Ticari araçlarda yedek parça sipariş karşılama performansı
17/12/2025 - 10:31:00
Otokar Global Tedarik Zinciri Lideri Nur Bozdurgut Tunç, ticari araç sektöründe yedek parça bulunabilirliğinin operasyonel süreklilik ve müşteri memnuniyeti açısından kritik bir rol oynadığını belirtti. Özellikle lojistik, taşımacılık, belediye hizmetleri ve filo yönetimi gibi alanlarda arızalı bir aracın hizmete dönüş süresinin uzamasının ciddi maliyet kayıplarına yol açtığını ifade eden Tunç, filoların toplam sahip olma maliyetinin yaklaşık yüzde 30’unun satış sonrası süreçlerden kaynaklandığına dikkat çekti. Yedek parça tedarik performansının bu maliyet kaleminin merkezinde yer aldığını vurgulayan Tunç, modern filo yönetim sistemleri ile entegre tedarik zinciri yapılarının, yedek parça bulunabilirliğini artırarak müşteri sadakati, operasyonel verimlilik ve maliyet avantajı sağladığını kaydetti.
Ticari araç kullanıcıları için yedek parça bulunabilirliği, operasyon sürekliliğinin doğrudan belirleyicisidir. Özellikle lojistik, taşımacılık, belediye hizmetleri, inşaat ve filo yönetimi gibi sektörlerde her bir aracın günlük kapasite kullanımı oldukça yüksektir. Bu nedenle arızalı bir araç için birkaç saatlik bekleme süresi bile önemli operasyonel kayıplara neden olabilir. Filolar için toplam sahip olma maliyetinin %30’a yakını satış sonrası süreçlerde oluşurken, bunun merkezinde yedek parça tedarik performansı yer alır.
Bir markayı müşteriler için güvenilir kılan önemli unsurlardan biri, bir aracın arızalandığında ne kadar hızlı hizmete döndürülebileceğidir. Bu bağlamda ne kadar iyi yedek parça bulunabilirliği sağlarsanız o kadar da sadık müşteri profili sağlarsınız. Araştırmalar, müşterilerin %40'ının parça ihtiyacını zamanında karşılayamadıkları için kaybedildiğini gösteriyor. Özellikle ağır ticari segment müşterileri, beklemenin yarattığı maliyet baskısını çok daha yoğun hisseder ve alternatif markalara geçiş eğilimleri daha fazla olur.
Modern filo yönetim sistemleri, üreticilerin ve distribütörlerin satış sonrası performanslarının daha şeffaf bir şekilde karşılaştırılmasına olanak tanır. Bu nedenle, yedek parça bulunabilirliği artık sadece operasyonel bir durum değil, markanın ticari itibarının belirlendiği en önemli göstergelerdendir.
2-Sektördeki Mevcut Durum ve Zorluklar
Sektördeki ortalama yedek parça karşılama oranları maalesef halen müşteri beklentisini karşılar seviyede değil. Dünya ortalamaları ağır ticari segmentte %87-90, hafif ticari araçlarda ise %90-93 civarındadır. Ancak müşteri beklentileri özellikle kritik parçalar söz konusu olduğunda %97’den azını kabul etmemektedir. Bu fark, sektörün karşılaştığı yapısal zorlukların bir yansımasıdır.
Yedek parça tedarik zincirinin ana baş ağrısı, ürünlerin çeşitliliğidir. Tek bir kamyon modeli, motor ve şanzıman seçeneklerinin yanı sıra binlerce farklı parçaya ihtiyaç duyabilir Bu durum stok yönetimini hem etkin maliyet yönetimi sağlama açısından hem de operasyonel karmaşıklığı yönetme açısından oldukça zorlaştırır.
Karşılaştığımız ikinci büyük engel, pandemi ile birlikte sorunları belirginleşen ve halen rayına oturmayan tedarik zincirinin istikrarıdır. Jeopolitik riskler nedeniyle bir açılıp bir kapanan deniz yolu rotaları, Trump ile büyüyen ticaret savaşları ile sürekli değişen navlun fiyatları, pandemiden bu yana sürekli dalgalanan tedarikçi üretim kapasiteleri ve elektronik komponent kıtlıkları parçaların tedarik süresini uzatarak, stok güvenilirliklerini zayıflatmaktadır.
Üçüncü zorluk ise servis noktaları arasındaki stoklama stratejilerinin uyumsuzluğudur. Bazı servisler yüksek stokla çalışırken, bazıları finansal olarak düşük stok politikası izler ve bu durum müşteri deneyiminde tutarsızlığa yol açar. Aynı marka altında farklı servislerde müşteri memnuniyetinin değişken olması, markanın algısını da olumsuz etkiler.
