e
Banner


Denizyolu ticaretinde fırsatlar ülkesi Türkiye
8.333 km’yi bulan sahil şeridi Asya ve Avrupa’yı bağlaması, enerji üreten ülkelere yakınlığı, uluslararası ulaşım yolları üzerinde bulunması, yeterli oranda kara ve demiryolu bağlantısı sebebiyle denizyolu taşımacılığında önemli bir potansiyele sahip olan Türkiye,2023 yılında filosunu tonaj bazında 50 milyon DWT'ye ulaştırarak denizyolu ticaretinde dünyada ilk 10 ülkeden biri olmayı hedefliyor.  




denizyolu_turkiyeGerek sanayi ham maddesini oluşturan yükleri bir seferde büyük miktarlarda taşıma özelliği, gerekse taşıma maliyetinin demiryoluna göre 3.5, karayoluna göre 7 ve havayoluna göre 22 kat daha ucuz olması, denizyolu taşımacılığının önemini hem dünyada hem de Türkiye’de artırıyor. 1950 yılında 500 milyon ton olan dünya deniz ticaret hacmi bugün 18 kat artarak 9 milyar tona ulaşmış durumda. Taşınan yük miktarı bakımından dünya ticaretinin %75’i denizyoluyla gerçekleştiriliyor. Bugün 15 trilyon dolarlık bir hacme sahip dünya ticareti içerisinde denizyolunun payı 9 trilyon dolar ile %60’ı (The Global Enabling Report 2012) buluyor. 1000 GT ve üzeri 39 bin 466 parça gemiden oluşan dünya deniz ticaret filosunun toplam tonaj kapasitesi ise 1,5 milyar DWT civarında.  
 
TÜRK DENİZCİLİK FİLOSU DÜNYADA 13. SIRADA 
 
Cebelitarık Boğazı ile Atlas Okyanusu’na, Süveyş Kanalı ile Arap Yarımadası ve Hint Okyanusu’na, Türk Boğazlarının Karadeniz-Akdeniz bağlantılarıyla Avrasya ve Uzakdoğu’ya uzanan bir ulaşım ağının odak noktasında bulanan Türkiye, 8.333 km’yi bulan sahil şeridi Asya ve Avrupa’yı bağlaması, enerji üreten ülkelere yakınlığı, uluslararası ulaşım yolları üzerinde bulunması, yeterli oranda kara ve demiryolu bağlantısı sebebiyle denizyolu taşımacılığında önemli bir potansiyele sahip. 
Bu avantajlarının yanı sıra Türkiye son 10 yılda hem yerli armatörlerin gerçekleştirdikleri filo yatırımları hem de liman ve altyapı yatırımlarıyla küresel deniz ticaretinde rolünü artırdı. Türk armatörlerin kontrolündeki deniz ticaret filosu, 2012 yılında %34 büyüyerek 30 milyon DWT tonu aştı. 2012 yılı başı itibariyle 22.5 milyon DWT olan filo kapasitesi 2013 itibariyle 30.3 milyon DWT oldu. Dünyanın kolay bayrakta en fazla filoya sahip 30 ülkesinin DWT olarak yüzde 25.2’si milli bayraklarında, yüzde 74.8’i  ise yabancı bayrak altında çalışıyor. Türkiye ise 1000 GT ve üzeri gemilerden oluşan 1,5 milyar DWT’lik dünya deniz ticaret filosunun %87’sini kontrol eden 30 ülke arasında 30 milyon 327 bin DWT’lik kapasite ile 13. sırada yer alıyor. 
2001 yılı verilerine göre, Türk Bayraklı gemiler, Paris Memorandumu Liman Devleti denetimlerinde %25 denetim-tutulma oranı ile kara listede yer almakta iken, Denizcilik İdaresince yürütülen kararlı ve yoğun çalışma süreci neticesinde 2003, 2004 ve 2005 yılları itibariyle giderek iyileşen bir performans göstererek denetim-tutulma oranı yaklaşık 3,5 kat azalarak 2006 yılında %7’ye düşmüş ve ilk kez “Gri Liste”ye ve müteakiben 2006, 2007 ve 2008 yılları itibariyle iyileşme devam ederek ilk kez “Beyaz Listeye” geçiş sağladı.  
 
