e
Banner


Reysaş en zor ve tehlikeli alanı seçti!
Son yıllarda akaryakıt taşımacılığının yanında çok daha fazla uzmanlık, özel ekipman, bilgili personel gerektiren bir alan LNG ve CNG taşımalarına yoğunlaştıklarını belirten Reysaş Lojistik Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Rasih Boztepe, “Bu alan için verimlilik artıran ve taşıma maliyetlerini düşüren, farklı taşıma ekipmanları ile yeni taşıma modelleri oluşturma çalışmaları yapıyoruz” dedi.




rasih_boztepeTürkiye’de ADR standart ve yönetmeliklerin gündemde olmadığı dönemlerde yurtdışındaki üreticilerden ADR’li, alttan dolumlu, buhar geri dönüş sistemli ve pnömatik kontrollü dip vana sistemleri olan alüminyum tanker yatırımı yapan Reysaş Lojistik, son yıllarda yatırım değeri yüksek olan LNG tankerleri ve yüksek basınçlı tüpleri taşıyan CNG römorklarıyla ayrı bir uzmanlık gerektiren LNG ve CNG taşımalarına yoğunlaştı.
 
“LNG TANKERİ YATIRIMI YAPAN İLK FİRMAYIZ” 
1998’den buyana tehlikeli madde taşımacılığı alanında sektördeki birçok firmaya hizmet verdiklerini, yurtiçinde akaryakıt, LPG, LNG, CNG, uçak yakıtı taşıma operasyonları gerçekleştirdiklerini belirten Reysaş Lojistik Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Rasih Boztepe, Körfez Savaşı döneminde ve sonrasında, Irak’taki Amerikan ordusu ve Irak halkı için 34.000 seferle, 600.000 ton akaryakıt taşıması gerçekleştirdiklerini söyledi. Boztepe, özmal tanker filosunu 180 adete ulaştıran ve kroyojenik LNG tankerleri yatırımı yapan ilk lojistik firması olan Reysaş’ın son yıllarda LNG ve CNG taşımalarına odaklandığını belirtti. Birçok bölgede eksi 160 derecede sıvılaştırılmış doğalgaz taşıyan çift cidarlı, süper izolasyonlu, kroyejenik LNG tankerleri ile 250 bar gibi yüksek basınçta sıkıştırılmış doğalgaz taşıyan çok sayıda CNG tüpü monte edilmiş CNG tankerleri ile CNG taşımaları yaptıklarının bilgisini veren Boztepe, “LNG ve CNG taşımacılığı akaryakıt taşımacılığının yanında çok daha fazla uzmanlık, özel ekipman, bu konuda bilgili personel gerektiren bir alan. Birkaç taşıma modunun birlikte kullanımı, buna bağlı verimlilik artıran ve taşıma maliyetlerini düşüren farklı taşıma ekipmanları ile yeni taşıma modelleri oluşturma çalışmaları yapıyoruz” dedi. 
 
VAZGEÇİLMEZİ HSE-Q PRENSİPLERİ 
“ADR’nin bir standartlar zinciri olduğunu düşünürsek; bunun bir aracın üretiminden, üretiminde kullanılan mamul ve yarı mamullerinin de üretim süreçlerini kapsayan ve sadece araç ve ekipman standartları ile sınırlı olmayıp, çalışanlarıyla hizmet alan ve verenler arasında nihai tüketicilere kadar geniş bir kapsamda toplumsal bir kültür olarak kabul edilmesi, bu konuda oluşan ek maliyetlerin hizmet alanlar, verenler ve nihai müşteriler arasında bölüştürülmesi gerekir” diyen Rasih Boztepe, bu kapsamda 2000 yılında ADR’li araç yatırımı ile birlikte bu ekipmanları kullanacak sürücülerin, yönetici personellerin eğitimlerine öncelik vererek, kendi bünyelerinde hizmet veren eğitim kurumunu kurduklarını söyledi. Boztepe, şunları aktardı: “Sağlık Emniyet Çevre-Kalite (HSE-Q) politikalarımızı o yıllarda oluşturduk. Sürücülerden yöneticilere, müşterileri de kapsayacak şekilde bu standartların sürekli gelişimini katılımcılığı sağlayarak sürdürdük. Teşvik edici ödül sistemleri uygulayarak operasyonlarda çalışanların gördükleri aksamaların veya iyileştirilmesi için önerilerini düzenli bildirimlerini yapmalarını sağladık.” 
 
ARAÇLAR VE OPERASYON SÜREKLİ İZLENİYOR 
Diğer yandan, Türkiye’de kritik yol haritaları, riskli bölgeler, alternatif yolları gösteren dijital harita sistemi çalışmasını yaptıklarının bilgisini veren Rasih Boztepe, araçların ve operasyonların uydu ve GSM üzerinden izlenme ve kontrollerini ilk yapan firmalardan biri olduklarını söyledi. Boztepe, “Türkiye şartlarına uygun araç dizaynları yaptırarak, bunlar için Ar-Ge çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Bununla birlikte, 9 ila 10 kompartmanlı tanker römorkları dizayn edip yaptırıyoruz. Isı kompansatörlü hassas sayaçlar ile anında teslim edilen net ve brüt litre bilgilerini ve teslimat verilerini uydu kanalı ile araç üzerinden anında gönderilerek, araç üzerinden fatura kesimi ile milk-run uygulamasını akaryakıt operasyonlarında gerçekleştiriyoruz” dedi.  
 
LNG VE CNG KULLANIMI ARTACAK 
Öte yandan, LNG ve CNG lojistiğinin yanı sıra ağır ticari vasıtalarda yakıt olarak kullanımıyla ilgili ödül ve projelerinin bulunduğunu söyleyen Rasih Boztepe, söz konusu projelerde; taşıma maliyetlerinin düşürülmesinin yanında, karbon salınımının azaltılması ile birlikte motorindeki kaçak ve kayıpların azaltılması gibi çalışmalar yaptıklarını iletti. Lojistik ve diğer sektörlerde de bu uygulamaların tedarik noktalarının artacağını vurgulayan Boztepe, söz konusu yatırım ve Ar-Ge çalışmalarının depo yatırımlarıyla birlikte önümüzdeki yıllarda da devam edeceğini söyledi. 
 
EN BÜYÜK SORUN: KAP 
LNG ve CNG taşımalarında kap sorununun yaşandığına değinen Rasih Boztepe, “Uzak mesafe taşımaları, dolum noktalarının az oluşu, gemi geçişleri gibi kısıtlar sektörün yavaş büyümesine neden olmaktadır. Doğalgaz çevreyi daha az kirlettiği için birçok ülkede LNG ve CNG olarak kullanımının yaygınlaşması desteklenmektedir. Ülkemizde de dolum noktalarının artması ve ek teşvikler ile desteklenmesi enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi açısından önemli bir konudur” dedi.  
 
“Doğalgaz çevreyi daha az kirlettiği için birçok ülkede LNG ve CNG olarak kullanımının yaygınlaşması desteklenmektedir. Ülkemizde de dolum noktalarının artması ve ek teşvikler ile desteklenmesi enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi açısından önemli bir konudur.” 
 
 
 
 
 



SEKTÖRLER VE LOJİSTİK

  • Otomotiv
  • Enerji
  • Gıda
  • Akaryakıt
  • Tekstil
  • Kimya
  • İnşaat
  • Lastik
  • İhracat