2002 yılında kurulan Sigma Logistics & Container, iki hizmet alanına yoğunlaşmış durumda. Freight forwarding kimliğiyle tüm taşıma modlarının yanı sıra proje ve kişisel eşya taşımacılığı alanında hizmet veren firma, ayrıca konteyner tedarikinde de uzmanlaşmış durumda. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli depolarındaki mevcut stoklarıyla müşterilerine her çeşit ve ebatta ISO belgeli IICL sertifikalı yeni ve ikinci el yük konteyneri tedarik ettiklerini belirten Sigma Logistics & Container Genel Müdürü Şenol İbiş,  sundukları hizmetleri şöyle sıralıyor: “Hem tedarik edebileceğimiz yeni ve ikinci el konteynerler hem de özel konteyner ekipmanları ile proje taşımacılığında hızlı ve sorunsuz hizmet sunmaktayız. Talepler ve sektörün gereklilikleri doğrultusunda farklılık göstermekle birlikte proje lojistiği alanında sunduğumuz başlıca hizmetleri ise; taşınacak yükün ebatlarına göre araç, vinç, platform temini, gerekli izinlerin alınarak sürecin hızlandırılması ve lashing işlemleri olarak sayabiliriz. XPL, Lognet Global, WCA gibi network ağlarına üyeliğimiz bulunmakta. Bu sayede dünyanın her yerine sorunsuz hizmet sunuyoruz.” 

Proje lojistiğinde yoğunlaştıkları alanların enerji ve inşaat sektörü olduğunu vurgulayan Şenol İbiş, “Özellikle enerji santrali nakliyesi, elektrik santrali nakliyesi, beton santrali nakliyesi, rüzgar gülü santrali nakliyesi başta olmak üzere, transformatör, türbin ve jeneratör taşımaları, yat ve tekne nakliyesi gibi alanlarda aktif olarak hizmet vermekteyiz. 2015 yılının sonları 2016’nın başında çok önemli bir enerji firmasının rüzgar gülü taşımalarını yaptık. Oldukça yüklü bir proje olmasına rağmen sorunsuz bitirmiş olmanın gururunu yaşıyoruz. Ayrıca yine çok önemli bir inşaat firmasına Gana taşıması için gemi kiralama ve konteyner tedariki hizmeti sunduk” diyor. Proje lojistiği alanında gerçekleştirdikleri en büyük proje hakkında da bilgi veren İbiş, “Nijerya’ya 5 adet 125’er tonluk jeneratör taşıması gerçekleştirdik. Buradaki iç nakliyesi, özel yol izinleri, vinçlerin ayarlanması ve gemi kiralanması dahil tüm süreci organize ettik ve sorunsuz bir şekilde operasyonu tamamladık. Bizim için çok yorucu olmasına rağmen işimizi layığı ile yapmanın haklı gururunu yaşıyoruz” diyor.  

Çok butik ve spesifik bir alan olduğu için proje ve ağır yük taşımacılığının çok zor bir iş olduğunun altını çizen Şenol İbiş, bu alandaki gelişmelere ilişkin ise öngörülerini şöyle paylaşıyor: “Projelendirme ve organizasyon sürecindeki her aşamanın üzerinde dikkatle durulması gerekiyor. Bu bağlamda geleceği dair planlar yaparken, gerek sektörün gerekse coğrafyanın mevcut koşullarını çok iyi analiz etmek gerekir. Türkiye bir geçiş ülkesi olduğu için özellikle karayolu ile aktarması yapılacak olan transit yüklerde coğrafik olarak önemli bir rol oynamaktadır. Özellikle CIS, Ortadoğu ve Afrika ülkelerine yapılan yatırımlar doğrultusunda enerji ve inşaat sektöründe çok önemli fırsatlar yakalanacağı kanısındayız. Bu fırsatlar doğrultusunda kendi altyapısını kurmuş, verdiği hizmet konusunda öne çıkan firmalar farkı yaratacaklardır ki, biz de, bu konuda önde gelen firmalardan biriyiz. Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizin deniz nakliyesinin daha da gelişeceğine inanıyoruz.” 

Şenol İbiş, sözlerini Nisan ayında yapılacak Breakbulk Fuarı’nda ziyaretçi, Münih’te gerçekleşecek Transport Logistic Fuarı’nda ise katılımcı olarak yer alacaklarını açıklayarak sonlandırıyor.