e
Banner


Doğuda navlunlar fırladı, kriz Ro-Ro hatlarıyla aşılacak
Türkiye ile Suriye arasında son olarak üç sınır kapısının geçici olarak askıya alınmasıyla derinleşen kriz, ihracat ve taşımaları durma noktasına getirdi. Suriye ile ticaret hacmi 2 milyar dolardan 366 milyon dolara gerilerken, bölgeye taşıma yapan lojistik şirketleri alternatif güzergah aramaya yöneldi.




suriye_taÅ�ımacılıkMersin-Mısır Ro-Ro Hattı Suriye’yi by-pass edecek bir rota olarak öne çıkarken, gelecek yıl devreye girmesi beklenen Nuseybin-Habur-Musul Demiryolu hattı da önemli bir alternatif olarak görülüyor. Lojistik sektörü temsilcileri krizin bugün için kayıplara yol açsa da gelecekte fırsata dönüşebileceği düşünüyor.

Türkiye ve Suriye arasında dış ticaret ve buna bağlı olarak taşımacılık hattındaki kriz büyüyor. Suriye’de artan çatışmaların etkisiyle ihracatçılar ve lojistikçiler yeni pazar ve rota arayışlarını sürdürürken, Türkiye yaşanan kayıpları minimize etmek için harekete geçti. Yaşanan yoğun çatışmalar nedeniyle Suriye ile Türkiye arasında ticari geçişlerin yapıldığı Cilvegözü, Öncüpınar ve Karkamış sınır kapıları geçici olarak kapatıldı.  Buna göre, Türk TIR’ları Suriye’ye gidemeyecek. Suriye plakalı araçların uluslararası ticarete yönelik giriş ve gümrük hizmetleri ise durduruldu. Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, kapatılan bu kapılarda güvenlik olmadığını ve muhaliflerin eline geçtiğini söyledi. Bunun bir ambargo olmadığını, sınır kapılarının kullanılamaz hale gelmesi nedeniyle alınan ‘geçici bir önlem’ olduğunu belirten Bakan Yazıcı “Karşı tarafta ne memur ne de ekipman kaldı. İzin versek bile araçlar nasıl geçecek” diye konuştu. Bakan Yazıcı, vatandaşların yoğun olarak kullandıkları Yayladağ ve Akçakale kapılarından geçişin ise devam edeceğini dile getirdi.

Mersin-Mısır Ro-Ro hattı tek alternatif

Sınır kapılarının askıya alınmasının ihracatı sekteye uğratmayacağını belirten Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, ihracatçıların bu kapıları tercih etmediğini söyledi. Suriye’ye ticaretin azalmasının yeni bir süreç olmadığını vurgulayan Büyükekşi, “Suriye’ye ihracattan çok, diğer ülkelere yapılan ihracat için çalışmalar yapıldı. Çünkü Türk TIR’larına karşı dost olmayan tavırlar, yakılan TIR’lar nedeniyle birçok firma mallarını Suriye üzerinden göndermiyor. Mersin-Mısır Ro-Ro hattının açılışı yapılmıştı. Şu anda tek alternatif olarak bu hat bulunuyor” dedi.

Türkiye’nin Suriye sınır kapılarını kapatmasının tüm ekonomiyi ve lojistik sektörünü etkileyeceğine dikkat çeken Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD), “Politik konjonktürün stabilize olmasını umar, orta ve uzun vadede devlet ve özel sektörün bölgeye yönelik alternatif lojistik koridorlar tasarlaması zorunluluğuna işaret etmek isteriz” açıklamasında bulundu.

Demiryolunda taşımalar durdu

Demiryolu Taşımacılığı Derneği (DTD) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Öz ise, kapıların kapanmasıyla demiryolu ile Suriye ve Irak’a yapılan taşımaların tamamen durduğunu söyledi. İki ülkeye yılda yaklaşık 2 milyon ton taşıma yapıldığı bilgisini veren Öz, “Transit olanda vardı ama gönderilen yüklerin yüzde %80-90’ı Irak ve Suriye’ye gönderiliyordu. İş yapılamadığı için karayolu taşımacılık sektörü, demiryolu sektörü ve ihracatçı mağdur durumda. Kapıların kapanmasıyla yükleri Habur’dan TIR’larla gönderiyoruz. Bu gelişmeler Türkiye’nin 2023 yılındaki ihracat hedefini de sekteye uğratabilir. Beklentimiz biran önce olayların sona ermesi yönünde. Ki kısa sürede düzelirse büyük bir patlama olur. Hem Irak hem de Suriye’de muazzam bir ticaret gelişecek” dedi. Öz, bu yıl inşasına başlanması beklenen Nusaybin-Habur-Musul Demiryolu Hattı’nın Suriye’yi by-pass edecek bir proje olduğunu vurgulayarak, “Başbakanımız talimat verdi. Adana’dan Nusaybin’e kadar elektrikli ve sinyali çift hatlı demiryolu ağı kurulacak. Akabinde bu hat Habur-Musul’a bağlanacak” dedi.

