DB Schenker Arkas, dijitalleşmeyi DNA’sına kodluyor
23/05/2024 - 09:31:00
Kara nakliyesinde yeni hatlar açan, depolama alanında kapasitesini büyüten, filoyu yeni araçlarla güçlendiren DB Schenker Arkas, “eSchenker”, “BinPacker”, “Connect”, “Omni-Channel” gibi teknolojik çözümlerle tedarik zinciri süreçlerini daha verimli ve kolay yönetilebilir hale getiriyor. DB Schenker Arkas Genel Müdürü Özgür AL, dijital dönüşümü şirket kültürünün bir parçası haline getirmeyi amaçladıklarını söyledi.
DB Schenker Arkas’ın denizyolu, havayolu, karayolu, depo ve antrepo hizmetleri, fuar taşımacılığı ve proje taşımacılığı olmak üzere altı ana alanda uzmanlığımız bulunuyor. Türkiye’nin 8 şehrinde ve 3 havaalanında ofisleri bulunan şirket, 9 ayrı deposuyla yaklaşık 150.000 metrekareye yakın bir depolama kapasitesine sahip. DB Schenker Arkas Genel Müdürü Özgür AL, depolama alanında yakaladıkları kapasiteyi daha da yukarı çekme niyetinde olduklarını söyledi. “Sektördeki ihtiyacı görerek hızlı aksiyon alıyor, müşterilerimizin ihtiyaçlarına çözümler geliştiriyoruz” diyen AL, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik alanında attıkları adımları UTA Lojistik Dergisi’ne anlattı.
DB Schenker Arkas, hizmetlerini hangi alanlarda yoğunlaştırmış durumda?
Türkiye’de denizyolu, havayolu, karayolu, depo ve antrepo hizmetleri, fuar taşımacılığı ve proje taşımacılığı olmak üzere altı ana alanda uzmanlığımız bulunuyor. Avrupa karayolu taşımacılığı alanında lider konumundayız. Deniz ve havada ise armatör veya havayollarının filolarını kullanarak pazar payımızı büyüten bir yapıya sahibiz. Türkiye’de fuar taşımacılığında ilk sırada yer alıyoruz. Ayrıca, proje taşımacılığında oldukça deneyimli bir kadroya sahibiz. Proje taşımalarında fabrikaların sökülüp, taşınması ve monte edilmesi gibi büyük ve zor işlerde ilk akla gelen firmalardan biriyiz.
TÜM SÜREÇLER TAKİP ALTINDA
Müşterilerinize hizmet, zaman, maliyet ve transit süre vb. alanlarda ne tür avantajlar sunuyorsunuz?
Avrupa karayolunda kullanılacak dorse ve tır yatırımları yaptık. Sürekli olarak yeni ticaret hatları oluşturuyor, transit sürelerini ve karbon emisyonunu azaltmak, maliyeti düşürmek için alternatif çözümler geliştiriyoruz. Geçen yıl iki önemli depo yatırımımız oldu. Gebze Pelitli’de ve Ankara Kahramankazan’da depolarımızı açtık. Sektördeki ihtiyacı görerek hızlı aksiyon alıyor, müşterilerimizin ihtiyaçlarına çözümler geliştiriyoruz.
Dijitalleşme alanında adımlar atarak müşterilerimizin tüm lojistik sürecini adım adım takip edebilmeleri amacıyla eSchenker uygulamasını devreye aldık. Bu uygulamamız sayesinde müşterilerimiz 7/24 yük takiplerine, statü bilgilerine, karbon ayak izi raporlarına ulaşabiliyor. Müşterilerimiz rezervasyonlarını platformda kolayca oluşturabildiği gibi kayıt işlemine gerek kalmaksızın 2,5 ton altı yüklemeler için anlık fiyatları da görüntüleyebiliyor. Ücretsiz sunduğumuz BinPacker uygulamamız sayesinde koli-palet dispozisyonu ve palet-TIR dispozisyonunu, 3 boyutlu olarak düzenleyebiliyorlar. Aynı zamanda, web sitemizde Connect uygulamasını başlatarak müşterilerimizin son derece hızlı ve pratik bir şekilde teklif almasını ve rezervasyon yapmasına olanak tanıdık. Bu sayede zamandan tasarruf ediyor, fiyat ve transit sürelerini karşılaştırma, gönderilerini planlama ve takip etme imkanı buluyorlar.
