Banner


Pirelli yüksek performansı tedarik zincirindeki dönüşümle yakalıyor
Türk Pirelli Lojistik Direktörü Ayşegül Şenalp, üretim ve satış süreçlerinin en önemli destek birimi olan lojistik süreçlerini hayata geçirdikleri barkod projesi ve taşıma izlenebilirliği gibi teknolojik uygulamalarla iyileştirdiklerini belirtiyor.




turk_pirelliÜretim ve satış süreçlerinin en önemli destek birimi olan lojistik süreçlerini hayata geçirdikleri barkod projesi ve taşıma izlenebilirliği gibi teknolojik uygulamalarla iyileştirdiklerini belirten Türk Pirelli Lojistik Direktörü Ayşegül Şenalp, “Lojistik süreçlerimizde profesyonel tedarikçilerle uzun soluklu çalışıyoruz. Kaliteli hizmet, çözüm odaklı yaklaşım ve maliyet düşürücü iyileştirmeye yönelik hizmetler en önem verdiğimiz çalışma prensiplerimizdir” diyor. 
 
İlk Türk lastik fabrikası olarak kurulan ve 53 yılı aşkın köklü tarihi ile Türkiye ekonomisine katkıda bulunan Türk Pirelli Lastikleri A.Ş., üretim yelpazesine sürekli yeni ürünler ekleyerek faaliyetlerini sürdürüyor. Yıllık 7 milyon adet lastik üretme kapasitesine sahip olan ve toplam 675 çeşit lastik üretiminin yapıldığı Türk Pirelli Lastikleri Fabrikası, Pirelli Grubu’nun tonaj ve üretim çeşidi bakımından aynı çatı altında üretim yapan en büyük tesisi konumunda bulunuyor. Formula 1’in resmi lastik tedarikçisi olan Pirelli, yarışlarda kullanılmak üzere tüm F1 lastiklerininin yanı sıra Ralli, GrandAm, Ferrari Challenge gibi dünyanın en önemli motorsporları organizasyonlarının lastiklerinin üretimini ve sevkini İzmit Fabrikası’ndan gerçekleştiriyor. 1,2 milyar TL tutarındaki cirosu, %60 oranındaki ihracat payı, yaklaşık 2000 çalışanıyla otomobil, hafif ticari araç, ağır vasıta, motorsporları, kış lastikleri ve Cinturato ailesi gibi, yeşil performans olarak da adlandırılan çevre dostu lastiklerin üretimini, ihracatını ve iç piyasa satışını gerçekleştiren Türk Pirelli, yurtiçinde 400’ün üzerindeki yetkili satıcısıyla tüketicilerine ulaşıyor. 2014 yılında ihracat gelirlerini %2,5 artışla 682 milyon TL’ye çıkaran Türk Pirelli, en fazla ihracat yapan “ilk 500 Şirket” içinde, otomotiv sektöründe 8’inci, Türkiye genelinde ise 26’ncı sırada bulunuyor. Yıllık 60 bin ton civarında ihracat gerçekleştiren şirket, uluslararası sevkiyatlarda kara, deniz ve intermodal (tren+kara) ve havayolunu kullanıyor. Türk Pirelli Lojistik Direktörü Ayşegül Şenalp, tedarik zinciri süreçlerini nasıl iyileştirdiklerini ve lojistik şirketlerinden ne tür hizmetler aldıklarını UTA Lojistik’e anlattı. 
 
TEKNOLOJİYE YATIRIM YAPIYOR 
Üretim ve ihracattaki başarınızı lojistiğe nasıl taşıyorsunuz? 
Lojistik, üretim ve satışın değişen koşul ve gereksinimlerine en önce ayak uydurmak zorunda olan ve her iki cepheye de en iyi servisi sürekli vermesi gereken destek birimidir. Bunu sağlamak için teknolojiyi en iyi şekilde kullanmamız gerekmektedir. Her yıl birçok iyileştirme projesini uygulamaya sokuyoruz. Örnek vermek gerekirse; geçtiğimiz yıllarda üretimden başlayarak depoya ve oradan müşteriye kadar izlenebilirliği sağlayacak Barkod projesini başlattık. Bu projenin yararlarını gün geçtikte daha fazla görüyoruz. Bu sistem, stok yönetimini daha iyi yapmamızı sağlarken; gerçekleştirilen bu çalışmanın müşteri şikayetlerinin azalmasına ve kalite takibinin yapılmasına çok olumlu katkıları oldu. Bunun yanı sıra uluslararası taşımalarda Pirelli Grubu genelinde üretici, sipariş yaratan, gönderici, nakliyeci, ambar, müşteri ve alıcı olmak üzere tüm ilgili birimlerin kullandığı “Taşıma İzlenebilirliği” programını hayata geçirdik. Örnek olarak Almanya Pirelli, İzmit’ten hangi tarih ve saatte lastiklerin gelmesini istiyorsa, araç varış tarihini sisteme giriyor ve bundan sonra geriye doğru tüm süreç gümrükleme ve transit süresi de dahil olmak üzere otomatik olarak planlanıyor. Alıcı, nakliyeci ve plaka bilgilerine, aracın ne zaman yüklendiğine, çıkış saatine ve varış bilgilerine aynı sistem üzerinden direkt ulaşabiliyor. Aynı sistem üzerinden bu bilgilerin girilebilir ve görülebilir olması, doğru bilgi akışının online sağlanmasının yanı sıra mail ve telefon trafiğini de en aza indirmiştir. Nakliyeci performansları da bu programdan alınan verilerle çok net olarak ölçülmektedir. 
 