Türkiye Doğu Akdeniz’de Ro-Ro varlığını güçlendirmeli

UND Yönetim Kurulu Ruhi Engin Özmen de, Suriye’nin Türk taşımacılık sektörünün bölgeye açılmasındaki en önemli ülke konumunda olduğunu söyledi. Yaşanan olayların Suriye ve bölgeye yapılan taşımaları olumsuz etkilediğini belirten Özmen, şu bilgileri verdi: “ 2011 yılında Suriye’ye ikili taşıma sayımız 83 bin 519, Ocak-Mayıs dönemindeki taşıma miktarımız ise 39 bin 966 oldu. Bu yıl sadece 5 bin 244 taşıma yapılmıştır.  İkili taşımalarımızda geçen yılın Ocak-Mayıs dönemine göre %87 oranında bir düşüş yaşandı. Transit taşımalara ele aldığımızda sonuç yine aynıdır. Suriye üzerinden yıllık yaklaşık 40 bin transit taşımamız vardır. Geçen yılın Ocak-Mayıs döneminde 19 bin 388 adet Suriye üzeri transit taşımamız var iken 2012 yılının aynı döneminde bu sayı 5 bin 757’ye düştü. Transit taşımalarda geçen yılın ilk beş ayına göre %70 düşüş yaşandı. Suriye ardı ülkelere baktığımızda sadece Ürdün’ü ele alırsak 2011 yılında 13 bin 197 taşıma yapılmışken, 2011 Ocak-Mayıs dönemine bakıldığında 7 bin 535 taşıma 2012 yılında ise 1218 taşıma gerçekleştirilmiştir. Bu ülkeye taşımalarımızda %84 azaldı. Körfez ülkelerine baktığımızda Suudi Arabistan -%50, B.A.E.-%57, Bahreyn -%31, Katar -%78, Kuveyt-%64, Lübnan -%66, Umman-%52 taşımalarımızda bir önceki yıla göre düşüş yaşanmıştır. Dolayısıyla taşımacılık ve lojistik sektörü zaten kapılardaki gümrük işlemleri askıya alınmadan çok daha öncesi fedakarlığını yapmıştır. Sonuç olarak bizim için sürücülerimizin can ve mal güvenliği çok daha önemli olup, gümrük işlemlerinin askıya alınması doğru bir karardır.” 

Özmen, Mersin ile Port Said Limanları arasındaki Ro-Ro seferinin Suriye’ye by-pass ederek özellikle Suudi Arabistan’a ulaşıma katkı sağladığını söyledi. Bu hattın sadece Suriye’ye değil ilerleyen zamanlarda Kuzey Afrika’ya ulaşımda da stratejik bir hat olacağını vurgulayan Özmen, “26 Nisan’da başlayan seferler ile bugüne dek yaklaşık 500 araç Ro-Ro ile Mısır’a taşınmıştır. Öte yandan, Mersin Taşucu’ndan Lübnan’ın Trablusşam (Tirpoli) Limanı’na Ro-Ro seferlerine de başlamış olması sevindiricidir. Yakın zamanda İskenderun’dan Mısır’a bir Ro-Ro hattı açılması için de çalışmalar Antakya bölge üyelerimizin görüşleri doğrultusunda planlaması yapılmaktadır. Sonuç olarak, Doğu Akdeniz’de Ro-Ro varlığımızı çok daha güçlendirmemiz gerekmektedir. Bugün pek mümkün olmasa da Körfez Savaşı öncesinde Suriye ardı ülkelere Irak üzerinden ulaşmaktaydı. Irak’ta güvenliğin sağlanması sonucunda Güney Irak’a taşıma yapmamız hem Habur’daki beklemeleri azaltacak hem de Suudi Arabistan, Kuveyt ve Körfez ülkelere taşıma yapmamıza olanak vererek Suriye güzergahına da alternatif olabilecektir” diye konuştu.

Özmen, önümüzdeki sürecin çok hassas olacağını ve bölgede birçok siyasi değişiklik yaşanabileceğinin altını çizerek, “Ancak Irak’ta yaşadığımız gibi bu bölgenin yeniden inşası Türk müteahhitler sayesinde olacaktır. Bölgeye mal akışı önemli transit ülke konumunda olan yine Türkiye üzerinden gerçekleşecek ve burada en önemli aktör yine Türk uluslararası nakliyecileri olacaktır” dedi.

Kriz yeni rotalarla aşılacak 

Suriye’nin Türkiye’nin dış ticaret fazlası vererek cari açığını düşürmesine yardımcı olan az sayıdaki ülkeden biri olduğunu belirten Maviyol Genel Müdürü Aydın Dal  da, iki ülke arasındaki ticaretin aşırı daralmasıyla birlikte Türkiye lehine kaydedilen dış ticaret fazlasının da azalma gösterdiğini söyledi. Aydın, 2010’da 1.1 milyar dolarlık dış ticaret fazlasına ulaşılırken, bu yılın Ocak-Mayıs döneminde bu tutarın 228 milyon dolar seviyesine gerilediğini belirtti.

