CO2 salınımında karayolunun sicili daha temiz
17/07/2013 - 12:29:00
Günümüzde karayolu taşımacılığının eşdeğer kapıdan kapıya taşımacılık hizmetleri esas alındığında, diğer taşıma türlerine kıyasla CO2 salınımı açısından daha iyi performansa sahip olduğunu belirten IRU Mal Nakliyesi & Sürdürülebilir Kalkınma Daire Başkanı Jens Hügel, sektörün 2030’a kadar ticari eşya/yolcu taşımacılığına ait CO2 salımlarını %30 azaltmak gibi iddialı bir hedefin sahibi olduğunu vurguluyor.
Sürdürülebilir kalkınma ve çevre dostu taşımacılık konusunda karayolu taşımacılığının performansını değerlendiren Uluslararası Karayolu Taşımacılığı Birliği (IRU) Mal Nakliyesi & Sürdürülebilir Kalkınma Daire Başkanı Jens Hügel, yeşil lojistiğin karayolu taşımacılığı sektörü üzerinde operasyonel bir realite halini aldığını söylüyor. Sektörün toksik ve toksik olmayan maddelerin emisyonunu %98’e varan oranda azalttığını belirten Hügel, “Sektör bu doğrultuda hava kalitemizi önemli ölçüde yükseltmiş ve sorumluluklarının farkında olmuştur. Bugünkü hedef ve mücadele ise CO2 gibi toksik olmayan emisyonları azaltmaktır. Küreselleşme süreci turizm, ticaret ve dolayısı ile taşımacılıkta bir artışa ön ayak olmuş, sonuç olarak yakıt tüketimi ve CO2 emisyonunu artırmıştır. Ancak, genel taşımacılık CO2 emisyonunun %30’unu teşkil ederken, ticari karayolu taşımacılığı endüstrisi CO2 emisyonunun sadece %3’ünden sorumludur. Bu durum Türkiye için Avrupa Birliği’nden farklı değildir” diyor.
2030’A KADAR %30 AZALTMA HEDEFİ
Jens Hügel, çevre konusunda karayolu taşımacılığının olumsuz izlenimi doğru olmadığını söylüyor. “Elbette diğer pek çok faaliyette olduğu gibi karayolu taşımacılığının da çevre üzerinde etkisi vardır” diyen Hügel sözlerini şöyle sürdürüyor: “Fakat karayolu taşımacılığı endüstrisinin uğraşı çevre üzerindeki etkisini olabildiğince azaltmak ve nicelik olarak daha iyi hizmet sunmaktır. Karayolu taşımacılığı, taşımacılığın belirli bir amacı gerçekleştirmeye yönelmiş tek biçimidir ve IRU bu hususu yasal bir zorunluluk haline getirmiştir. IRU, üyelerinin desteği ve işbirliği ile karayolu taşımacılığı dahilinde sürdürülebilir kalkınmanın ekonomik, sosyal ve çevresel hedeflerini, üretkenliğini, yol güvenliğini, enerji tasarrufunu ve çevrenin korunmasını artırarak gerçekleştirecektir ( IRU Tüzüğü, Md. 2). Bu sürdürülebilir kalkınmaya yönelik genel taahüde ek olarak, karayolu taşımacılığı endüstrisi inovatif teknolojiler ve uygulamalar ile CO2 emisyonunu 2030 yılıına kadar %30’a kadar azaltmayı taahhüt etmektedir.”
