TOBB Türkiye Denizcilik Meclisi Başkanı Erol Yücel, Türk Bayraklı gemilerin denizyolu ticaretinde aldığı payın yetersiz olduğunu söyledi. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın verilerine göre, 2103’te denizyolunda gerçekleştirilen 12 milyar dolarlık taşımanın 7,9 milyar dolarlık kısmınınYabancı Bayraklı gemilerle yapıldığına, Türk Bayraklı gemilerin aldığı payın ise 4,1 milyar dolarda kaldığına dikkat çeken TOBB Türkiye Denizcilik Meclisi Başkanı Erol Yücel, “Denizcilikte en önemli unsurlardan bir tanesi yüktür. Türkiye olarak ‘taşıyan’ ülke olmamız gerekirken maalesef ‘taşıtan’ ülke konumundayız. Yükümüz var, yükümüzü taşıttırmak için gemiye ihtiyacımız var. Türkiye olarak bu gemileri yapabilecek her türlü imkana sahip tersanelerimiz mevcut. Un var şeker var helva yapmayı beceremiyoruz” dedi. 

 

2015 ZOR BİR YIL OLACAK 

Gerek dünyada ve gerekse Türkiye’de taşınan mal miktarında artış yaşansa da denizcilik sektörünün zor bir yılı geride bıraktığını belirten Erol Yücel, 2015 yılına ilişkin beklentileri ise şöyle açıkladı: “Piyasaya giren yeni inşa gemiler nedeniyle 2014 denizcilik sektörümüz açısından kötü geçen bir yıl olmuştur. 2015 yılının ise 2014 yılından çok daha kötü olmasını beklemekteyiz. Nitekim geride bıraktığımız günlerde Baltic navlun indeksi 2008 krizinde düştüğü seviyenin de altına düşmüştür. Navlun piyasasının bu denli düşmüş olması aynı zamanda gemi fiyatlarının da düşmesine neden olmakta, bu da gemi kredilerinde teminat açığı yaratmaktadır. Teminat açığını kapatmak için ise ilave teminat vermek veya ilave ödeme yapmak zorundasınız. Bunu yapamadığınız taktirde kredi veren bankaların gemileri satma baskısı ile karşı karşıya kalmaktasınız. İşte bu nedenle filomuz süratle erimektedir. Filomuzdaki düşüş sınırına yaklaşmış bulunmaktadır. Türk armatörünün Türk tersanelerinde Çin maliyet fiyatlarına göre gemi inşa ettirmesini sağlayacak tedbirlerin alınmasını çok önemli görüyoruz. Buna göre uzun vadeli kredi mekanizmalarının yaratılması gerekmektedir.” 

 

DENİZCİLİK SEKTÖRÜ KAN KAYBEDİYOR 

TOBB Türkiye Denizcilik Meclisi Başkanı Erol Yücel, Türkiye’de denizcilikle ilgili birçok şeyin söylemde kaldığını söyledi. Yücel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Örneğin ‘üç tarafı denizlerle çevrili ülkemiz’ veya ‘Asya ve Avrupa arasında köprü olan ve stratejik konuma sahip ülkemiz’ gibi. Ancak, halen denizciliğimizin ülkemiz ekonomisi açısından nasıl büyük bir ekonomik değer olduğunun farkında değiliz. Denizcilik genelde ya bir skandal veya deniz kazası olduğunda gündeme geliyor maalesef. Denizcilik sermaye yoğun yatırım dalıdır. Ülkemizde Bankalarımız eskiden beri ‘altından su, üstünden hava geçer’ diye denizcilik sektörüne soğuk bakarlardı. 2000 yılından sonra bu algı ve söylemler değişti. 2000-2008 yılları arasında BDDK kayıtlarına bakıldığında, denizcilik sektörü kredilerinde nakdi ve gayrinakdi olmak üzere çok büyük artışlar olduğunu görmekteyiz. Bundan sektör olarak büyük bir memnuniyet duyduk. Bankalar bünyelerinde denizcilikle ilgili bölümler oluşturdular, eleman yetiştirdiler. Ancak, 2008 yılında yaşanan kriz sonrasında süratle denizcilik sektöründen çıkma eğilimi içerisine girdiler. Günümüzde ise denizcilik sektörüne son derece mesafeli bir davranış söz konusudur. 2008 yılında başlayan kriz halen devam etmektedir. Denizcilik sektörü çok büyük kan kaybetmiştir. Önemli sorunlardan biri de işletme sermayesi eksikliğidir. 2023’e sadece 8 yıl kaldı. Yıllar çabuk geçiyor. Bugün Türk denizcisine verilmeyen kaynak 2023 yılından itibaren yabancı bayraklı gemilere navlun olarak ödenecektir.” 

