e
Banner


Toyota demiryolu taşımacılığını yakın markaja aldı
Türkiye’nin en büyük ihracatçıları arasında yer alan Toyota, yılda 130 bin bitmiş araç, 210 bin ton da yedek parça sevkiyatı yapıyor. 




orhan_ozer_toyotaBitmiş araç sevkiyatlarında özellikle intermodal taşımacılığı tercih ettiklerini vurgulayan Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye A.Ş. CEO’su ve Genel Müdürü Orhan Özer, sektörde yaşanan olumlu gelişmeleri de gözeterek demiryolu taşımacılığı konusunda ilave adımlar atmaya hazırlandıklarını söylüyor. 
 
Toyota'nın Avrupa'daki 9 üretim tesisinden biri olan Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye A.Ş., Corolla ve Verso modellerini üretiyor. Yıllık 170 bin araçlık üretim kapasitesine sahip olan şirket, Türkiye'nin en büyük ihracatçıları arasında yer alıyor. Geçen yıl ürettiği araçların %85’ini (85.778 adet) ihraç ederek toplamda 1.5 milyar USD’lik ihracat performansıyla Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin Türkiye geneli sıralamasında 7. sırada yer alan Toyota, bu yıl ise 130 bin adete karşılık yaklaşık 2 milyar dolar civarında bir ihracat geliri hedefliyor. Şirket, Avrupa’nın yanı sıra Cezayir, Mısır, Ürdün, Lübnan, Fas gibi Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkeleri, Kazakistan, Gürcistan gibi Orta Asya ülkeleri de dahil olmak üzere, 52 ülkeye iki modelini de ihraç ediyor. Toyota’nın yakaladığı bu başarılarda güçlü bir tedarik zinciri yönetimi de önemli bir rol oynuyor. 
Yılda 130 bin bitmiş araç, 210 bin ton da yedek parça sevkiyatı yapan Toyota için lojistikte “esnekliğin” anahtar kelime olduğunu belirten Toyota Otomotiv sanayi Türkiye A.Ş. CEO’su ve Genel Müdürü Orhan Özer, lojistik partnerlerinden en açık, esnek ve her konuda çözüm ortağı olmalarını beklediklerini söylüyor. Lojistik alanda yurtiçi ve dışında yaşanan tüm gelişmeleri yakından takip ettiklerinin altını çizen Özer, “Marmaray Projesi, yeni çıkarılan demiryolu taşımacılığı kanunu kapsamında kısa vadede demiryolu taşımacılığı konusunda ilave adımlar atmamızı kolaylaştıracaktır. Bu konuda devletle görüşmeler yapmakta ve otomotiv sektörünün geneline katkısı olacak önerilerimizi Otomotiv Sanayicileri Derneği (OSD) aracılığıyla iletmekteyiz. Ayrıca lojistik faaliyetleri kapsamında yurtiçindeki tüm OEM’lerle yakından temas halinde olmamız, bu paralelde OSD’nin desteği de bize yeni bakış açıları ve yeni açılım fırsatları sunmaktadır” diyor. 
 
YILDA 130 BİN BİTMİŞ ARAÇ SEVKİYATI YAPIYOR 
Tedarik zinciri süreçlerinizi nasıl yönetiyor, iş ortaklarınızın lojistikçi performansını nasıl değerlendiriyorsunuz? 
Toyota’nın tüm dünyada uyguladığı stratejilere paralel olarak, üretimdeki dalgalanmaları ve olası model değişikliklerine en kısa sürede tepki verebilmek amacıyla küçük sipariş miktarlarının daha sık olarak verilmesine önem vermekteyiz. Gerek Türkiye içi gerek yurtdışı parçalarının toplanarak fabrikaya ulaştırılması, faaliyetlerinin planlaması ve kontrolü lojistik birimimiz tarafından yapılmakta, sadece operasyonel işler taşere edilmekte. Planın uygulanması için lojistik partnerler kullanmaktayız. Kendimize ait tır veya araç filosu bulunmamaktadır. Tüm lojistik partnerlerimizin performansını her ay düzenli olarak takip ediyoruz. Türkiye’de ve Avrupa’da genellikle sektöründe en deneyimli ve lider konumundaki çözüm ortaklarımızla çalışıyoruz. Değişen ve gelişen sektörde yeni ortaya çıkan taşıma modlarını, rotaları takip ediyoruz. Kısaca “esneklik” diyebileceğimiz kavram Toyota için anahtar kelimedir. Seçtiğimiz lojistik partnerlerimizden açık, esnek ve her konuda çözüm ortağı olmalarını beklemekteyiz.
Toyota Türkiye olarak bitmiş araç lojistiğinde intermodal taşıma yapmaktayız. Araçlar limanlara tırlarla nakliye edilmekte, sonrasında ana dağıtım noktalarına gemi ile gönderilmektedir. Araçların gittiği yerde ise bayiler coğrafi yer ve konumu dikkate alarak demiryolu veya karayolunu kullanmakta. Bitmiş araç olarak yıllık 130 bin araç sevkiyatı yapıyoruz. Yedek parça lojistiğinde de aynı sistemle Avrupa’daki ana yedek parça deposuna tır ve gemi ile sevkiyat yapmaktayız. Toplamda yıllık yaklaşık 210 bin ton yedek parça ve araç sevkiyatı yapıyoruz. 
 
