
Son 10 yılda üretimde 2 kattan fazla artış gösteren, ihracatta ise 14 milyar dolar seviyelerine ulaşan Türkiye makine ve aksamları sektörü, belirlediği program çerçevesinde başta Almanya olmak birçok pazarda tanıtım faaliyetlerini artırdı. Taşımacılık ağında yaşanan sorunların sektörün rekabet gücünü de olumsuz etkilediğinin altını çizen Makine ve Aksamları İhracatçıları Birliği Başkanı Adnan Dalgakıran, lojistik merkezlerin kurulması ve demiryolu taşımacılığın gelişmesi için ilgili kuruluşlarla temas halinde çalıştıklarını söylüyor.

Madenciliğin Türkiye ekonomisi ve ihracatının gizli güçlerinden biri olduğuna işaret eden İMİB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Özer, lojistiğin de sektör için giderek daha da önemli bir bileşen haline geldiğini söylüyor. Özer, ihracatta ülke sayısı 150’yi geçen sektörün sahip olduğu zengin kaynakları nitelikli, entegre ve hızlı lojistik hizmetlerle dünya pazarlarına ulaştırması halinde ihracatın daha da artacağını kaydediyor.

Türkiye’nin “ihracatçı ülkelere ihracat yapabilen” sayılı sektörlerinden savunma sanayi, mevcut pazarlarına ek olarak Orta Asya, Uzakdoğu ve Afrika’da iş hacmini büyütmeye hazırlanırken lojistiği de göz ardı etmiyor. Üretim ve ihracatta süreçlerindeki en stratejik başlıklardan birinin de lojistik olduğunu söyleyen SSİ Yönetim Kurulu Başkanı Latif Aral Aliş, hava ve denizyolu taşımacılığının geliştirilerek desteklenmesini istiyor.

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Cem Negrin, sektörleri açısından gerek Avrupa’ya karayolu ile yapılan taşımalarda gerekse de hava ve denizyolunda transit sürelerin kısalmasını olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyor. Türkiye’de üretici firmalar açısından lojistik açıdan dış kaynak kullanıma uygun bir yapı oluştuğunu vurgulayan Negrin, “Türkiye lojistik sektörü dört dörtlük çalışıyor” diyor.

Hazır giyim ve konfeksiyon sektörü için lojistiğin rekabette en büyük kozlarından biri olduğunu belirten İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Hikmet Tanrıverdi, sektör olarak bu alandaki maliyetleri aşağı çekebilmek için ise ‘Ortak Satın Alma Platformu’ oluşturmaya başladıklarını söylüyor.

Yeni pazar stratejisinin meyvelerini toplamaya başlayan ve 2012’de otomotivin ardından Türkiye’nin en fazla ihracat yapan ikinci sektörü olmayı başaran kimya, lojistikte de yeni arayışlar içinde. İhracat için lojistik imkanların çeşitliliğinin kimya sektörü için önemli bir avantaj olduğunu aktaran İKMİB Başkanı Murat Akyüz, buna karşın demiryolu altyapısındaki yetersizliğin sanayicilerin taşıma maliyetlerini yükselttiğine işaret ediyor.

2012 yılını değerlendiren Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürü (DHMİ) Orhan Birdal, Atatürk Havalimanı'nda 2012 yılında 364 bin uçak iniş kalkışı gerçekleştiğini ve 130 milyon yolcuya hizmet verildiğini açıkladı.

Günlük 3 bin 500 aracın geçtiği 13 milyar doları geçen ticaret hacmine sahip Habur kapısının hizmet vermekten uzak olduğunu belirten Ekonomi Bakanı Zafer çağlayan, Habur Nehri’ne 3. köprü yapılmasının şart olduğunu söyledi.

2012 yılında 19 milyar dolarlık dış satışla ihracatta 7. kez şampiyonluk ipini göğüsleyen otomotiv endüstrisi, lojistik sektöründen bu güçlü büyümeyi destekleyecek adımlar bekliyor. Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Başkanı Orhan Sabuncu, 2023 için önlerine koydukları 75 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşabilmeleri için lojistik sektörünün modern bir yapıya kavuşturulmasının zorunluluğuna dikkat çekiyor.

Akdeniz’in bugün Türkiye’nin Anadolu’da bulunan firmaların dünyaya açılan kapısı olduğunu söyleyen AKİB Başkanı Bülent Aymen, bölgenin ulaştırma alanındaki yatırımların da önemli bir merkezi olduğunu iletiyor. Aymen, Mersin’e ek olarak İskenderun Körfezi’ndeki liman kapasitelerini iyileştirmeye yönelik yatırımların bölge ihracatının artmasında önemli bir faktör olacağına dikkat çekiyor.