Şirketini bir orkestra şefi gibi yönetiyor
25/03/2019 - 14:39:00
Kamu, dernek ve özel sektörde farklı görevleri başarıyla yerine getiren isimlerden olan SGS TransitNet Genel Müdürü Mine Kaya, yöneticiliği orkestra şefliğine benzetiyor. Kaya, “Ekibinizde ahenk, senkronizasyon olmalı ve yaptığınız işten keyif almalısınız. Ekibin üyesi olduğunu hissetmelisiniz. Bunları sağladığınız takdirde saygı ve sevgi ile işinize sahip çıkabiliyorsunuz” diyor.
SGS TransitNet Genel Müdürü Mine Kaya, lojistik sektöründe başarısını kanıtlayan yöneticilerden. 2001 yılında Ulaştırma Bakanlığı Dış İlişkiler Daire Başkanlığı’nda Şube Müdürü olarak görev yapan Kaya, bu süreçte yeni bir yapılanma süreci içinde olan UND’ye katılarak sektöre giriş yapıyor. Daha sonra özel sektörde farklı görevlerde bulunan Kaya, yöneticiliği bir orkestra şefliğine benzetiyor. “Ekibinizde ahenk, senkronizasyon olmalı ve yaptığınız işten keyif almalısınız” diyen Kaya, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Ekibin üyesi olduğunu hissetmelisiniz. Bunları sağladığınız takdirde saygı ve sevgi ile işinize sahip çıkabiliyorsunuz. Ben başından itibaren aşırı sert, otoriter, sürekli yasaklar koyan bir yönetici olmayı hiç doğru bulmadım. Bu nedenle de önce ekibimdeki arkadaşları gözlemleyip, tanımayı ve empati kurmayı seçtim her zaman. Tabii ki kurallarım ve titizlik gösterdiğim hususlar mevcut. Şeffaf ve dürüst olmaları çok önemli. Hem ben kendilerine güvenmeliyim, hem de ekibim bana güvenmeli. Bugüne kadar da oluşan herhangi bir kaos durumunda, ya da ekibimden birisinin hatası, eksikliğinde her zaman sorumluluğu üstlenmişimdir. Çalışanlarınız ortada bırakılmayacakları hissini duyabilmeliler. Kısaca tatlı sert bir yönetim modeli her zaman için tercihim olmuştur. Ana prensibim aidiyet duygusunun oluşması ve çalışanların işlerini severek yapmaları, kendiişleri gibi görmeleri, açık sözlülük ile dürüstlüğü elden bırakmamalıdır.”
KADIN GÜCÜ ARTIYOR
Lojistiğin kadınlara göre bir meslek olduğunu belirten Kaya, “Kadınlar erkeklere göre daha karmaşık bir yapıya sahip ve detaycıdır. Her şeyi merak ederiz ve öğrenmek isteriz. En ince noktasına kadar irdeler, sorgular ve buna göre eyleme geçeriz. İşte bu da insanları ve olayları iyi gözlemlemenize imkan tanıyor. Bir de karşımıza çıkan engelleri pek sevmeyiz. Ortadan kaldırmak için hemen hemen her yolu deneriz. Sanıyorum bu mücadele ruhu iş hayatında da çok olumlu olarak katkılar getiriyor. Aslında bu yüzyılda artık kadın çalışan veya erkek çalışan ayrımının yapılması kadar yanlış bir şey yok diye düşünüyorum. Kadın da erkek de iş hayatında eşit koşullara sahipler ve kendine yatırım yapabilen herkes iş hayatında başarılı olacaktır. Bu lojistik sektörü için de geçerli” diyor.
Kaya, lojistik sektöründe kadın işgücünün her geçen gün arttığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürüyor: Kaya, “Ancak kadınların iş hayatında çok daha başarılı olabilmesi için aşırı duygusallık göstermemeleri, bunu kontrol edebilmeyi öğrenmeleri, çalışma saati ve koşullarında yine erkekler gibi esnek olmaları gerekiyor. ‘Ben geç saate kadar kalamam, eve gitmem gerekir& dediğiniz an otomatik olarak bir erkek çalışan sizin yerinize tercih edilebilir. Yani demek istediğim, eğer biz de erkekler gibi iş hayatında eşit muamele görmek ve takdir edilmek istiyorsak, kendimize has bazı ayrımcılıkları istemekten de vazgeçmeliyiz. Sektörde çalışmak ve başarılı olmak için gerekli olan her türlü mesleki yeterliliğe sahip olmalı, güncel gelişmeleri takip etmeli, yabancı dil bilgisini geliştirmeli ve teknolojiyi çok iyi kullanabilmeliyiz. Bu özellikler ile başarısız olma imkanı olmayacaktır.” Kaya, toplumda cinsiyetten ziyade gerekli donanım ve bilgiye sahip kişilerin önem taşımadığı bilincinin oluşturulması ile kadın çalışan sayısının artırılabileceğini, bu alanda da kamuya ve sektörel derneklere çok büyük iş düştüğünü aktarıyor.