Adını Asya ve Avrupa kıtalarının kısaltmasından alan ASAV Uluslararası Nakliyat, yalnız kıtalar arası değil, aynı zamanda müşterilerinin isteklerine göre tüm destinasyonlarda ulaşımı yapılacak kargoları için de bir köprü vazifesini görüyor. 1994 yılında hava kargo taşımacılığı ile faaliyetine başlayan, kısa zamanda karayolu, denizyolu, komple taşımacılık ve gümrükleme hizmetlerini de bünyesine katan ASAV, bugün Türkiye’nin lokomotif marka ve kuruluşlarının da desteğiyle 0 Türk sermayeli bir şirket olarak dünya devleriyle rekabet ediyor. Tekstil lojistiği ise ASAV’ın ihtisaslaştığı alanların başında geliyor. Kurulduğu günden bu yana tekstil sektörüne hizmet sunan şirket, hızlı ve değer yaratan çözümleriyle hem bu alanda büyüyor hem de Türk tekstil ihracat ve ithalatçısının global pazarda rekabet etmesine katkı sunuyor.

Tekstil şirketlerinin üzerindeki zaman ve maliyet baskısını paylaşarak, müşterilerine en iyi transit süre ve maliyetlerle hizmet sunduklarını belirten ASAV Uluslararası Taşımacılık Genel Müdürü Melek Karabacak, gerçekleştirecekleri yatırımlar da sektörün ihtiyaçlarını gözettiklerini söylüyor. Bu kapsamda 2013 yılında müşterilerinin ihtiyaçlarını görerek Amsterdam’da kendi ofislerini açtıklarını vurgulayan Karabacak, “Amsterdam ofisi bu sektör için attığımız önemli bir adımdı. İleriye dönük Avrupa’da bir ofis daha açarak dağıtım ağımızı geliştirmek istiyoruz. Uzakdoğu’da bir ofis açmak hedeflerimiz arasında” diyor. Karabacak, ayrıca bu yıl Hadımköy’de hayata geçirecekleri depo ve antrepo projesiyle de müşterilerine katma değerli servisler sunmaya başlayacaklarının altını çiziyor.

HADIMKÖY’DE 12.000 M2’LİK DEPO YATIRIMI

Tekstil lojistiğine yönelik mevcut yatırımlarınız ve bu alana dönük geliştirdiğiniz özel hizmetlerden söz eder misiniz? 

ASAV kurulduğu günden bu yana Türk tekstil imalatçısının ihtiyaçlarını doğru anlayarak büyüdü ve en önemli desteği yine sektörün kendisinden aldı. Bu süre zarfı içerisinde Türk tekstil sektörünün, imalat odaklı bir yapıdan kendi markalarını üreten, sadece ülkemizde değil, dünyada söz sahibi olan ve güçlü markalar yaratan gelişimini büyük bir ilgiyle izledik. Biz de ASAV olarak müşterilerimizin büyümesine katkıda bulunmak için elimizden geleni yapmaya gayret ettik. Bu trendi izleyerek sektörün ihtiyaçları doğrultusunda yatırımlar ve çözümler geliştirdik. 2013 yılında Avrupalı ve Türk tekstil müşterilerimizin ihtiyaçlarını doğru anlayarak Amsterdam’da kendi ofisimizi kurduk. 2015 yılında Hadımköy’deki kendi arazimizde 12.000 metrekarelik depo ve antrepo projemizin temellerini atmayı planlıyoruz. Bu projeyle birlikte öncelikli hizmet verdiğimiz sektörlerden olan tekstil sanayindeki müşterilerimize gerek geçici depolama, gerekse katma değerli servisler alanında hizmet sunacağız.

Tekstil sektörüne yönelik taşımalarınız hangi bölgelerde yoğunlaşıyor? Açılmayı düşündüğünüz yeni ülkeler var mı? 