Dijitalleşme ve Yapay Zeka lojistik dünyasını nasıl dönüştürüyor? DB Schenker Arkas, dijitalleşme ve yapay zeka uygulamalarından nasıl yararlanıyor?
Dünyada ve Türkiye’de lojistik sektöründe dijitalleşme ve yapay zeka her geçen gün daha fazla ön plana çıkıyor. Yapay zeka ve makine öğrenimi, müşteri davranışlarını anlama, kişiselleştirilmiş öneriler sunma, stok yönetimi ve lojistik süreçlerinin optimize edilmesi gibi alanlarda büyük bir etkiye sahip ve gelecekte de bu etkinin artacağı aşikar. Bizler de bu teknolojileri kullanarak akıllı rotalama ve teslimat optimizasyonu yazılımları sayesinde en kısa ve en verimli teslimat rotalarını belirleyebiliyoruz. Bu da hem zaman tasarrufu sağlıyor hem de yakıt tüketimimizi azaltarak çevresel etkiyi en aza indiriyor.
Ayrıca, yapay zeka ve büyük veri analitiği, stok yönetimini ve talep tahminini optimize etmekte önemli bir rol oynuyor. Geçmiş satış verilerine dayanarak gelecekteki talebi daha doğru bir şekilde tahmin edebiliyor ve buna göre stok seviyelerini ayarlayabiliyoruz. Ayrıca, depo yönetimi ve malzeme taşıma gibi görevlerde otomasyon ve robotik uygulamalar, daha hızlı ve pratik bir çalışma ortamı yaratıyor.
Örneğin, e-ticaret lojistiğinde katma değer yaratan yani müşterilere ürünlerin tedarikinden teslimatına kadar olan süreçte çeşitli kanalları kullanarak kapsamlı bir deneyim sunan omni-channel yaklaşımını benimsiyoruz. Kullandığımız depo yönetim sistemlerimizle süreçlerin otomatik olarak yürütülmesini sağlıyor, bu sayede iş gücü verimliliği, stok ve envanter takibinde kolaylık, nakliye süreçlerine daha hızlı erişim imkanı tanıyoruz. Bu yaklaşımla, müşterilerin satın alma deneyimini kişiselleştirerek, satın alma sürecini kolaylaştırıyor, teslimat sürelerini kısaltıyor ve müşteri memnuniyetini artırıyoruz.
Ana depo ve cep depolarımızı kullanarak ve mevcut stok durumu ile teslimat kolaylığını göz önünde bulundurarak herhangi bir depodan esnek bir şekilde teslimat yapabiliyoruz. Bu yapıları müşterilerimizin ERP sistemleriyle de entegre çalışacak şekilde kurguluyoruz.
TEKNOLOJİ VERİMLİLİĞİ ARTIRIYOR
Lojistik sektörü nasıl evriliyor, gelecekte sektöre neler yön verecek?
Hem dünya da hem de Türkiye’de lojistik sektörünün dönüşümüyle ilgili benzer süreçlerden söz etmek mümkün. Lojistik sektörü son derece dinamik bir sektör ve lojistik şirketlerinin sürekli olarak değişen pazar koşullarına uyum sağlayacak esneklikte olması, teknolojik gelişmelere ayak uydurması gerekiyor.
Otomasyon, yapay zeka ve veri analitiği gibi teknolojik gelişmeler, lojistik süreçleri daha verimli hale getiriyor. Bildiğiniz gibi IoT (Nesnelerin İnterneti) kavramını son yıllarda sıklıkla duyuyoruz. IoT, lojistik operasyonların izlenmesi, envanter yönetimi, ürün taşıyan araçların konumunu izleme ve güvenlik gibi alanlarda önemli bir rol oynuyor. Lojistik firmaları, IoT cihazlarını kullanarak gerçek zamanlı veri toplayabilir ve bu verileri analiz ederek operasyonel verimliliği artırabilir. Artırılmış Gerçeklik (AR) ve Sanal Gerçeklik (VR) teknolojileri, müşteri deneyimini geliştirmek ve iyileştirmek için kullanılıyor. Lojistik firmaları da AR ve VR teknolojilerini kullanarak depo yönetimini, ürün takibini ve tedarik zinciri yönetimini optimize edebiliyor. Ek olarak Blockchain teknolojisi, e-ticaret sektöründe güvenlik, izlenebilirlik ve şeffaflık sağlamak için kullanılabilir. Lojistik firmaları, Blockchain teknolojisini kullanarak tedarik zinciri yönetimini güçlendirebilir.