DIŞ TİCARETİN %88’İNİ DENİZYOLU SIRTLIYOR 
 
Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de uluslararası ticaretin çok büyük bir bölümü ton-km maliyeti en ucuz taşıma türü olan denizyolu ile gerçekleştiriliyor. Türkiye’nin denizyolu dış ticaret taşımaları son 10 yılda 4 artışla 2012’de 283 milyon tona yükseldi. Son on yıllık dönemde dış taşımalarının ortalama %88’i denizyoluyla gerçekleştirildi. 
Dış ticaret taşımalarımızın son on yıllık ortalamasının %87,6 oranında denizyolu ile yapılmış olması ise limanların önemini giderek artırıyor. Mevcut durumda Türkiye kıyıları boyunca hizmet veren 76 adet liman tesisi, 74 adet iskele, 59 adet depolama tesisi, 362 adet balıkçı barınağı, 48 adet marina, 114 adet yanaşma yeri, 71 adet tersane, 21 adet gemi geri dönüşüm tesisi olmak üzere, toplamda 825 adet kıyı tesisi bulunuyor. 
Türkiye’de 1990’lı yıllardan itibaren hız kazanan limanlara yapılan özel sektör yatırımları, dökme yükten uzmanlaşmış konteyner, Ro-Ro, araba terminallerine geçiş, profesyonelleşen liman işletmelerine doğru adımlar atılması temel gelişim aşamalarını oluşturuyor. Türkiye’de özel limanların birçoğu özellikle dökme yükte uzmanlaşmış kendi iskelelerine sahip sanayi şirketlerinden (Toros, Habaş, vb.), bir kısmı ise konteyner elleçlemede faaliyet gösteren gemi sahibi işletmelerden (Marport, Mardaş, vb.) oluşuyor. Bu anlamda dikey birleşmeler söz konusu. Bunun yanında, Ege Gübre ve TCE Ege terminali arasında arazi kullanımına ilişkin işbirliği ve Ambarlı bölgesindeki limanların karşılıklı işbirliği içinde çalışması limanlar arası işbirliklerine birer örnek olarak verilebilir. 
 
TÜRK LİMANLARINDAKİ ELLEÇLEME MİKTARI
10 YILDA %80 ARTTI
 
Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, deniz ticaretinde önemli mesafe kat eden Türkiye, 2004'te 213 milyon ton olan limanlardaki elleçleme miktarını, 2013’te %80 artışla 385 milyon tona çıkardı. 2013 yılında Türkiye'deki limanlara 76 bin 130 gemi yanaşırken, 384 milyon 930 bin ton elleçleme yapıldı. Türk limanlarının 2004 ve 2005'te 213 milyon ton olan elleçleme performansı, 2006'da 248 milyon 124 bin tona, 2007'de 291 milyon 573 bin tona, 2008'de 314 milyon 604 bin tona ulaştı. 2009'da küresel ekonomik krizin etkisiyle 309 milyon 604 bin tona gerileyen elleçleme miktarı, 2010'da 348 milyon 635 bin tona, 2011'de 363 milyon 346 bin tona, 2012'de 387 milyon 426 bin tona yükseldi, 2013'te ise 384 milyon 930 bin tona geriledi. 
Limanlarda 2013’te elleçlenen yüklerin 162 milyon 560 bin tonu yükleme, 222 milyon 369 bin tonu boşaltma işlemlerinden oluştu. Bu dönemde, liman başkanlıkları bazında en fazla elleçleme, İzmit Körfezi'ndeki liman işletmelerinde gerçekleştirildi. Kocaeli Liman Başkanlığı sahasındaki bu limanlarda elleçlenen yük miktarı, 61 milyon 88 bin 671 ton oldu. BOTAŞ Liman Başkanlığı 56 milyon 85 bin 928 tonla Kocaeli'nin ardından ikinci, Ambarlı Liman Başkanlığı 40 milyon 797 bin 116 tonla üçüncü, Aliağa Liman Başkanlığı 40 milyon 14 bin 873 tonla dördüncü, Mersin Liman Başkanlığı 32 milyon 325 bin 970 tonla beşinci sırada yer aldı. 
2013’te limanlara yanaşan gemilerin 39 bin 835'in Türk, 36 bin 295'ini ise yabancı bayraklılar oluşturdu. Kocaeli, İzmit Körfezi'ndeki limanlara uğrayan 10 bin 621 gemi ile en fazla gemi çeken merkez haline geldi. Kocaeli'yi 5 bin 574 gemi ile Ambarlı, 5 bin 76 gemi ile Mersin, 4 bin 937 gemi ile Aliağa, 3 bin 773 gemi ile Tuzla, 3 bin 743 gemi ile Gemlik Liman Başkanlığı izledi.
 