İhracat anlamında özellikle Avrupa, Orta Asya ve Amerika’ya bitmiş ürün sevkiyatı yapıyoruz. Aynı zamanda hammadde ihracatında ise Uzakdoğu ve Güney Asya pazarlarına yoğunlaşıyoruz. İthalat anlamında büyük Türk ve dünya perakendecilerine Çin, Bangladeş ve Hindistan çıkış noktalarından hizmet vermekteyiz. Amsterdam ofisimiz ile Avrupa içi dağıtım anlamında da yeniliklere imza atmayı planlıyoruz.

Tekstil sektörüne yönelik hizmetlerinizde tercih ettiğiniz taşıma modları hangileridir? Askılı-kolili taşıma yüzdeniz nedir? 

Tekstil ve kumaş sektörleri ASAV’ın en büyük müşteri grubunu oluşturuyor. 2014 yılında Türkiye havayolu ihracat pazarının %6’sını taşıdık, bu hacmin önemli bir kısmını tekstil ürünleri oluşturdu. Türkiye özellikle Avrupalı tekstil perakendecileri için hızlı üretim yapabilen, çok dinamik bir pazar. Bu sebeple, havayolu ve ekspres karayolu hizmetlerinin müşterilerimiz tarafından daha çok tercih edildiğini görüyoruz. Havayolunda ağırlıklı olarak kolili gönderi yapıyoruz, ancak sadece askılı konteyner kullanmak isteyen müşterilerimiz de bulunuyor. Havayolunda bu ayrımı yaparken müşterilerimizin, ürün cinsi ve birim fiyat etkenlerini dikkate aldığını görüyoruz. Bununla birlikte karayolunda askılı taşımaların oranı daha yüksek. Ancak önceki yıllara kıyasla askılı taşımaların genel olarak azaldığını gözlemliyoruz.

KAPIDAN KAPIYA HİZMET

Tekstil lojistiğine yönelik müşteri portföyünüz hakkında bilgi verir misiniz? Sunduğunuz hizmet ve çözümlerle müşterilerinize ne tür avantajlar sağlıyorsunuz?

Tekstil sektöründe zincirin her halkasında müşterimiz bulunuyor. Hammadde olarak kumaş ve aksesuardan tutun da yerli ve yabancı bir çok perakendeciye kadar oldukça geniş bir müşteri portföyüne hizmet veriyoruz. Boyutunu gözetmeksizin, tüm müşterilerimizin ihtiyaçlarını doğru anlayıp, onlara bu doğrultuda çözümler buluyoruz. Son dönemde, Türk mağaza zincirlerinin yurtdışındaki yapılanma ve gelişimleri için de gerek danışmanlık gerekse tedarik zinciri çözümleri sunuyoruz.

Tekstil, hızlı ve kaliteli üretim yapabilmeyi gerektiren bir sektör. Bu anlamda tekstilcinin üzerindeki zaman ve maliyet baskısını paylaşarak, en iyi transit süre ve en iyi maliyeti müşterimize sunuyoruz. Yeri geldiğinde havayolunun avantajını da kullanarak 24 saatten kısa transit sürelerle akşam fabrikadan çıkan ürünleri sabah Avrupa’da mağazasına teslim ediyoruz. Böylelikle müşterilerimizi de kendi rakipleri karşısında bir adım öne geçiriyoruz. Tedarik sürecini hızlandırıp, ürün sirkülasyonunu artırarak, müşterilerimizin daha çok satış yapmasına katkıda bulunuyoruz.

Türkiye’de tekstil lojistiğinde karşılan en önemli sorunlar neler?

Son yıllarda atılan önemli adımlar Türkiye’yi her ne kadar yasal düzenleme anlamında uluslararası gümrük standartlarına yaklaştırsa da, mevcut gümrük düzenlemeleri halen öngörülemeyen süre ve maliyetler anlamında üzerimizde baskı oluşturabiliyor. Bu durum, her ne kadar tüm sektörleri etkilese de, marjların çok düşük olduğu tekstil sektörünü dünya rekabet koşullarında daha da zorluyor.