağını değerlendiriyorum. Bu dönüşüme ayak uydurabilmek için lojistik şirketlerinin, yapay zekâ, robotik otomasyon ve bulut bilişim gibi teknolojilere daha çok yatırım yapması gerekecek. Çevresel düzenlemelere uyum sağlamak ve müşteri beklentilerini karşılamak için sürdürülebilir lojistik çözümleri geliştirmenin de yine önemli olacağı görüşündeyim. Değişen pazar koşullarına hızlı adapte olabilmek için lojistik süreçlerin esnek ve çevik olması gerekiyor. Değişen teknolojilere uygun niteliklere sahip çalışanlar yetiştirmek ve mevcut çalışanların yetkinliklerini geliştirmek de yine bu süreçte önem kazanacak” dedi. 
 



SEKTÖRLER VE LOJİSTİK

  • Otomotiv
  • Enerji
  • Gıda
  • Akaryakıt
  • Tekstil
  • Kimya
  • İnşaat
  • Lastik
  • İhracat