EN FAZLA ELLEÇLEME SIVI DÖKME YÜKTE
 
Türk limanlarında kargo tipleri bazında en fazla elleçleme, 122 milyon 560 bin tonla sıvı dökme yükte gerçekleştirildi, katı dökme yükte 103 milyon 655 bin ton, konteynerde 84 milyon 656 bin ton, genel kargoda 66 milyon 93 bin ton, araçlarda ise 7 milyon 964 bin ton yükleme-boşaltma yapıldı.
Yük cinsleri bakımından ise geçen yıl Türkiye'deki limanlarda en fazla elleçlenen ürün, 62 milyon 508 bin tonla ham petrol oldu. Bunun 45 milyon 307 bin tonu yükleme, 17 milyon 201 bin tonu da boşaltma olarak kayıtlara geçti. Konteynerler baz alınmadığında ham petrolün ardından ikinci sıradaki briketlenmemiş taş kömüründe 22 milyon 14 bin ton, hurda demirde 20 milyon 719 bin ton, motorinde 16 milyon 167 bin ton, çimentoda 11 milyon 722 bin ton, demir cevherinde 10 milyon 842 bin ton, rulo sacda 10 milyon 11 bin ton, fuel-oilde 9 milyon 862 bin ton elleçleme gerçekleştirildi.   
Türk limanlarında ülkeler bazında en fazla elleçleme, 41 milyon 330 bin ton ile İtalya'dan gelen ve bu ülkeye giden gemilerde yapılırken, bunun 32 milyon 364 bin tonunu yüklemeler oluşturdu. Bu ülkeyi 36 milyon 553 bin tonla Rusya, 23 milyon 665 bin tonla Mısır, 22 milyon 542 bin tonla ABD, 21 milyon 693 bin tonla Ukrayna takip etti.
Türkiye’de Ro-Ro taşımacılığı da önemli bir noktaya geldi. Uluslararası düzenli Ro-Ro hatlarında taşınan araç sayısı 2002’de 200 bin araç iken, 2012’de  2 artışla 403 bin araç taşındı. 2010 – 2013 döneminde mevcut Ro-Ro hatlarına ilave olarak 14 yeni hat faaliyete geçti. 
 
