Banner


Şölen lojistik süreçlerini teknolojiyle donattı
100’ü aşkın ülkeyi Türk çikolatasıyla tanıştıran Şölen, yıllık 100 bin ton sevkiyat gerçekleştiriyor. Tedarik zinciri süreçlerini teknoloji yatırımlarla güçlendiren şirket, ürünlerini ilk günkü tazeliğiyle tüketicilerine ulaştırıyor. Gıda firmaların özellikle parsiyel ürün dağıtımlarında ortak platformlar kullanmadan kaçınmalarının, maliyet ve hizmet kalitesini negatif etkilediğine dikkat çeken Şölen Tedarik Zinciri Direktörü Mehmet Ali Aslan “Sektörün kamyonların içerisinde değil raflarda rekabet etmesi gerektiğini düşünüyorum. Ortak altyapı kullanımının artması, herkes için daha iyi hizmet ve kalite sağlayacaktır” dedi. 
 




Mehmet_Ali_AslanŞölen hakkında bilgi vererek, üretim tesislerinizden ve ihracat faaliyetlerinizden söz eder misiniz? 
Şölen olarak çikolata, çikolatalı ürünler, bisküvi, kraker, kek, şeker ve lokum pazarında Türkiye’nin önde gelen firmaları arasında yer alıyoruz. 200’ün üzerinde ürün çeşidini 100’ü aşkın ülkeye ihraç ediyoruz. Biscolata, Milango, Ozmo, Boombastic, Luppo, Lokkum, Nutymax gibi dünya çapında başarıya ulaşmış markaları bünyemizde bulunduruyoruz. Gaziantep 4. Organize Sanayi Bölgesi’nde 120 bin metrekare ve İstanbul’da 50 bin metrekare büyüklüğünde olmak üzere iki fabrikamız bulunuyor. Fabrikalarımız çok üst düzey teknolojilerle donatılmış, gurur duyduğumuz tesislerimizdir. Gaziantep’teki yeni tesisimize son 5 senede toplam 600 milyon TL yatırım yaptık. 62 üretim hattının bulunduğu bu tesisimizde toplam kapasitemiz 800 ton. Endüstri 4.0'ın gerekliliklerini göre tasarlanan Gaziantep fabrikamızda paketleme, kutulama, kolileme ve depolama alanları başta olmak üzere üretimin birçok noktasında robot kullanıyoruz. 2016’da 763 milyon TL ciro elde ettik. Bunun 114 milyon doları ihracattan geldi. 2017’de 1 milyar TL’yi aşan bir ciro hedefliyoruz. Toplam çalışan sayımız 2000’e yakın. Hedef pazarlarımızda güçlü bir şekilde var olabilmek için yurtdışı ofisleri açıyoruz. Şu anda Dubai, Cezayir, Azerbaycan, Suudi Arabistan’da ofislerimiz, Levant Bölgesi, Kanada ve Latin Amerika’da bölge müdürlüklerimiz bulunuyor. En son Şölen USA’i kurduk. Dünyanın en önemli şekerleme listelerinden biri olan Candy Industry TOP 100’de bu sene 53. sırada yer alıyoruz. Bu sıralamayı daha da yukarılara taşıyarak gelecekte ilk 20’ye doğru ilerlemeyi istiyoruz.
 