 

LİMANLAR 2023’E HAZIR HALE GETİRİLMELİ 

Belirlenen 1,2 trilyon dolar seviyesindeki dış ticaret hedefi düşünüldüğünde, 2023 yılında sadece navlun olarak 30 milyar dolar ödeme yapmak zorunda kalınacağını vurgulayan Erol Yücel, şunları aktardı: “Bu nedenle hem süratle filomuzun artırılması hem de limanlarımızın acilen masaya yatırılması gerekmektedir. Limanlarımız son derece önemlidir. Uzun yıllar limanların özelleştirilmesini talep ettik ve sonuç ortada. Özelleştirilen limanlar hem modernize ediliyor hem de işletme döneminde ortaya çıkan aksaklıklar anında giderilebiliyor. Ancak, limanlarımızın kapasite artışına ve yeni limanların yapılmasına ihtiyaç bulunmaktadır. Halen Kilyos ve Çandarlı liman projeleri bulunmaktadır. Bu liman yatırımlarının konumları sektörümüzde halen tartışma konusudur. 2023 yılında 500 milyar dolarlık ihracat hedefi için bunları yeterli görmüyoruz. Limanların çok iyi ele alınıp sektör temsilcileri ile müştereken değerlendirilmesi gerekiyor. Bugün için mevcut limanlarımız 150 milyar dolarlık ihracata hizmet vermektedir. 2023 yılında takriben 3 katı bir ihracata hizmet edeceğine göre limanlar konusunda acil çalışma yapılmalıdır. Limanlarımızın çoğu kamu tarafından yapılmış ve özelleştirme ile özel sektöre devredilmiştir. Ancak, ruhsat aşamasında limanlara ilişkin ne yeni işletmecilerin ne de kamu kuruluşlarının elinde bulunmayan bilgi ve belgeler talep edilmektedir. Bunlara çözüm bulunması gerekmektedir. Limanlarımız 2023 yılı hedeflerine hizmet edecek seviyeye getirilmediği takdirde limanlarda meydana gelecek beklemeler nedeniyle çok büyük kayıplarla karşı karşıya kalabiliriz.” 

 

TÜRK KOSTER FİLOSU YENİLENECEK 

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan’ın göreve geldiği dönemde denizcilik sektörüyle ilgili bir seri toplantılar yaptığını vurgulayan Erol Yücel, “Sayın Bakanımız, bakanlıktaki uzmanları çalıştırdı, bizleri çalıştırdı. Çözüme yönelik çok ciddi bir çalışma yaptı ve ilk etapta tersanelerin teminat sorununa bir çözüm buldu. Türk koster filosunun yenilenmesi için yıllardır yapılamayanı yaptı ve halen TBMM Genel Kurulu’nda bekleyen Torba Kanuna konulan bir madde ile hurda teşviki konuldu ve koster filosunun yenilenmesi projesi hazırlandı. Sayın Bakanımızın yaptığı bu çalışmalar örnek alınmalıdır. Çözüme yönelik bu şekilde yapılacak çalışmalarla sonuca ulaşmanın zor olmadığı görülmektedir. Bu nedenle Bakanımız Sayın Lütfi Elvan’a sonsuz teşekkür ediyoruz” dedi.