Toplam maliyetleriniz içinde lojistiğin payını düşürmek için nasıl bir yol izliyorsunuz? Bu alanda iş ortaklarınızdan beklentileriniz neler? 
Lojistik maliyetlerinin azaltılması için aylık olarak tüm maliyet kalemlerini tek tek inceleyip yapılabilecek iyileştirmeleri yapıyoruz. Gelişen ve değişen piyasa ve ekonomik koşullar ışığında yeni oluşan alternatif taşıma modları, verimliliğin arttırılması, lojistik partnerlerimizden en önemli beklentimiz. Biz de taşınan parçaların daha verimli ve yoğun olması, tır içi yükleme/yerleştirme, paketleme verimliliğinin artırılması ve taşıma sürelerinin maliyet dengesini bozmayacak şekilde asgariye indirilmesi için yan sanayilerimizle beraber çalışmaktayız. Lojistik sürecinde her adımı kendimiz planladığımız ve yönettiğimiz için bu durum maliyetlere de tam olarak hakim olmamıza imkan sağlamaktadır. Bu sayede Toyota Üretim Sistemi’nin (TPS) temelini oluşturan sürekli iyileştirme (kaizen) anlayışı, maliyet azaltma çalışmalarına da pozitif olarak yansımaktadır. Lojistik Toyota’nın her zaman gündeminde ön sıralarda olmuş ve olacaktır. Üretimimizin %80-90’ının ihracat olduğu düşünüldüğünde, bundan sonra da önemini koruyacağını söyleyebiliriz
 
KARAYOLU HALA ALTERNATİFSİZ!
Lojistik süreçlerinizde karşılaştığınız en temel sorunlar neler? 
Türkiye’nin 2023 hedeflerinde yer alan otomotiv sektörüne baktığımızda; 4 milyon adet toplam araç üretimi, 3 milyon adetlik ihracat; önümüzdeki süreçte yurtiçindeki lojistiğin önemini vurgulamaktadır. Bizce en önemli gündem, altyapı iyileştirmeleri ve yurtiçinde henüz karayolunun alternatifsiz olmasıdır. Kısa ve uzun vadede yurtiçinde karayoluna alternatif demiryollarının genişletilip teşvik edilmesi, denizyollarının (kabotaj) daha etkin kullanılması gerekmektedir. Bu doğrultuda otomotiv üreticileri olarak bizim en temel beklentimizden biri özellikle de demiryolu taşımacılığının yaygınlaştırılması için özel sektörün devlet tarafından daha fazla teşvik edilmesidir. Son yıllarda yürütülen projelere baktığımızda, bu konuda devletimizin attığı pozitif adımları görmekteyiz. Ayrıca ihracatta en önemli unsur olan yurtiçindeki çıkış limanı eksikliği de kritik bir konudur. İhtisas limanlarının az olması ve kapasitelerine baktığımızda, ileriye dönük hedefler açısından yapılacak iyileştirmeler önem arz etmektedir. Genişleyen Türkiye pazarı, ayrıca kuzeyimizdeki Rusya ve Kuzey Afrika ülkelerine yapılan ihracat düşünüldüğünde özellikle Karadeniz’de araç ihracat limanlarına acil ihtiyaç var. Bu konuda OSD ile yaptığımız ortak çalışmalar sürmektedir. 
 
HİBRİT TEKNOLOJİSİNİ TÜM MODELLERE UYGULAYACAK 
 “Toyota için çevresel sürdürülebilirlik kavramı sadece popüler olmak için değil, bu konuda gerçekten yapılabileceğin en iyisini yapmak ve toplumsal saygı gereğidir” diyen Orhan Özer, gerçekleştirdikleri Ar-Ge yatırımları ile özellikle çevreci motor teknolojileri konusunda sürekli yeni çalışmalar yürüttüklerini söylüyor. 1997 yılında piyasaya çıkan dünyanın seri üretimi yapılan ilk hibrit aracı Prius da dahil Toyota hibrit araçlarının bugün dünyada 6 milyon adetten fazla satışa ulaştığını vurgulayan Özer, şunları aktarıyor: “Toyota olarak hedef, hibrit teknolojisini 2020 yılından sonra tüm modellere uygulamaktır. Mevcut durumda Toyota’nın geliştirdiği hibrit ürünleri 25’ten fazla çeşide ulaşmıştır. 2015 sonuna kadar 15 modele daha hibrit teknolojisi uygulanacaktır. 6 milyonun üzerinde hibrit araç, 41 milyon ton daha az karbondioksit salınımı ve 15 milyar litre yakıt tasarrufu sağlamıştır. Ancak, Toyota dünyada sadece ürün anlamında değil, çevreci üretim faaliyeti geliştirme konusunda da önemli çalışmalar gerçekleştirmektedir. Örnek vermek gerekirse, Toyota Türkiye üretim tesislerimizde yetkili kuruluşlara periyodik olarak yaptırdığımız ölçümlerde, tüm bacalardaki hava kalitesi ‘karbon eşdeğeri emisyon’ toplamı, çevre yönetmeliklerinde belirtilen limitlerin 60 kat altında ölçülmüştür. Bu rakam AB yönetmeliklerinin de çok altındadır.”  
Özer, diğer iş süreçlerinde olduğu gibi lojistik alanında da çevreye duyarlı hareket etme konusunda kendileriyle aynı yaklaşıma sahip lojistik şirketleriyle faaliyet yürütmeyi hedeflediklerini sözlerine ekliyor. 
 
 
 



SEKTÖRLER VE LOJİSTİK

  • Otomotiv
  • Enerji
  • Gıda
  • Akaryakıt
  • Tekstil
  • Kimya
  • İnşaat
  • Lastik
  • İhracat