Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) tarafından Nisan 2010 tarihinde kurulan UND Deniz, üç adet Ro-Ro gemisiyle Tekirdağ-Toulon (Fransa) arasında araç taşıması hizmeti veriyordu. Nisan sonundan Haziran sonuna dek Tekirdağ’dan Toulon’a giden araç sayısı yüzde 70 artarken, Toulon’dan gelen gemiyi kullanan araçların sayısı ise yüzde 370 artmıştı. Bunun üzerine ise daha önce verimsiz hat olarak değerlendiren Un-Ro-Ro, bu hatta sefer düzenleyerek UND Deniz’in sıkıntılı günler yaşamasına neden olmuştu. Dönemin UND ve aynı zamanda da UND Deniz yöneticileri; UN Ro-Ro İşletmeleri A.Ş. hakkında hakim durumun yıkıcı fiyat uygulamak suretiyle kötüye kullanılması ve bu yolla iştirakimizin zarara uğratılmasına neden olması iddiası ile Rekabet Kurumuna yapmış olduğu şikayete istinaden açılmış bulunan soruşturma tamamlandı. UN Ro-Ro aleyhine 841.199,70 TL idari para ceza verildi. Cezanın ardından UND Deniz dava açtı.

Konuyla ilgili görüşüne başvurduğumuz Hakan Yılmaz, davanın açıldığını doğruladı. Yılmaz, “Rekabet Kurumu’nun kararının ardandan sözleşme gereği avukatımız Kadıköy Adliyesine müracaat ederek 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde pilot dava açılmasını sağladı. Şuanda gerekli bilgi ve belgeler toplanıyor” dedi.

Davanın sonuçlanmasının ardından bireysel davaların açılacağı da öğrenildi. Hakan Yılmaz, olaydan herkesin ders çıkartması gerektiğini söyledi. “UND Deniz’in sahibinin UND dolayısıyla, sektör mensupları” olduğunun altını çizen Yılmaz, yasal olarak ne yapılması gerekiyorsa onun yapılacağını, bundan doğal bir şey olamayacağını ve sorumluluk gereği olduğunu belirtti. Davanın sonuçlanmasıyla birlikte zararın 3 katına kadar tazmin edilebileceğini vurgulayan Yılmaz, “70 milyon TL’nin üzerine bir bardak su içecek değiliz, kimse de içirtemez” diye konuştu.

Davanın şahsi değil sektörün davası olduğunu belirterek herkesin sahip çıkması gerektiğinin altını çizen Hakan Yılmaz, “Her geçen gün taşımacıların durumu kötüye gidiyor. Hiç kimse şuan ki halinden memnun değil. Yabancıların payı her geçen gün artıyor. Sektör sürekli kan kaybediyor, herkes hakkına sahip çıkmayı öğrenmeli-sahip çıkmalı- , bu kavga değil hak aramadır. Gayet doğal ve gerekli olandır, ilkeler gereğidir” ifadesini kullandı.

(ulasımgazetesi)