Suriye’ye parsiyel ve full yük taşıması gerçekleştirdiklerini aktaran Dal şunları belirtti: “Full yüklemelerde tercih edilmemiz sebebi; göndericilerimize vermiş olduğumuz terminlere uymamız ve ‘sizin isteğiniz bizim vazifemiz’ ilkesini birebir uygulamamızdır. Yaşanan kaosun ardından kapanan kapılar Suriye’de yatırım yapan ihracatçılarımızı çok üzmüştür. Maviyol olarak, şartlar ne olursa olsun forwarding bilinci ve hızlı hareket kabiliyetimiz ile maddi ve yatırım kayıplarını hafifletebilmek adına Suriye göndericilerimizin diğer ülkelerdeki dostlarımızla ticaret dostluğu geliştirebilmelerine yardımcı olmaktayız. Şirket olarak uzmanı olduğumuz İran, Kazakistan, Türkmenistan ve Avrupa’dan üçüncü ülke taşımalarımıza Mısır proje sevkiyatlarını dahil etmekte ve her zaman ihracatçılarımızı o ülkedeki ticari ve gümrük mevzuatları konusunda bilinçlendirmekteyiz. 2012 hedeflerimizden biri de Türkiye’den Mısır’a TIR’larla gabari dışı ve ağır yük taşımalarını artırmak.” 

Sorunlar aşılmazsa kayıplar çoğalır

3S Nakliyat Anonim Şirketi temsilcisi Hüseyin Arabacı ise olayların Suriye, Irak, İran’a yapılan taşımaları olumsuz etkilediğini söyledi. Suriye kapıların kapanmasıyla birlikte karayolu taşımalarında da ciddi düşüşler yaşandığına dikkat çeken Arabacı, “İç pazarda ciddi bir kapasite atıl duruma geldi. Biz bölgeye demiryolu ile seramik taşıması yapıyoruz. Ortadoğu’ya yıllık 1 milyon ton civarında taşıma kapasitemiz var. Bu taşımalar demiryolu ile zorlaşınca, karayoluna yöneldik. Ancak orada da sorun var. Denizyolu bir alternatif görünse de kısa vade de Suriye’ye yönelik taşımalar için beklemekten başka bir alternatifimiz yok gibi görünüyor. Temennimiz içinde bulunan sürecin kısa sürede aşılması ve normale dönülmesidir. Aksi taktir de Türkiye özellikle komşularıyla olan ticarette kayıp yaşayacaktır” dedi.

SURİYE KRİZİNİN TAŞIMACILIK BİLANÇOSU  

•              Geçen yılın ilk 5 ayında 36 bin 966 olan TIR sayısı 5.244 TIR’a geriledi.

•              Türkiye’den Suriye’ye giden taşımalar Ocak-Mayıs döneminde %87 düştü.

•              Transitte Suriye üzerinden 9 ülkeye yapılan ihracatta taşıma miktarı 19.288’den 5.757’ye düştü.

•              Transit taşımalarda %70’lik düşüş yaşandı.

İKİ ÜLKE ARASINDAKİ DIŞ TİCARET ÇÖKTÜ

Suriye ile Türkiye arasındaki ticaret hacmi 2010 yılında 2.8 milyar dolara çıkmış, 2011’de ise 2.3 milyar dolar gerilemişti. Bu rakam Suriye’deki olayların başlamasına paralel 2012 Ocak-Mayıs döneminde 302 milyon dolar olarak gerçekleşti. Resmi olarak açıklanmayan Haziran -23 Temmuz 2012 dönemi verileri de dahil edildiğinde Ocak-23 Temmuz 2012 dönemi dış ticaret hacmi 366 milyon dolar oldu. İhracat Ocak-23 Temmuz 2012 döneminde 319.4 milyon dolara inerken, ithalat da 47 milyon dolara geriledi. 2008 yılından 2011 yılı sonuna kadar Suriye ile dış ticaret dengesinde, yıllık ortalama 796 milyon dolarlık dış ticaret fazlası verildi. 2012 yılı Ocak-Mayıs döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 42 oranında azalarak 228 milyon dolar oldu. Haziran-23 Temmuz 2012 dönemi de dahil Ocak-23 Temmuz 2012 döneminde dış ticaret fazlamız 273 milyon dolar olarak gerçekleşti.

 

 

 




SEKTÖRLER VE LOJİSTİK

  • Otomotiv
  • Enerji
  • Gıda
  • Akaryakıt
  • Tekstil
  • Kimya
  • İnşaat
  • Lastik
  • İhracat