LİMANLARIN ARZ-TALEP ANALİZİ
 
Ulaştırma Kıyı Yapıları Master Plan Çalışması kapsamında gerçekleştirilen yük talep tahminlerine göre ortalama bir büyüme senaryosunda konteyner yükleri dikkate alındığında 2020 yılı için aktarma dahil Marmara Bölgesi’nde 7,1 milyon TEU (2030 yılı için 13,1 milyon TEU), Ege Bölgesi’nde 2,4 milyon TEU (2030 yılı için 4.5 milyon TEU), Akdeniz Bölgesi’nde 4,3 milyon TEU (2030 yılı için 10 milyon TEU), Karadeniz Bölgesi’nde1,3 milyon TEU (2030 yılı için 2,4 milyon TEU) yüke ulaşılacak. Yine aynı büyüme senaryosuna göre, Türkiye’de genel kargo ve dökme yük elleçlemesi yapan limanların 2020 yılı için tahmin edilen yük hacmi 395 milyon ton. Aynı çalışma temel alındığında 2020 yılı için Marmara Bölgesi’nde 110 milyon ton (2030 yılı için 201 milyon ton), Ege Bölgesi’nde 48 milyon ton (2030 yılı için 78 milyon ton), Akdeniz Bölgesi’nde 71 milyon ton (2030 yılı için 140 milyon ton), Karadeniz Bölgesi’nde 38 milyon ton (2030 yılı için 66 milyon ton) yüke ulaşılacak. 
Türkiye’de sıvı dökme yük elleçlemesi yapan limanların 2020 yılı için tahmin edilen yük hacmi ise 113 milyon ton.  Master plan çalışması temel alındığında, 2020 yılı için Marmara Bölgesi’nde 41 milyon ton (2030 yılı için 63 milyon ton), Ege Bölgesi’nde 31 milyon ton (2030 yılı için 47 milyon ton), Akdeniz Bölgesi’nde 38 milyon ton (2030 yılı için 64 milyon ton), Karadeniz Bölgesi’nde 2,7 milyon ton (2030 yılı için 5,4 milyon ton) yüke ulaşılacak.
Dış ticarete konu olan Ro-Ro yükü elleçleyen tüm limanların gelecekte elleçleyecekleri araç miktarları ortalama bir senaryo ile 2020 yılında 588 bin adede ulaşacak. 2030 yılında ise bu değer 1 milyon adedi aşacak. Kabotaj taşımalarına konu olan Ro-Ro yükü elleçleyen limanların 2020 yılı liman yük trafiği 799 bin araç, 2030 yılında ise 1,7 milyon adet olacak. Dış ticarete konu olan otomobil yükü elleçleyen limanların 2020 yılı araç elleçlemesi 3 milyon adet iken, 2030 yılında bu sayı 6 milyon adete çıkacak. 
Dış Ticarette Ro-Ro taşımalarının bölgesel tahmini temel alındığında 2020 yılı için Marmara Bölgesi’nde 257 bin adet (2030 yılı için 480 bin adet), Ege Bölgesi’nde 57 bin adet (2030 yılı için 96 bin adet), Akdeniz Bölgesi’nde 135 bin adet (2030 yılı için 231 bin adet), Karadeniz Bölgesi’nde 139 bin adet (2030 yılı için 275 bin adet) yüke ulaşılacak. Kabotaj Ro-Ro taşımalarının bölgesel tahmini temel alındığında, 2020 yılı için Marmara Bölgesi’nde 799 bin adede (2030 yılı için 1,7 milyon adet) yükselecek. Türkiye’de elleçlenen dış ticarete yönelik otomobil yükü sadece Marmara ve Ege Bölgesi’nde elleçlenmekte. 2020 yılı için yapılan tahminler Marmara Bölgesi’nde 2,9 milyon (2030 yılı için 5,6 milyon) adet araç, Ege Bölgesi’nde 186 bin (2030 yılı için 265 bin) adet araç elleçleneceğini gösteriyor. 
Türkiye’de deniz taşımacılığı ve gemi işletmeciliğinin mevcut durumu SWOT (GZTF) analizi yöntemi kullanılarak incelendiğinde fırsatlar ve tehditler ile sektörün güçlü ve zayıf yönler şöyle sıralanabilir… 
 