SÜREÇLERİ ERP - SAP/EWM ÜZERİNDEN YÖNETİYOR 
Şölen, lojistik süreçlerini nasıl yönetiyor
Lojistik süreçlerimizi ERP - SAP/EWM(Extended Warehouse Management) üzerinden yönetiyoruz. Yurtiçi taşımalarını karayolu, ihracat operasyonlarını kara ve denizyolu taşımacılığı ile gerçekleştiriyoruz. Yurtiçinde 2 ana depo ve 6 bölge deposu ile dağıtım yapıyoruz. Ana dağıtım noktalarımız olan İstanbul ve Gaziantep fabrikalarımızda Alman SSI-Schæfer çözüm ortaklığı ile kurduğumuz, son teknoloji ASRS (Automated Storage and Retrieval System) robotlarla donatılmış ve SAP/EWM ile entegre çalışan akıllı depolarımız bulunuyor. Bu depolarımızdan bölge depolarımıza, distribütörlerimize ve bayilerimize hizmet sunuyoruz. Depolarımızda yüksek teknoloji kullanarak daha yüksek hıza sıfır hata ile ulaşırken, sağladığımız tam izlenebilirlik ve üst düzey hijyen standartları ile kaliteye ve dolayısıyla müşteri memnuniyetine yatırım yapmış oluyoruz. 
Rampalarımız EWM Yard Management Modülü ve Gravity Conveyor sistemiyle, yükleme sıralamasını da baz alarak FEFO (First Expired First Out) algoritması ile yükleme yapacak şekilde çalışıyor. Elleçleme alanları, dinamik ve statik türlerde Pick by Voice (sesli toplama) özelliği ile sektörün en ileri teknolojisini kullanıyor. Müşteriye ait sipariş numarası ve teslim adresleriyle eşleşen paletler müşteri sevkiyatı için ayrılmış alana, sistem tarafından otomatik olarak yönlendiriliyor. 
Tüm bunları yeterli görmeyerek, lojistik süreçlerimizde iyileştirme çalışmalarımıza devam ediyoruz. S4 Hana ve TM modulüne geçiş çalışmalarımız başladı. Tedarik zinciri kapsamında TPM çalışmalarımız devam ediyor. Sürekli iyileştirme felsefesi ile hızlı bir şekilde ilerleme sağladık. Başta üretim olmak üzere tedarik zincirinin tüm birimlerde çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Ürünlerimizi üretim tesislerimizden müşterilerimize ulaşana kadar her aşamada ileri seviye gıda depolamasına ve taşımacılık normlarına uygun olarak sevk ediyoruz. Bu sürecin tamamı Şölen’in kontrolü ve güvencesi altındadır. Tek amacımız, büyük emeklerle ürettiğimiz ürünlerimizin ilk günkü lezzetiyle kalitesinin bozulmadan tüketicilerimize ulaştırılmasıdır.
 
Lojistik şirketlerinden ne tür hizmetler alıyorsunuz? İş ortaklarınızı nasıl seçiyorsunuz? 
Yurtiçi sevkiyatlarımızı, yine bir CBN Grup şirketi olan, CBN LOJİSTİK aracılığıyla gerçekleştiriyoruz. Yurtiçinde makro ve mikro dağıtımlarımızı CBN Lojistik ile 2 ana depo ve 6 bölge deposundan yapıyoruz. Gıda lojistiği özel bir altyapı gerektiriyor. CBN Lojistik, Türkiye’de müşterilerimize ve tüketicilerimize en hızlı ve uygun koşullarda ulaşmak için gerekli altyapıya sahip bir şirket. Isı kontrollü soğuk zincir depolama ve taşımacılık altyapısı, tecrübeli ve dinamik yapısıyla gıda güvenliğini maksimum seviyede sağlayan, yenilikçi ve hızlı çözümler üretebildiği için CBN Lojistik’i tercih ediyoruz. Yine CBN Lojistik’ten, ihracat operasyonlarımız için liman-fabrika arası konteyner nakliyesi ve acentelerden deniz taşımacılığı liman hizmetleri alıyoruz. Konteyner nakliyesinde en önemli kriterimiz istenilen zamanda konteynerin yükleme yerine ve sonrasında ise limana ulaştırılmasıdır.
 
YILDA 100 BİN TON SEVKİYAT YAPIYOR
Yılda ne kadar tonluk bir sevkiyat gerçekleştiriyorsunuz? Taşımalarınızda kullandığınız özel yöntemler var mı? 
Yıllık 100.000 ton civarı bir sevkiyat yapıyoruz. Gıda güvenliği nedeni ile tüm taşımalarımızda reefer (soğuk taşıma) yöntemini kullanıyoruz. Araçları takip sistemleri ile takip ediyor, anlık olarak lokasyon bilgileri ve araç içi sıcaklık bilgileri alıyoruz. Yurtdışı gönderilerinde soğutuculu konteyner taşımalarında yaz aylarında genset kullanıyoruz. Bu sayede hassas ürünlerde soğuk zincir kırılmasını önlüyoruz. Yüklemelerde paletli yükleme, kilit sıra yöntemi ve kademeli yükleme yöntemi kullanarak ürünlerin devrilmesi ve hasar görmesini engelliyoruz. 
 
Lojistik maliyetleri düşürmede nasıl bir yol izliyorsunuz?
Maliyeti düşürmek için pek çok yol izliyoruz. İhracat yüklemelerinde, araç doluluğunu sağlayacak bir sipariş yönetimi uyguluyoruz. Liman ve nakliye masraflarının minimum olması için evrak akışına ve yüklemelerin gününde yapılmasına özen gösteriyoruz. Yükleme yoğunluğuna göre vardiya/personel düzenlemesini ayarlıyoruz. Yükleme yoğunluğu haftanın günlerine orantılı olarak dağıtılıyor. Bakımlar iş yoğunluğunun nispeten az olduğu zamanlara planlanıyor. Depolama ve ekipman (transpalet vb.) maliyetinin azaltılması için periodik ve önleyici bakımları zamanında yapılıyor. Otomatik depo kullanımının da depolama kalitesini arttırdığını ve maliyetleri çok ciddi bir oranda azalttığını eklemek isterim.
 