Tedarik zinciri sürecinizde uyguladığınız yeşil lojistik ve sürdürülebilirlik politikaları neler? Çevre faktörü lojistik partner seçimlerinizi nasıl etkiliyor? 
Lojistik faaliyetlerimizde Pirelli’nin şirket politikasıyla aynı doğrultuda çevreci bir yaklaşımı destekleyen projeler gerçekleştiriyoruz. Örneğin, bitmiş ürün imhasında çevreci kuruluşlarla çalışıyoruz. Depolarımızda mazotlu forkliftler kullanırken, bunların yerini elektrikli forkliftler aldı. Aydınlatmada ise mevcut armatürleri, LED’li olanlarla değiştirdik. Bir yandan elektrik kullanımında %60 oranında tasarruf sağlarken diğer yandan çevreci yaklaşımımızı kanıtlamış olduğumuzu düşünüyoruz. Uygulamaya koymak istediğimiz önemli iki proje daha var. Olanaklar ölçüsünde bunları da gerçekleştirmek amacındayız. Çevre ve sürdürebilirlik ile ilgili şirketimiz önemli çalışmalar gerçekleştirirken partnerlerimizden de aynı yaklaşımı göstermelerini bekliyor hatta talep ediyoruz. Taşımacılık sektöründe CO2 salınımının olumsuz etkilerinin olduğu maalesef kaçınılmaz bir gerçek. Bu zararı en aza indirmek için çevre bilinci gelişmiş ve yeşil lojistik prensibi ile hareket eden iş ortakları tercih nedenimiz ve böyle olmaya devam edecek. Uluslararası kara taşıma ihalemize davet ettiğimiz firmalardan araç filolarının euro normlara uygun araçlardan oluşmasını, çevreci politikaları ve projeleri hakkında bilgi vermelerini istiyoruz. Emisyon azaltımını gösterir CO2 ve mazot tüketim raporunu düzenli göndermelerini talep ediyoruz. İntermodal taşımada çalıştığımız Ekol Lojistik ile 2015’in ilk dört ayında gerçekleşen taşımalarımız ile 15 bin 330 ağaç yani 38 hektarlık ormana denk gelen bir kazanım sağladık ve bunun gururunu yaşıyoruz. Karayolu taşımalarımızı daha fazla denizyoluna ve demiryoluna aktarmaya da devam edeceğiz. 
 
LOJİSTİK İŞ ORTAKLARIYLA UZUN SOLUKLU ÇALIŞIYOR
Lojistik şirketlerinden ne tür hizmetler alıyorsunuz? Hangi lojistik şirketleriyle çalışıyorsunuz? 
Tüm lojistik süreçlerimizde profesyonel tedarikçilerle uzun soluklu çalışıyoruz. Kaliteli hizmet, çözüm odaklı yaklaşım ve maliyet düşürücü iyileştirmeye yönelik hizmetler en önem verdiğimiz çalışma prensiplerimizdir. 15 yıldır depolama faaliyetlerimizi 3PL ile yürütüyorduk; ancak 2015 yılı başından itibaren yeniden bu süreç Pirelli tarafından yönetilmeye başlandı. Bu konuda Borusan Lojistik’ten danışmanlık hizmeti alıyoruz. Yurtiçi dağıtım için on yılı aşkın süredir Horoz Lojistik ile çalışırken, gümrükleme faaliyetlerinde Barsan Global Lojistik ve DLK Gümrükleme ile çalışıyoruz. Ayrıca 20’nin üzerinde kara ve demiryolu taşıma firmalarıyla uluslararası kara taşımalarını tüm Avrupa ülkelerine ve Rusya’ya gerçekleştiriyoruz. 
 
Yeşil lojistik uygulamalarının gelişmesi açısından neler yapılabilir? 
 
Ülkemizde karayolu taşımacılığının tüm taşıma modelleri içinde ciddi bir paya sahip olduğu yadsınamaz; ancak bu nedenle çevre bilinci gelişmiş firmaların çabalarına rağmen mevcut uygulamaların gelişmiş ülkelere göre geride kaldığını gözlemliyoruz. Yeşil lojistik çok daha fazla önem verilmesi için nakliye hizmeti alan yerli ve yabancı ortaklı şirketler ve kamu kurumlarının daha fazla uyarıcı ve yaptırımcı olması gerekiyor. Lojistik firmalarının ise bu konuya gereken değeri vermeyi politikaları haline dönüştürmesi gereklidir. Önerim, taşıma şirketlerinin kombine ve intermodal uygulamalarının karayolu taşımasını azaltmak için daha fazla kullanılması üzerine profesyonel destek almalarıdır. Yatırım yaparken filolarının Euro-5 motorlu araçlardan oluşması için çaba harcanması, çalışanlarına ve şöförlere gerekli eğitimlerin (şöförlere ekosürüş eğitimi) verilmesi zorunlu hale getirilmelidir. Karbon ayak izinin bilincinde olarak yapılan her sevk için ağaç dikilmesi (Borusan Lojistik uygulamasıdır) lojistik firmalarının eylem planına koyabileceği bir diğer uygulama olabilir. 
 



SEKTÖRLER VE LOJİSTİK

  • Otomotiv
  • Enerji
  • Gıda
  • Akaryakıt
  • Tekstil
  • Kimya
  • İnşaat
  • Lastik
  • İhracat