GÜÇLÜ YÖNLER 
 
Üç tarafımızın denizlerle kaplı olan Türkiye’nin coğrafi olarak stratejik konumu. Transit taşıma olanaklarına sahip olması. Batı-doğu ve kuzey-güney ulaştırma hatlarının ortasında yer alması. Rusya ve Karadeniz ülkelerine yakın bir coğrafyada bulunması. Uzakdoğu, AB, Karadeniz ve Amerika kıtaları arasında büyüyen yük hareketinin önemli bir geçiş kavşağında yer alınması. Doğal limanların varlığı. Enerji ve ulaştırma koridorları üzerinde bulunması. Karadeniz ve Akdeniz'de en uzun kıyı şeridine sahip ülke olması. Liman hizmetleri tarifesinin düşük olması, fiyatlarda rekabetçi bir yapıya sahip olması. Avrupa’ya kıyasla denizcilik sektöründe ucuz işgücüne sahip olması. Limanlara yakın yerlerde serbest bölgelerin bulunması. Denizcilik konusunda donanımlı üniversitelerimizin varlığı. Kıyı yapıları yatırımcılarının varlığı. Römorkör, kimyasal tanker, ahşap tekne, butik gemi yapımı, askeri gemi yapımı, koster yapımında ihtisaslaşmış olması. Müşteri isteklerine karşı esneklik ve aynı anda yeni inşa ve bakım onarım yapan tersanelerin ürün yelpazesindeki çeşitlilik. Birçok ülkeye yakın konumda ve bölgenin güçlü gemi inşa sanayine sahip olması. İşletmelerin profesyonelleşmesi, yeni Ro-Ro hatlarının oluşması. Eskiye dayalı gemi acenteleri ve brokerlerin olması. Acentelerin elektronik ortamda verdikleri bilgilerin İdarece kabul edilmesi. Gemi yakıt kalitesinin yukarıya çekilmesi,( %90 oranında ISO 2010 ve oranında ISO 2005 kalitesinde yakıt ikmali yapılmakta). 
 
ZAYIF YÖNLER
 
Kıyı Yapıları Master Planı'nın mevzuata geçirilmemiş olması. Büyük ölçekli ve transit taşımacılığa uygun yeterli liman olmaması. Deniz taşımacılığı ile ilgili çok başlılık ve yapılan planlara uyulmaması. Denizcilik ile ilgili devlet birimlerindeki kuruluşların ve görev yapanların yetki ve sorumluluklarının ve yetki sınırlarının yeterince açık olmaması. Sektörün birbiriyle uyumsuz, çok sayıda ilgili kurum ve kuruluşun yasa, yönetmelik ve mevzuatlarına açık bırakılması sonucu yatırımcı açısından ortaya çıkan belirsizliklerin, caydırıcı ve maliyeti artırıcı durumu. Farklı kurumların planlama-onama yetkisi karmaşası oluşturması. Liman yönetiminin özerk (otonom) olamaması. Liman otoritesinin kurulmamış olması. Kaçakçılıktan ziyade ticari verimliliği amaçlayan prosedür, mevzuat ve uygulama yorumlarının farklı anlaşılması. Gümrük mevzuatı ve işlemlerinde uygulamada zorlukların yaşanması. Türk deniz ticaret filosunun gemi tipi açısından dış ticaretinin özelliklerine
ve ihtiyaçlarına yeterince cevap vermemesi. Ölçek ekonomisine uygun operasyon gerçekleştirememe. Limanların bir kısmında yetersiz altyapı ve yeterli demiryolu bağlantısının bulunmaması veya hiç olmaması. Ülke içinde limanların organize sanayi bölgeleri ve üretim merkezlerine yeterli bağlantısının bulunmaması. Liman operasyon elemanlarının yeterli iş eğitimini almamış olması ve kalifiye olmaması, ara eleman temininde yaşanan zorluklar, limanların bir kısmında çalışma koşullarının iyi olmaması. Türk dış ticaret yüklerinin yüzde 80'den fazlasının yabancı bayraklı gemilerle taşınması. Yerel-merkezi yönetim arası uyuşmazlıklar. Gemi işletmeciliğinde profesyonelleşme, kurumsallaşma eksikliği. Transit konteynerlerin gümrük formalitelerinin fazlalığı. Transit konteynerlerin tespite tabi tutulması nedeniyle oluşan zaman kayıpları ve maliyeti. Gümrük işlemlerinde yaşanan sıkıntılar. Koster filosunun 25 yaş üzeri olması. Kabotajda çalışan gemilerin eksiklikleri. 
 
