Türkiye, hazır giyim ve konfeksiyonda dünyada %3,4’lük payla 7. büyük ihracatçı ülke konumunda bulunuyor. AB pazarında ise Çin ve Bangladeş’ten sonra üçünçü en büyük tedarikçi ülkeyiz. Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından açıklanan verilere göre, 2013 yılında Türkiye’den 203 ülkeye 17,4 milyar dolar değerinde hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı yapıldı. 2012 yılına kıyasla ihracatta, dolar bazında %8,3 oranında artış meydana geldi. Hazır giyim ve konfeksiyon sektörü 2013 yılını, ihracatı ,8 oranında artan otomotiv endüstrisinin ve %4 oranında azalan kimyevi maddeler ve mamulleri sektörünün ardından, en fazla ihracat yapan üçüncü sektör olarak kapattı.

 

SEKTÖR 2014’E İYİ BAŞLADI 

2014 için ihracat hedefini 19 milyar dolar olarak belirlediklerini söyleyen İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, sektörün yıla iyi bir başlangıç yaptığını söyledi. Tanrıverdi, Ocak ayı ihracatını ,2 oranında artırarak tüm sektörler arasında en fazla ihracat yapan hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün, Şubat ayında ise %7,2 artışla 1,5 milyar dolar ihracat rakamına ulaştığını belirtti. Sektör için geçtiğimiz dönemde öne çıkan pazarları Irak, Polonya, Ukrayna, Romanya, İsrail, Suriye olarak sıralayan Tanrıverdi, Rusya ve diğer Doğu Bloku ülkelerinin yanı sıra ABD ve Japonya gibi ülkelerin ise hedef pazarlar arasında yer aldığını kaydetti. 

 

HIZLI MODA İÇİN HIZLI LOJİSTİK

Dünya hazır giyim ve konfeksiyon sektöründe son yıllarda öne çıkan en önemli kavramın “hızlı moda” olduğunu vurgulayan Tanrıverdi, “Küresel kriz dönemlerinde hızlı moda daha fazla talep görmektedir. Vitrinlere sürekli yeni ürünler koyarak müşteri talebini sürekli karşılayabilmek rekabetin ana unsurlarından birisi haline gelmiştir. Bu çerçevede siparişlerin hızlı bir şekilde varış yerlerine ulaşması son derece kritik öneme sahiptir. Türk hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün rekabet üstünlüğünü koruması ve artırabilmesi için lojistik sektörü çok önemli bir rol oynamaktadır. Ayrıca, yeni hedeflenen pazarlara girişte lojistik altyapının var olması da sektörün pazar geliştirme faaliyetlerinde büyük önem taşımaktadır” dedi. 

 

ÇÖZÜM, ORTAK ÇALIŞMAKTAN GEÇİYOR 

Hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün ihracatta lojistik sektörü ile son derece uyum ve işbirliği çerçevesinde çalıştığını belirten Hikmet Tanrıverdi sözlerini şöyle sürdürdü: “Hızlı modanın önemli oyuncularından olan hazır giyim ve konfeksiyon sektöründe zaman büyük önem taşımaktadır. Sektörümüzde hızın son derece önemli bir konuma yükselmesi ile zaman zaman lojistik süreçlerden kaynaklanan gecikmeler yaşanmaktadır. Bu sorunların lojistik sektörü temsilcileri ile ihracatçı sektörleri temsil eden kuruluşların ortak çalışmaları ile aşılacağına inanıyoruz. Uluslararası taşımada belge temini, liman hizmetleri, depolama ve yurtiçi taşıma bedelleri gibi doğrudan masraflardaki artışlar ile liman ve gümrük hizmetlerindeki gecikme ve yaşanan zaman kayıpları şeklinde ortaya çıkan dolaylı maliyetler, ihracatçıların uzun yıllardır dış ticaretin kolaylaştırılması ve masrafların aşağıya çekilmesi yönünde yaptığı çalışmaları olumsuz etkilemektedir.” 

Türkiye’nin 2023 hedefinin gerçekleştirilmesi için firmaların rekabet gücünü olumsuz etkileyen lojistik unsurların bertaraf edilmesi gerektiğinin altını çizen Tanrıverdi, “İhracat ve ithalat operasyonlarında eşyanın bir ülkedeki çıkış noktasından alınarak diğer ülkedeki teslim noktasına varışına kadar yaşanan lojistik süreçlerde karşılaşılan gereksiz masraf ve gecikmeler kamu ve özel sektörün işbirliğiyle asgari seviyeye indirilebilecektir. Bu işbirliği çerçevesinde, kamunun gerekli altyapı yatırımlarını hızla yapması ve mevzuat temelini oturtması önemlidir. Firmaların da yeni kurumsal stratejiler ve süreçler geliştirmesi gerekmektedir. Ayrıca lojistik sektörünün de uluslararası standartlarda, uygun fiyatla ve iyi kalitede hizmet vermesi önemlidir” diye konuştu. 

 

LOJİSTİK SÜREÇLER OUTSOURCE EDİLİYOR 

Çoğunlukla küçük ve orta ölçekli firmalardan oluşan hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün tamamına yakının lojistik süreçlerini outsource ettiğini belirten Hikmet Tanrıverdi, şunları aktardı: “Bunun yanı sıra çok fazla olmamakla birlikte kendi lojistiğini sağlayan ve antreposu da bulunan firmalarımız mevcuttur. Ancak genel eğilim lojistik hizmeti alınması yönündedir. Hazırgiyim ve konfeksiyon sektörü ihracat lojistiğinde demiryolundan daha çok kara, deniz ve havayollarını kullanmaktadır. Kısa zamanlı siparişlerde havayolu, uzak pazarlar için denizyolu, yakın ve komşu ülke pazarları için ise daha çok karayolu taşımacılığı kullanılmaktadır.”