Denizyolunda konteryner taşımacılığı ile başlattığı faaliyetlerini büyüterek sürdüren Balnak, bugün tüm dünya limanlarına komple ve parsiyel yük taşımacılığı gerçekleştirirken, ayrıca proje taşımacılığı alanında gemi kiralama hizmeti sunuyor. Cirosunun %20’sini oluşturan denizyolu operasyonlarında son yıllarda Ro-Ro taşımacılığına yoğunlaştıklarını belirten Balnak Denizyolu ve Projeler Müdürü Umut Hasan Demirkol, bu kapsamda müşterilerine kapıdan kapıya hizmet verdiklerini aktarıyor.

Balnak’ın denizyolu operasyonları kapsamında 2011 yılında 15 bin TEU konteyner, 80 bin ton ise açık yük elleçlemesi gerçekleştirdiğini açıklayan Demirkol, 2012 için ise %20’lik bir büyüme hedeflediklerine işaret ederek, “Bu artışı yakalamak için de transit taşımalara ağırlık vermekteyiz. Bu amaçla ülkemizin önde gelen transit limanı olan Mersin kurduğumuz ofisimizle yurtdışından gelen ve özellikle Irak, Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetler’e devam edecek olan transit yüklerde pay almayı hedefliyoruz. Geçen sürede bu anlamda başarılı da olduk ” diyor.

Profesyonel ortaklarla iş hacmini artırıyor

Karayolu taşımacılığı yapan bir firma olarak bilinen ancak denizyolu taşımacılığında da önemli faaliyetlerde bulunan Balnak’ın bu alandaki yapılanması hakkında bilgi verir misiniz?

Belirttiğiniz gibi karayolu taşımacılığında oldukça iyi bilinen bir şirketiz ancak bu alanda sunduğumuz hizmet kalitesinin aynısını denizyolu taşımacılığında da gösteriyoruz. Tüm şubelerimizde denizyolu departmanlarımızın olmasına özen gösteriyoruz. Bugün 30 kişiden oluşan denizyolu ekibimiz ve Türkiye’nin önemli liman kentlerinde bulunan ofislerimizle konteyner, açık yük ve yürüyen araç taşımacılığı alanlarında hizmet veriyoruz. Denizyolu taşımacılığı Balnak’ın sunduğu operasyonların %20’sini teşkil etmektedir. Verdiğimiz hizmetlerin adetlerinin yüksek olmasından ötürü bu pay şirket içinde ve sektörde ciddi bir değerdir. Ancak bunun hergeçen gün artması için çaba gösteriyoruz. Bu alanda  tüm dünyada başarılı operasyonlara imza atan bir şirketiz olmakla birlikte,  özellikle ithalatta Uzakdoğu, ihracatta Ortadoğu ve Avrupa’ya yönelik konteyner taşımalarında kendimize çok güveniyoruz. Ayrıca son yıllarda artmaya başlayan transit yük taşımacılığında da yükselen bir ivmemiz var. Bu ivmeyi her coğrafyada alanlarında en iyi olan acenteleri seçerek gerçekleştiriyoruz. Çalıştığımız bölgelerde birden fazla acente ile çalışmayıp konsantrasyonumuzu tek bir acenteye veriyoruz. Bu da beraberinde karşılıklı iş hacminin artmasını getiriyor.

Denizyolu taşımacılığında ağırlıklı olarak hizmet verdiğiniz sektörleri ve bunlara yönelik özel geliştirdiğiniz çözümleri aktarır mısınız?

Ülkemizde son yıllarda inşaat ve enerji sektörleri öne çıkıyor. Bizim bu sektörlerde yer alan ve Türkiye’nin önde gelen firmalarından oluşan ciddi bir müşteri portföyümüz var. Bu sektörün dışında ayrıca tekstil, gıda, makine ve otomotivde hizmet verdiğimiz sektörler arasında yer alıyor. Yurtdışı acente ağımızın verdiği destekle kapıdan kapıya hizmetler sunarak ( gümrük vergileri ödenmiş olarak ) müşterilerimizin yüklerini hafifletiyoruz. Ayrıca bünyemizde yer alan gümrük müşavirliği şirketimizle beraber yurtiçinde yer alan müşterilerimizin iş akış süreçlerini yalınlaştırıyoruz.

Aktarma limanlarına ihtiyaç var

Türkiye’de denizyolu taşımacılığındaki mevcut durumunu değerlendirerek, lojistik şirketlerinin bu alanda yaşadığı sorunlardan ve çözüm önerilerinizden söz eder misiniz?

Geleceğin taşımacılık modeli denizyolu taşımacılığıdır. Gerek çevresel  gerekse de ekonomik faktörler denizyolu taşımacılığının ön plana çıkmasına neden olmaktadır. Ülke olarak biz de bunu son yıllarda görmeye başladık ve özellikle liman yatırımlarıyla bu alandaki büyüme isteğimizi gösteriyoruz. Verimli çalışan limanlarımızın sayısının artması, ülkemizin transit yük taşımacılığından daha fazla pay almasını ve özellikle konteyner armatörleri için aktarma limanı olmasını beraberinde getirecektir. Denizciliğimizin en büyük ihtiyacı budur. Efektif çalışan limanların artması ile birlikte liman elleçleme ücretlerine de bir standarda kavuşacağını bunun da sektörümüze olumlu etkileyeceğini düşünüyorum. Ayrıca bu iyileştirmeyi gümrükleme süreçlerine de yansıtabilirsek coğrafi konumumuzun avantajını da kullanarak, bölgemizin lojistik üssü olmayı başarabiliriz.

Yeni yapılanma süreçleri hızlandıracak

Türkiye’nin denizyolu taşımacılığındaki en büyük avantajının coğrafi konumu olduğunu vurgulayan Balnak Denizyolu ve Projeler Müdürü Umut Hasan Demirkol, “Avrupa ve Asya arasında bir köprü olmamız gerçekten bizim için bulunmayacak bir nimet. Ancak yeterli sayıda limanlarımızın olmaması bizim bu avantajımızı ortadan kaldırıyor. Doğru ve yerinde projeler üreterek son yıllarda bu dezavntajımızı ortadan kaldırıyoruz. Hala liman ve gümrüklerde bürokrasi çok ağır işliyor. Bu alanda da son yıllarda ciddi iyileştirmeler görüyoruz. Buna paralel olarak da Denizyolu Müsteşarlığı’nın sektörümüzün bağlı olduğu Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığa bünyesine katılmasını çok doğru buluyorum. Sektörümüzle ilgili mikro ve makro konular bundan böyle tek bir çatı altında tartışılacak ve alınacak kararlar kısa sürede uygulamaya geçirilebilecektir” diyor.