Robotik ve otomasyon teknolojilerinin de depo yönetimi, paketleme işlemleri ve taşıma süreçlerindeki rolü her geçen gün artmaya devam ediyor. Lojistik firmaları, robotik ve otomasyon sistemlerini entegre ederek operasyonel verimliliği artırabilir.
Elbette sürdürülebilirlik ve çevre dostu uygulamalar da her geçen gün daha önemli hale geliyor. Karbon ayak izini azaltmak için alternatif yakıtlar ön plana çıkıyor ve taşıma süreçlerini daha çevre dostu hale getirmek için çeşitli stratejiler geliştiriliyor.
Dijital ortamda yapılan alışverişin artması, lojistik sektöründe büyük bir değişime yol açıyor. Hızlı teslimat ve esneklik talepleri, lojistik şirketlerini daha hızlı ve daha esnek hizmetler sunmaya yönlendiriyor.
DB Schenker Arkas olarak hem Türkiye’de hem de globalde bu teknolojileri takip ediyor, kendi süreçlerimize entegre etmenin yollarını arıyoruz. Bu noktada zamanı yakalamak, teknolojik yenilikleri sürekli olarak takip etmek, stratejik iş birlikleri kurmak, çalışma arkadaşlarımıza sürekli eğitim vererek yetiştirmek ve mevcut operasyonel süreçlerimizi devamlı gözden geçirerek optimize etmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Ayrıca, müşteri odaklı çözümler geliştirerek ve dijital dönüşümü şirket kültürünün bir parçası haline getirmeyi de oldukça önemsiyoruz.
‘YÖNÜMÜZÜ ELEKTRİKLİ ARAÇLARA ÇEVİRDİK’
“DB Schenker Arkas olarak sürdürülebilir lojistiğin geleceğini oldukça önemsiyor, süreçlerimizi bu yönde geliştirmek için çalışıyoruz” diyen DB Schenker Arkas Genel Müdürü Özgür AL, bu alanda attıkları adımlara ilişin şunları aktardı: “Depolarımızda LED aydınlatmaya geçtik. Enerji tüketimini yüzde 20 azaltarak, karbon ayak izimizi düşürdük. Ayrıca, Gebze depomuzda güneş panelleri kullanarak 7.3 kW’lık üretim kapasitesine ulaştık. Diğer depolarımız için de araştırmalarımız var. Palet tasarrufuna gittik, geçtiğimiz yıl 108 ton tahta palet tasarrufunda bulunduk. Ofislerimizde karton bardak ve plastik gereç kullanımını sonlandırarak, 1.8 ton tasarrufta bulunduk. İstanbul merkez ofisimiz "LEED" sertifikasyonu sahibi oldu. Ek olarak, I-REC sertifikasyonu, geri dönüşüm önceliği gibi çalışmalarımız bulunuyor. Elektrik Kontrat geçişlerini tamamladık. Yeşil enerji sertifikaları ile toplam elektrik kullanımının yüzde 56’dan fazlasının yeşil enerji olmasını sağladık. Kaynakların verimliliğiyle ilgili programlarımız var. Bunu her tesis ve ofis bazında hedeflerimiz dahilinde takip ediyoruz. Çalışanlarımıza da düzenli olarak Eko-Farkındalık, Çevre Politikası, Global Hedefler, Tasarruf ve Geri Dönüşüm Eğitimleri veriyoruz. Globalde elektrikli araç kullanımı, sürdürülebilir havacılık yakıtı, deniz biyoyakıtı kullanımı gibi uygulamalarımız var. Türkiye’de de lojistik dağıtımlarımızda çevre dostu ulaşım araçlarını kullanma konusunda yatırım yapmayı planlıyoruz. İlk olarak, elektrikli araçlara yönümüzü çevirdik. Bu araçları seçerken hem çevresel etkiyi minimize etme hem de operasyonel verimliliği artırmak istiyoruz. Özellikle İstanbul, Bursa ve İzmir gibi üç büyük şehrimizde bu araçları kullanarak çevresel etkimizi azaltmayı hedefliyoruz.”