 
DENİZYOLUNDAKİ HEDEFLER 
 
Türkiye’nin denizcilikteki vizyonu;  deniz ticaret filosu ve denizyolu taşımacılığı, deniz yapıları, (tersaneler, limanlar, marinalar ve benzeri) denizde seyir, can, mal ve çevre emniyeti, denizcilik eğitimi, kültürü ve turizmi, Ar-Ge ve deniz teknolojileri alanlarının her birinde, bölgesinde lider, uluslararası denizcilik arenasında da ilk sıralarda yer alan "Denizci Millet, Denizci Ülke" olmak.
Türk sahipli deniz ticaret filosunun tonaj bazında 50 milyon DWT'e ulaşmasını sağlamak ve dünyada ilk 10 ülkeden biri olmak. 
Denizcilikte; 100 bin zabit, 350 bin tayfa, 1 milyon amatör denizci sayısına erişmek. 
İntermodal taşımacılığa uygun limanların, master planlar çerçevesinde öngörülen yatırımlarının gerçekleştirilerek diğer ulaşım modlarıyla entegrasyonunu sağlamak. 
İntermodal taşımacılığa uygun liman bölgelerinde ve hinterlandında lojistik merkezlerin yaygınlaştırılması. 
Denizyolu taşımacılığında hizmet veren sektörün finansman olanaklarının güçlendirilmesi,
Araştırma ve teknolojinin, akıcı ve etkili ulaşımın hizmetine sunulması (liman bilgi sisteminin, terminal otomasyon sisteminin oluşturulması). 
Trans-Avrupa, Pan-Avrupa, TRACECA ve diğer ulaştırma ağlarında limanların etkinliğinin artırılması. 
Deniz yolu taşımacılığında gerçekleştirilmesi öngörülen yatırımların taşıma modlarına yönelik master planlara uygun olarak planlanmasının teşvik edilmesi.
Türkiye'deki kıyı tesislerini birleştirilerek ihtisas limanları kurmak ve sıvı yük için mevcut şamandıra sistemlerini kaldırarak dolfen terminal sistemine dönüştürmek. 
Mevcut olan tersanelerin teknoloji, finans ve işletmecilik modeli ile birleşmelerini teşvik ederek daha etkin, rasyonel ve büyük kapasiteli tersaneler haline dönüştürmek. 
Gemi inşa sektöründe, elektronik ekipmanlar, teçhizat ve diğer ekipmanlar dahil en az yüzde 70 yerli katkı payı ile gemi üretimi yapılmasını sağlamak. 
Yüksek, orta ve düşük devirli gemi makinelerini yerli olarak üretmek ve ihraç etmek. 
Deniz kirliliklerine hızlı ve etkin müdahale edebilmek için Ulusal Deniz Emniyeti ve Acil Müdahale Merkezi'nin faaliyete geçmesini sağlamak. 
Denizlerin kullanımını özendirerek her 75 kişiden 1 kişinin tekne sahibi olmasını sağlayacak gerekli teşvik tedbirlerini almak. 
Kıyılarda tüm gemi trafiğinin izlenmesini sağlayacak sistem ve yazılımın yerli imkânlarla geliştirilip kullanılmaya başlanmasını sağlamak. 
Türk P&I Koruma ve Tazmin Sigorta Şirketi'ni kurmak ve orta vadede Uluslararası Grup Kulüpleri arasına girmek. 
 
 
 



SEKTÖRLER VE LOJİSTİK

  • Otomotiv
  • Enerji
  • Gıda
  • Akaryakıt
  • Tekstil
  • Kimya
  • İnşaat
  • Lastik
  • İhracat