“KAMYONLAR İÇERİSİNDE DEĞİL RAFLARDA REKABET EDİLMELİ ” 
Gıda lojistiğinde “olmazsa olmazlar” neler? Türk lojistik şirketlerinin bu alandaki hizmet kalitesini nasıl değerlendiriyorsunuz? 
Gıda lojistiğinde en önemli amacı; ürünün kaliteli ve güvenli bir şekilde lezzetini kaybetmeden tüketiciye ulaştırılmasıdır. Bu kapsamda ürün izlenebilirliği ve soğuk zincirin korunması büyük önem arz ediyor. Özellikle sıcaklığın yüksek olduğu aylarda kaliteyi korumak daha bir özen gerektiriyor. Aynı zamanda gıda ürünlerinin belirli bir raf ömrüne sahip olması tüketiciye her zaman taze ürün sunulmasının garanti altına alınmasını gerektiriyor. Bunun için iyi bir tedarik planlaması çok önemli. Türkiye’de lojistik sektörü ileri bir seviyede olmasına rağmen özellikle soğuk zincir taşımalarında hala gelişmeye ihtiyaç var. Gıda sektöründe parsiyel dağıtımda büyük bir boşluk var. Gıda firmalarının ortak platformlar kullanmadan kaçınmaları, bu açığın kapatılmasının önünde ciddi bir engel. Dağıtım depomuzun olmadığı illerde düşük hacimli mikro siparişlerin dağıtımında bazen sorun yaşayabiliyoruz. Depomuzun bulunmadığı bölgelerde araçlar her noktaya rahatlıkla giremiyor. Buna paralel olarak oluşan bekleme süreleri nedeniyle araçtaki diğer siparişlerin teslimat süresi uzayabiliyor. Özellikle zincir mağazalardaki bekleme süreleri sektör için maliyet ve hizmet kalitesini düşüren bir etken. Sektörün tüm bileşenlerinin bir araya geldiği platformların artması gerektiğine inanıyorum. Biz Şölen olarak sorunları aşmak için çeşitli önlemleri devreye sokuyoruz. Söz konusu illerde distribütörleri devreye alarak lojistik süreçlere dahil ediyoruz. Bu anlamda alternatif tedarikçiler arttıkça, rekabet ve dolayısıyla kalite artacaktır diye düşünüyoruz. Diğer firmalarla aynı koşullarda alınacak siparişlerin aynı nokta için birleştirilmesi maliyet ve araç doluluklarını olumlu yönde etkileyecektir. Sektörün kamyonların içerisinde değil raflarda rekabet etmesi gerektiğini düşünüyorum. Ortak altyapı kullanımının artması herkes için daha iyi hizmet ve kalite sağlayacaktır. Altyapısına yatırım yapan, personelini geliştiren, aynı tür ihtiyaçları olan firmaları bir araya getirebilecek rekabetçi firmalara ihtiyacımız var. CBN gibi gıda lojistiğine yatırım yapan firmalar arttıkça sektörde rekabet ve hizmet kalitesinin de artacağına inanıyorum. Teslim sürelerinin kısaltılması, noktalar arası beklemelerin azaltılması, ürünün yolculuk süresinde maruz kaldığı ısı değerleri, teslimin zamanında, eksiksiz yapılması ve bunu anında göndericiye bildirmesi iyileştirilmesi gereken alanlar diyebiliriz. 
 
RAKAMLARLA ŞÖLEN 
 
Gaziantep 4. Organize Sanayi Bölgesi’nde 120 bin m2 ve İstanbul’da 50 bin m2 büyüklüğünde iki fabrikada üretim yapıyor, 
Toplam çalışan sayı 2000 yakın, 
200’ün üzerinde ürün çeşidi bulunuyor, 
100’ü aşkın ülkeye ihracat yapıyor, 
2016’da 763 milyon TL ciro elde etti, 
2016’da ihracat geliri 114 milyon dolar, 
2017’de 1 milyar TL’yi aşan bir ciro hedefliyor,
Candy Industry TOP 100’de 53. sırada yer alıyor. Gelecekte ilk 20’ye girmeyi hedefliyor. 
 
 
 
 



SEKTÖRLER VE LOJİSTİK

  • Otomotiv
  • Enerji
  • Gıda
  • Akaryakıt
  • Tekstil
  • Kimya
  • İnşaat
  • Lastik
  • İhracat