Sürdürülebilir kalkınmanın IRU ve karayolu taşımacılığı sektörü açısından birincil önem taşıdığını belirten Jens Hügel,
“Sürdürülebilir kalkınma ve etkin çevre politikasına ulaşma yönündeki bu taahhüdü bağlamında IRU sürdürülebilir kalkınmayı gerçekleştirmek için en uygun maliyetli yenilik, teşvikler ve altyapı ögelerine dayalı ‘3i’ stratejisini geliştirmiştir. Yenilik: Çevresel etkileri azaltmak için kaynağında önlemleri ve operasyonel faaliyetleri her zamankinden daha etkili bir şekilde geliştirmek. Teşvikler: Hızlı girişi mevcut en iyi teknoloji ve uygulamaların ulaşım operatörleri ile teşvik etmek. Alt Yapı: Serbest akan trafik olmadan, yukarıdaki önlemleri işe yaramaz. Darboğazları ve kayıpları ortadan kaldırmak için altyapıda yeterli yatırımları yapmak ve mevcut yapının en iyi şekilde kullanmak gereklidir” diyor.
KAMU VE SEKTÖR İŞBİRLİĞİ ŞART!
Jens Hügel, sürdürülebilir kalkınma ve lojistik için faaliyet göstermenin taşımacılık faaliyeti gösterenlerin karlılığına eşit olduğunu söylüyor. Örneğin, yakıt verimi ve defansif sürüş alanında işletmeler tarafından yapılacak küçük bir yatırımın yakıt kullanımını ve yakıt giderlerini önemli ölçüde azaltacağına dikkat çeken Jens Hügel, aynı zamanda CO2 emisyonunun kayda değer oranda azalış göstereceğini belirtiyor. Jens Hügel, ayrıca defansif sürüşün, potansiyel bir kaza sonrası araç bakım maliyetlerini azaltarak yol güvenliği performansını artıracağını vurguluyor.
Jens Hügel, yeşil lojistik uygulamalarının yaygınlaşması için atılması gereken adımları ise şöyle sıralıyor: “Karayolu taşımacılığında sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etmek ve kolaylaştırmak için kamu otoritelerinin ve karayolu taşımacılığı endüstrisi çalışanlarının birlikte hareket ederek karayolu taşımacılığı sektörüne CO2 emisyonunu azaltma yönündeki taahhüdünde tam potansiyele ulaşma fırsatı tanımaları oldukça önem arz etmektedir. Ortak hareket çerçevesinde şu hususlar hareket planına dâhil edilebilir. Yenilikçi ulaşım teknolojilerini, en iyi uygulamaları ve eğitimi kolaylaştırmak için reel sektör teşviki sağlanmalı. Toksik emisyonunu azaltmaya yönelik düşünce ve mevzuatların yerine, yakıt tüketimini azaltma amacına odaklanılmalı. Fosil yakıt tüketiminden yenilenebilir elektrik enerjisinden sağlanan hidrojen gibi alternatif yakıt kaynaklarına yönelim desteklenmeli. Darboğazları ve kayıpları ortadan kaldırmak için altyapıda yeterli yatırımların temini ve mevcut yapının en iyi şekilde kullanımı sağlanmalı. IRU ‘Smart Move’ çizgisinde bu hareketlilik zincirinin en çevre dostu parçası olan ve yolcu taşımacılığında en etkili CO2 emisyonu azaltma araçları olan otobüs ve taksilerin kullanımı teşvik edilmeli.”
2030’A KADAR %30 AZALTMA HEDEFİ
Jens Hügel, çevre konusunda karayolu taşımacılığının olumsuz izlenimi doğru olmadığını söylüyor. “Elbette diğer pek çok faaliyette olduğu gibi karayolu taşımacılığının da çevre üzerinde etkisi vardır” diyen Hügel sözlerini şöyle sürdürüyor: “Fakat karayolu taşımacılığı endüstrisinin uğraşı çevre üzerindeki etkisini olabildiğince azaltmak ve nicelik olarak daha iyi hizmet sunmaktır. Karayolu taşımacılığı, taşımacılığın belirli bir amacı gerçekleştirmeye yönelmiş tek biçimidir ve IRU bu hususu yasal bir zorunluluk haline getirmiştir. IRU, üyelerinin desteği ve işbirliği ile karayolu taşımacılığı dahilinde sürdürülebilir kalkınmanın ekonomik, sosyal ve çevresel hedeflerini, üretkenliğini, yol güvenliğini, enerji tasarrufunu ve çevrenin korunmasını artırarak gerçekleştirecektir ( IRU Tüzüğü, Md. 2). Bu sürdürülebilir kalkınmaya yönelik genel taahüde ek olarak, karayolu taşımacılığı endüstrisi inovatif teknolojiler ve uygulamalar ile CO2 emisyonunu 2030 yılıına kadar %30’a kadar azaltmayı taahhüt etmektedir.”