3-İdeal Performans Düzeyi ve Beklentiler
İdeal bir satış sonrası yapısında kritik parçaların karşılanma oranı %98 olmalıdır. Hızlı dönen parçalarda %97-99 aralığı hedeflenmelidir. Diğer tüm referansların ortalama memnuniyet oranı ise %95’in altına düşmemelidir.
Bu performansı elde etmek için dağıtım, talep planlama, depo yönetimi, servis operasyonları ve satın alma işlemlerinin hepsinin marka şemsiyesi altında tam entegre çalışmasının sağlanması gerekmektedir. Başarılı markaların ortak özelliği, satış sonrası süreçlerini bir “değer zinciri” olarak görüp, tüm süreçleri bütüncül şekilde optimize etmeleridir. Bir işletme performansı zirveye ulaştığında, müşteriler aşağıdakiler gibi bazı gerçek avantajlar sağlar;
- Araçların daha hızlı hizmete dönmesi,
- Filo operasyonlarında öngörülebilirlik artışı,
- Marka sadakati ve memnuniyet skorlarında yükseliş
- Servislerin daha verimli çalışması,
- Operasyonel maliyetlerin düşmesi,
Bu nedenle, yedek parça karşılanabilirliği sadece maliyet odaklı değil aynı zamanda gelir artırıcı bir faktör olarak görülmelidir.
DAHA İYİ PERFORMANS İÇİN YOL HARİTASI
Yedek parça performansını artırmak için üreticiler, distribütörler ve servisler için net bir yol haritası gereklidir. Bu yol haritası dört temel alanda şekillendirilmelidir;
a.Talep Tahmini ve Veri Analitiği
- Araç park büyüklüğü ve yaş dağılımı,
- Rutin bakım döngüleri,
- Filo kullanım kalıpları,
- Coğrafi ve iklimsel farklılıklar,
- Arıza eğilimi verileri gibi değişkenler tahmin modellerine entegre edilmelidir.
Makine öğrenmesi modelleri, geçmiş satış verileriyle sınırlı olan geleneksel yöntemlerin çok ötesinde doğruluk sunar. Bu sayede stok seviyeleri hem daha düşük maliyetlerde hem de daha yüksek hizmet seviyelerinde yönetilebilir.
b.Stok Optimizasyonu ve Dağıtım Ağı Güçlendirmesi
Stok optimizasyonu sadece depo düzeyinde yapılmamalı; tüm ağ genelinde dinamik olarak yapılmalıdır:
- Merkezi depo,
- Bölgesel dağıtım depoları,
- Servis noktaları birbirleriyle entegre olmalıdır.
Ayrıca sevkiyat modelleri de güncellenmeli; “Günde bir kez” teslimat modeli yerine talebe dayalı, iki veya üç frekanslı esnek sevkiyat planları hayata geçirilmelidir.
c.Hizmet Ağı Standardizasyonu
Servislerin stokta tutması gereken kritik referans listelerinin standartlaştırılması, müşteri deneyimindeki farklılıkları azaltır. Ayrıca;
- RFID ve barkod tabanlı stok doğruluk sistemleri,
- Otomatik sayım teknolojileri,
- Hızlı aktarma (trans-shipment) süreçlerinin standartlaştırılması hizmet performansını artıran uygulamalardır.
d.Dijitalleşme ve Şeffaf Operasyon Yönetimi
Müşteriye doğru bilgi vermek, parça tedariği gecikse bile müşteri memnuniyetini korur. Bu nedenle, modern üreticiler, termin tarihlerini gerçek zamanlı olarak paylaşan sistemlere geçiyor.
- Dijital parça takip sistemleri,
- Araç bazlı bakım öneri algoritmaları,
- Servis danışmanı ekranlarının modernizasyonu müşteri iletişimini güçlendiren unsurlardır.
Özetle, ticari araç satış sonrası hizmetlerinde yedek parça bulunabilirliği, müşteri memnuniyetinin en kritik unsurlarından biridir. Sektör ortalaması belirli bir seviyede olmasına rağmen, müşteri beklentileri giderek artmaktadır. Dolayısıyla markaların rekabet gücünü koruyabilmesi için tüm tedarik zincirini, planlamasını ve servis ağını uçtan uca yaklaşımla yeniden yapılandırması gerekmektedir. Yüksek yedek parça karşılama performansı artık bir “fark yaratan özellik” değil; markanın varlığını sürdürmesi için “olması gereken temel bir koşul” haline gelmiştir.
Kaynakça:
- Automotive Aftermarket Supply Chain Report, 2024.
- Commercial Vehicle Parts Availability Benchmark, 2023.
- EALA Yedek Parça Lojistiği Raporu, 2022.
- HDMA Field Parts Performance Survey, 2023.
- Global Commercial Vehicle Service Parts Outlook, 2024.
