e
Banner


Kimya ihracatı lojistikte rekabet gücünü artıracak
Son 10 yıllık süreçte ciddi bir gelişme gösteren kimya sektörü, üretim kalitesiyle birlikte lojistikte de rekabet gücünü artırmaya odaklanıyor. Kimya sektörünün ihracatta hedeflerine adım adım ilerlese de, lojistik açıdan çözüm arayan sorunları olduğunu ifade eden İKMİB Başkanı Murat Akyüz, “Demiryolu altyapısının güçlendirilmesinin maliyetlerde ciddi bir düşüş sağlayacağına inanıyoruz. Bu anlamda yapılan çalışmaları destekliyoruz” diyor.




kimyaGlobal pazarda daha etkin ve dikkat çeken bir konuma gelen Türkiye kimya sektörü,  kırdığı yeni rekorlarla Türkiye ihracatına da pozitif katkı sağlamaya devam ediyor. Sektörün bu başarısında en büyük pay ise alternatif pazar stratejisi… Öyle ki, neredeyse yılın tamamında sektörün en çok ihracat yaptığı ülkeler değişmedi ve ilk üç sırayı Mısır, Irak ve Birleşik Arap Emirlikleri aldı. İhracattaki hızlı artışın sektörün geleceği açısından da umut verici olduğunu söyleyen İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz, “Kimya, Türkiye’nin yükselen sektörü. Yakaladığımız başarıyı 2013 yılında sürdürerek, 20 milyar dolarlık ihracata ulaşmayı hedefliyoruz” diyor.
Ancak Akyüz’e göre ihracatta başarı öyküsü yazan kimya sektörü, lojistikte henüz hedeflediği ölçüde mesafe kaydedemedi. Lojistiğin sektörün gider kalemleri arasında önemli bir payı oluşturduğunun altını çizen Akyüz, şöyle konuşuyor: “Maliyetin düşürülmesi lojistik yapısının değiştirilmesiyle mümkün olacak. Gelişmiş ülkelerle Türkiye’yi kıyasladığımızda özellikle demiryolu taşımacılığında yetersiz kaldığımızı görüyoruz. Demiryolunun ihracatımızdaki payı yüzde 1 gibi çok düşük bir seviyede. Demiryolu altyapısının güçlendirilmesinin maliyetlerde ciddi bir düşüş sağlayacağına inanıyoruz. Ülkemizde demiryolu altyapısının güçlendirilmesi ve genişlemesi bu nedenle ihracatçılarımız açısından son derece önemli.”

YENİ PAZARLARIN ANAHTARI LOJİSTİK SEKTÖRÜNDE
Kimya ihracatında Güney Amerika ve Asya ülkelerinin yükselişte olduğuna da değinen Akyüz, lojistik açıdan değerlendirildiğinde yeni pazarlara girişin en önemli unsurlarının maliyet ve zamanında teslim olduğunu düşünüyor. “Türk ihracatçısına bu iki öğeyi avantaj haline getiren ise, lojistik imkanlar. İhracatçımız için lojistik imkanların çeşitli olması ciddi bir avantaj” diyen Akyüz, sektörün ağırlıklı olarak kara ve denizyolu taşımacılığını tercih ettiğin, vurguluyor. Akyüz, ihraç ürünlerinin yapısından dolayı özel nakliye şartları gerektiren ürünlerin lojistiğini kendi imkanlarıyla gerçekleştiren firmaların mevcut olduğunu, ancak genellikle outsourcing ile sağlanan lojistik yapısı hakim konumda bulunduğunu iletiyor.

‘DESTEK BEKLİYORUZ!’
“Kimya sektörünün Türkiye ihracatında ciddi bir paya sahip olması aslında sektörümüzün ne derece hayati bir önem taşıdığını özetler nitelikte. Kimya sektörünün en az destekle bu noktaya ulaştığının altını çizmekte fayda görüyorum. Önümüze koyduğumuz kısa ve uzun vadeli hedeflerimize ulaşmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diyen Murat Akyüz, Türkiye’nin 2023 yılı için belirlediği 500 milyar dolarlık ihracat hedefine kimya sektörünün katkısının 50 milyar dolar olacağını aktarıyor.
Akyüz sözlerini şöyle sürdürüyor: “Yeni pazar stratejimizle yürüttüğümüz çalışmalarımızın sonuçları ortada. Gerek UR-GE faaliyetlerimiz ve gerek milli katılım organizasyonlarımızla kimya ihracatçımızı Amerika’dan Ortadoğu’ya kadar uzanan geniş bir coğrafya ile buluşturduk, buluşturmaya da devam edeceğiz. Bu anlamda lojistik sektörünün önemi elbette büyük. Özellikle hız ve maliyet faktörleri açısından avantaj sağlamak için lojistik şirketlerine büyük ihtiyaç var.”

 


 




SEKTÖRLER VE LOJİSTİK

  • Otomotiv
  • Enerji
  • Gıda
  • Akaryakıt
  • Tekstil
  • Kimya
  • İnşaat
  • Lastik
  • İhracat