1984 yılında İskenderun'da kurulan ve tüm taşıma modlarında hizmet veren Sabay Lojistik, Türkiye’deki ofisleri ve dünyaya yayılan acente ağıyla denizyolu taşımacılığının da önemli aktörleri arasında yer alıyor. Sabay Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Aymen, güçlü acente ağları sayesinde dünyada limanı bulunan her noktaya taşıma yapabildiklerini vurguluyor. Denizyolu taşımacılığının ciroları içinde %55’ler seviyesinde bir paya sahip olduğunu belirten Aymen, sözlerini şöyle sürdürüyor: “32 yıllık deneyimimiz ve güvenilir acente ağımızla komple konteyner, parsiyel konteyner ve cross olarak taşıma çözümleri sunuyoruz. Dünyada konteyner taşıması yapılan tüm hatlarda çalışmaktayız. Senelerdir çalıştığımız güvenilir acentelerimiz sayesinde hemen hemen her ülkede kendi ofisimiz var diyebilirim. Arkamızda bulunan bu güç sayesinde denizyolu taşımacılığında çok iddialı olduğumuzu söyleyebilirim. Sabay olarak tüm sektörlere “müşteri odaklı” hizmetler sunuyoruz. Bir taraftan iç savaş içinde olan Suriye’ye konteynerler ile gıda maddesi taşırken, diğer yandan Çin’den gemilerle nitrojen tankı gibi hassas malzemeler içinde taşımalar yapıyoruz. Bu anlamda yük ve destinasyon ayırımı yapmıyoruz.” 

 

YURTDIŞINDA YENİ OFİSLER AÇACAK 

Yıllardır İstanbul’dan parsiyel konteyner servisleri sunduklarını söyleyen Aymen, ayrıca İskenderun’dan parsiyel konteyner servisini başlatan ilk şirket olma unvanını da elinde bulundurduklarını aktarıyor. Aymen, “2012’de başlattığımız bu operasyonla İsrail, Mısır, Singapur, Barcelona aktarmalı parsiyel konteyner servisi sunuyoruz. Ayrıca son 15 yılda Asya ve Uzak Doğu ülkelerine yönelik servislerimizi genişlettik. 2015’in ikinci yarısında iş hacmimizi bir önceki yıla göre artırdık. Bu yılın ilk yarısında ise yaşanan küresel durgunluk nedeniyle iş hacmimiz beklentilerimizin altında kaldı. İlk yarıyılda ’luk bir artış sağlayabildik. Ancak 2016 yılı için yoğun çalışmalarımız ve umudumuz devam etmektedir. Sabay olarak 2016 yılında Türki Cumhuriyetler’de kendi ofislerimizi açmayı planlıyoruz. Bu kapsamda Kazakistan ve Türkmenistan’da çalışma başlattık” diyor.  

 

ADIMLARIMIZI HIZLANDIRMALIYIZ 

Üç tarafı denizlerle çevrili olan Türkiye’nin, Ortadoğu ve Orta Asya’nın lojistik merkezi haline gelebileceğinin altını çizen Bülent Aymen, ancak bu avantajın yeteri kadar kullanılamadığını düşünüyor. Türkiye’de lojistiğe el yordamıyla yatırım yapıldığını, bu alanda planlamanın yetersiz olduğunu vurgulayan Aymen, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Almanya, İtalya, İspanya gibi ülkeler 1960’lı yıllarda lojistik master planları oluşturup, sanayi merkezlerini lojistik merkezlerin etrafında kurarak planlı bir şekilde büyümüşlerdir. Ne yazık ki, ülkemizde hala bir lojistik master planı oluşturulamamıştır. Hükümetimiz, 10. Kalkınma Planı’ndaki Taşımacılıktan Lojistiğe Dönüşüm Programı’nda yer alan eylemleri hayata geçirmek için ciddi bir çalışma başlatmıştır. Kamuyu temsilen sektörü ilgilendiren tüm bakanlık müsteşarlarının, özel sektörü temsilen TOBB ile TİM’i temsilen benim katıldığım geçtiğimiz süreçte yapılan Lojistik Koordinasyon Kurulu toplantısında çok ciddi ve hızlı çalışmalar yapılması kararı alınmıştır. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı da Lojistik Master Planı’nın biran önce çıkarılması konusunda hassasiyet içindedir. Çünkü lojistik sektörüne yönelik belli bir plan ve program çevresinde gerekli altyapı yatırımlarını gerçekleştiremezsek, 2023 için gerek dış ticaret gerekse de ulaştırma alanında belirlenen hedeflere ulaşmamız mümkün değil.”