Sürdürülebilir kalkınmanın IRU ve karayolu taşımacılığı sektörü açısından birincil önem taşıdığını belirten Jens Hügel,
“Sürdürülebilir kalkınma ve etkin çevre politikasına ulaşma yönündeki bu taahhüdü bağlamında IRU sürdürülebilir kalkınmayı gerçekleştirmek için en uygun maliyetli yenilik, teşvikler ve altyapı ögelerine dayalı ‘3i’ stratejisini geliştirmiştir. Yenilik: Çevresel etkileri azaltmak için kaynağında önlemleri ve operasyonel faaliyetleri her zamankinden daha etkili bir şekilde geliştirmek. Teşvikler: Hızlı girişi mevcut en iyi teknoloji ve uygulamaların ulaşım operatörleri ile teşvik etmek. Alt Yapı: Serbest akan trafik olmadan, yukarıdaki önlemleri işe yaramaz. Darboğazları ve kayıpları ortadan kaldırmak için altyapıda yeterli yatırımları yapmak ve mevcut yapının en iyi şekilde kullanmak gereklidir” diyor.
KAMU VE SEKTÖR İŞBİRLİĞİ ŞART!
Jens Hügel, sürdürülebilir kalkınma ve lojistik için faaliyet göstermenin taşımacılık faaliyeti gösterenlerin karlılığına eşit olduğunu söylüyor. Örneğin, yakıt verimi ve defansif sürüş alanında işletmeler tarafından yapılacak küçük bir yatırımın yakıt kullanımını ve yakıt giderlerini önemli ölçüde azaltacağına dikkat çeken Jens Hügel, aynı zamanda CO2 emisyonunun kayda değer oranda azalış göstereceğini belirtiyor. Jens Hügel, ayrıca defansif sürüşün, potansiyel bir kaza sonrası araç bakım maliyetlerini azaltarak yol güvenliği performansını artıracağını vurguluyor.
Jens Hügel, yeşil lojistik uygulamalarının yaygınlaşması için atılması gereken adımları ise şöyle sıralıyor: “Karayolu taşımacılığında sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etmek ve kolaylaştırmak için kamu otoritelerinin ve karayolu taşımacılığı endüstrisi çalışanlarının birlikte hareket ederek karayolu taşımacılığı sektörüne CO2 emisyonunu azaltma yönündeki taahhüdünde tam potansiyele ulaşma fırsatı tanımaları oldukça önem arz etmektedir. Ortak hareket çerçevesinde şu hususlar hareket planına dâhil edilebilir. Yenilikçi ulaşım teknolojilerini, en iyi uygulamaları ve eğitimi kolaylaştırmak için reel sektör teşviki sağlanmalı. Toksik emisyonunu azaltmaya yönelik düşünce ve mevzuatların yerine, yakıt tüketimini azaltma amacına odaklanılmalı. Fosil yakıt tüketiminden yenilenebilir elektrik enerjisinden sağlanan hidrojen gibi alternatif yakıt kaynaklarına yönelim desteklenmeli. Darboğazları ve kayıpları ortadan kaldırmak için altyapıda yeterli yatırımların temini ve mevcut yapının en iyi şekilde kullanımı sağlanmalı. IRU ‘Smart Move’ çizgisinde bu hareketlilik zincirinin en çevre dostu parçası olan ve yolcu taşımacılığında en etkili CO2 emisyonu azaltma araçları olan otobüs ve taksilerin kullanımı teşvik edilmeli.”